Alışveriş sepetiniz şu an boş
Tüm eğitimlere göz atarak ilgi duyduklarını sepetine ekleyebilirsin.
İnsanlar web sitesinde bir şey bulmaya çalışırken, aradıkları bilginin yazı ve bağlantılarda bulunabileceğini düşünerek onları tararlar. Çoğu zaman, sayfadaki renkli öğeleri reklamlarla karıştırıp, görmezlikten gelirler. Bu, hiçbir vurgu kullanamayacağınız anlamına gelmez. Karşıtlık oldukça faydalıdır ve içeriklerin öncelendirilmesinde ve böylece etkili tasarım yaratımında önemli rol oynar.
Web ortamı üzerinde erişilebilirlik, içeriğinizi farklı yetenekler ve cihazlar ile birlikte kullanıcılarınızın erişimine uygun hale getirmek anlamına gelir. Sitenin görsel görünümü, stil sayfaları tarafından tanımlandığından, erişilebilirliğin görsel tasarım üzerinde tek başına herhangi bir etki yaratması söz konusu değildir.
Geçtiğimiz yıl, yeni teknolojiler için ilk egzersizlerin yapıldığı, dataların toplandığı, yeni bir kırılıma doğru harekete geçiyormuşuz gibi hazırlıkların tamamlandığı bir süreçten geçtik. Bu arada kullanıcı deneyimi araştırmaları hız kesmedi ama hayatımızı değiştiren yepyeni bir deneyim de görmedik.
Websitenizi erişebilir yapmak size, fazladan fonksiyon eklemenizi ya da herhangi bir içeriği çoğalttırmayı şart koşmaz. Önemli olan, içerik ve arayüzünü tasarlarken, gereksinimlerinizi cihazların farklı yetenekleri ve sınırlamaları ile birlikte basitçe değerlendirebilmektir. Erişilebilirlik hakkında detaylı bilgi almak için UX Efsanesi'ne göz atın.
Birçok insan web tasarımını dekorasyon olarak görür ve "tasarım, bir websitesini göze hoş gelecek hale getirmekten ibarettir" diye düşünür. Aksine, tasarım estetikten çok işlevi tanımlar. Tasarım form ve işlevselliğin bir bütünüdür. Sanattaki konumunun aksine, web dünyasında başarılı tasarım, görsel ve duygusal bağı kurmaktan ibaret değil, işlevselliğe sağladığı katkı ile derecelendirilir.
Kullanıcılar 90’ların ortalarında scroll etme alışkanlığına sahip olmasalar da bugünlerde scroll etmek çok normal karşılanıyor. Bir makale veya yönerge gibi uzun soluklu içerikler için içeriği parçalara veya sayfalara bölmektense, kullanıcıya scroll ettirerek bir defada içeriği tükettirme yoluna gitmek çok daha kullanıcı dostu bir yaklaşım olarak değerlendiriliyor.
Kullanılabilirlik testleri uzun süreler boyunca “3-tık kuralı” adıyla anılan önyargılar ile mücadele etti. Aslında kullanıcılar, bilinenin aksine, sitenizde aradıkları bilgiye 3 tıkla ulaşamazlar ise sitenizi terk etmiyorlar.
Internet kullanıcıları, ancak içerik onların gerçekten ilgisini çekerse kelime kelime okurlar. Büyük çoğunluk sayfalara; öne çıkarılmış anahtar kelimeler, anlamlı başlıklar, kısa paragraflar ve kolay taranabilir listeler aracılığıyla göz gezdirir. Aradıkları o küçük detayı bulma telaşı, kendileri için ilgisiz olan diğer tüm içerikleri yok saymalarıyla sonuçlanır.
UX Myths, kullanıcı deneyimi hakkında yapılmış en önemli çalışmaları bir araya toplayan dev bir koleksiyondan oluşur. Yayınlandığı ilk günden itibaren, dünyanın farklı noktalarında çalışan tasarımcılara, yeni proje ve araştırmalara yön veren değerli bir içerik sağlamıştır. Hep söylüyoruz. SHERPA ekibi olarak araştırmayı seviyoruz. Bildiklerimizi sorgulamak, tasarımlarımızı doğrulamak kadar heyecan veriyor. Kullanılabilirlik gurularından, insan hayatını değiştiren buluşlardan ve tasarım araştırmalarından ilham alıyoruz. UXMyths.com efsanelerle çıktığımız yola gerçeklerle eşlik ediyor. Tasarım araştırmalarımızda doğruyu bulabileceğimiz alternatif kapılar açıyor ve biz bu kapılardan sizler ile birlikte geçmek istiyoruz.
Bize estetik görünen şeyler (kadın, erkek, çikolatalı kek, alışveriş sitesi, otomobil) ile kurduğumuz duygusal bir bağlantı var. Bu duygusal bağ onlar hakkında pozitif yargılar geliştirmemizi sağlayan insani bir zaafı açığa çıkarıyor. Ne kadar akılcı olursak olalım, ilişkilerimiz, beğenilerimiz ve satın alma kararlarımız bu zaaflarımız ile birlikte şekilleniyor. İlgimizi çeken tasarımlar da bu zaaftan nasipleniyor tabii.