Röportajlar

Rana Babaç Çelebi: “Cinsiyet eşitliği kültürel bir olgu ve maalesef bizde bu kültür gelişmiş değil…”

Teknoloji ve tasarım alanında üreten ve çalışan Türkiyeli kadınlara yer verdiğimiz Dijital Dünyanın Kadınları serimizin ikinci bölümünde bir yandan İstanbul'un sokak kedilerine kaynak yaratan bir e-ticaret girişimini yöneten, diğer yandan da Türkiye'nin ilk online aromaterapi kütüphanesini yayına alan Rana Babaç Çelebi ile konuştuk.

Alkan Dalkılıç 06 Ağustos 2018

Dijital Dünyanın Kadınları serimizin ikinci bölümünde konuğumuz Rana Babaç Çelebi. Kendisinin deyimiyle “mutluluk ve huzuru” kariyer planlamısının birincil ilkesi olarak seçen Çelebi, bugüne kadar veterinerlik, endüstri mühendisliği, dijital pazarlama, uluslararası yönetim bilimleri ve marka iletişimi gibi hem alakalı hem de farklı konu alanlarında yıllarca hem eğitim almış, hem de üretmiş bir kadın.

Bugünlerde bir yandan  İstanbul’un Kedileri (Instagram ve Twitter) adlı projesi ile sokak hayvanlarına kaynak yaratan bir e-ticaret girişimine hayat verirken, öte yandan da Türkiye’nin ilk online tıbbi ve aromatik bitkiler kütüphanesini barındıran ve aile mirası olan Çerçi Yusuf websitesi ile ilgileniyor (Facebook sayfası için buradan).

Uzun yıllar ulusal ve uluslararası firmalarda çeşitli görevlerde bulunan Çelebi, hem burada edindiği tecrübeler, hem de son bir kaç senedir hayat verdiği girişimleri sayesinde teknoloji sektörünün toplumsal cinsiyet alışkanlıklarına dair de hatırı sayılır bir tecrübe edinmiş. Değerli iç görülerini bizimle paylaştığı için kendisine teşekkürü bir borç biliyoruz…

Bu içerik ücretsiz!

Okumaya devam etmek ve SHERPA Blog okuru olmak için aşağıdakilerden birini seç.
Her hafta yenileri eklenen yüzlerce içeriğe ücretsiz ve sınırsız eriş.

Üye misin?
  • hhaberdar@gmail.com

    “Cinsiyet eşitliği kültürel bir olgu ve maalesef bizde bu kültür gelişmiş değil…”
    Bu yaklaşıma katılmıyorum. Bence bu cümle şu demektir; “cinsiyet eşitliğinin varlığı kanıtlanabilir değil. Ancak biz anlayış olarak bu eşitliğe inanıyoruz. Bunuda kültürün parçası olarak kabül ediyoruz (kültürel olgu ne demekse).”
    Maalesef ve ne yazıkki içi boş cümleler. Kadınların erkeklere göre üstün olduğu yanlar olmakla birlikte aynı şey erkekler içinde geçerli. Yani aslında biri birinin eksiklerini tamamlıyor ve bütün oluyorlar. Örneğin; Kadınlardaki şefkatin derecesi erkekler de hiç bir zaman olamaz. Bu kadını genel olarak üstünmü yapar veya eşitmi yapar.
    Eşit olmak gibi bir konu neden olsun ve beklensinki. İki tarafında üstünlükleri ayrı.
    İki tarafında önemi ve gerekliliği tartışılmaz. Ama eşit değiliz, eşit olmak istiyoruz gibi tartışmalar, sanki bunu savunan kadınların kendilerini yetersiz görmelerinde midir, bilmiyorum… Güler Sabancı Hanım için ne diyeceğiz, şirketler gurubunun başında çok iyi bir yönetici. Bunun gibi çok fazla örnekler var.
    Neyse, eşit olma dürtüsünü kültüre dahil etmek yaklaşımı insanın kendini genelden ayırıp üstlere bir yerlere koyma çabasıdır aynı zamanda….

İlgini çekebilir