Blockchain teknolojisinin benimsenmesiyle birlikte hem şirketler hem de bireysel yatırımcılar, bu alandaki fırsatlardan geri kalmıyor. Birçok kişi pastadan pay alabilmek için fırsatları ararken, diğer yandan şimdiye kadar bildiğimiz kavramlar da şekil değiştiriyor. Yeni nesil teknolojilerle müzikten fotoğrafa birçok sanat dalında metamorfoz yaşanıyor. NFT, bu metamorfozun itici güçlerinden biri.
NFT, patlaması 2021’e damga vurdu. 2022’de ise piyasada sallantı yaşandı. Ancak bu, NFT’lerin benimsenmesinin artmadığı anlamına gelmiyor tabii. Artık çok daha fazla kişi NFT’leri biliyor, duyuyor, merak ediyor, araştırıyor.
Bu derin araştırmaları yapan isimler maalesef her zaman iyi niyetli olmayabiliyor. NFT’lerin benimsenmesi arttıkça, kötü niyetli aktörler de burada bir fırsat arayışında. Evet! Tıpkı şirketlerin ve bireylerin aradığı gibi.
Bu içerik ücretsiz!
Okumaya devam etmek ve SHERPA Blog okuru olmak için aşağıdakilerden birini seç. Her hafta yenileri eklenen yüzlerce içeriğe ücretsiz ve sınırsız eriş.
İstatistiklere baktığımızda, NFT pazaryerlerinin ismiyle şüpheli görünen alan adı kayıtlarının sayısı Mart 2021’de yaklaşık yüzde 300 oranında arttı. Bir NFT pazaryerine kayıt yaptırabilmeniz için aktif bir kripto para cüzdanınız olmalı. Saldırganlar da bunun farkında. Kötü niyetli aktörler, kullanıcıların pazaryeri hesabı aracılığıyla kripto cüzdanlarına girmenin yollarını arıyor, buluyor. Bu da NFT sahipleri için yeni riskler demek.
Burada pazaryerlerinin güçlü güvenlik önlemleri aldığını belirtmek lazım. Tabii iş kullanıcıda bitiyor. Kullanıcıların zayıf güvenliği bireysel saldırıları artırıyor. Atılması gereken temel birkaç adım var:
Bir kripto projesine yatırım yapmadan önce bireysel araştırmayı sıkı bir şekilde yapmalısınız. Bu süreçte güvenilirliğe ve güvenliğe detaylıca bakmak şart.
Güçlü şifre kullanımı, İnternet’in ortaya çıktığından beri hala en kritik nokta.
Varlık güvenilirliği hakkında üçüncü parti platformları kullanabilir, oralardaki gerçek zamanlı uyarıları dikkate alabilirsiniz.
Tüm kullanıcı hesapları için çok faktörlü kimlik doğrulamayı açmayı da unutmayın.
Gelen e-postalardaki linklere tıklamadan önce iki kere düşünün.
Yazılım yerine donanım cüzdan kullanmak da bir alternatif olabilir.
Tüm bunlar, kötü niyetli aktörlerin kimlik avı saldırısından kaçabilmek için alabileceğiniz aksiyonlar.
NFT dünyasında eserlerin kopyalanması da karşılaşılan bir durum. Yani siz bir koleksiyoner değil de sanatçıysanız, bu tarafta da başınızı ağrıtacak olaylar yaşanıyor.
Burada ise iş, NFT pazaryerlerine düşüyor.
Platformlara yüklenen eserlerin, sahiplerinin belirtilen kişi olup olmadığını tespit etmek her zaman mümkün olmayabiliyor. Yani, bugün yüklediğiniz bir eseri bir başkasının da birkaç gün sonra yüklediğini görebilirsiniz.
Bunun için OpenSea kısa süre önce bir adım attı. Kopya NFT’leri algılama özelliği ile OpenSea’de aslında yeni bir dönem başlayabilir. Platformun ne yapacağına kısaca bakalım.
OpenSea yeni güncellemesiyle ilk etapta doğrulamaya uygun içerik oluşturucularının sayısını artıran güncellenmiş bir hesap doğrulama sistemi getiriyor. Bunu bir rozet sistemi olarak da düşünmek mümkün. Tıpkı sosyal medya platformlarında görmeye alıştığımız gibi.
Böylece platform, özgün hesapları ve içeriği daha belirgin bir şekilde ortaya çıkarıyor.
Güncelleme bununla da sınırlı değil.
Kopyalama önleme sistemi ile birlikte bilgisayar görüşü teknolojisinden de faydalanılacak. Sistem kopyalanmış koleksiyonlardan taramalara başlayacak ve bir dizi özgün koleksiyonla kopya koleksiyonları eşleştirecek. Yapay zeka desteğinin kopya algılama yeteneği de temelde makine öğrenimine bağlı olarak gelişecek, öğrenecek. Kopya NFT’leri arama işlemi bununla da bitmiyor. Günün sonunda iş yine insan gücüne kalıyor.
Tüm bu aşamaların ardından sahte ve kopya içerikleri ayıranlar yine OpenSea çalışanları olacak.
Merkeziyetsiz bir gelecek, Web3, Blockchain teknolojisi vs derken, henüz yeni öğrendiğimiz ve alışmaya çalıştığımız bir düzenin içindeyiz. Ancak bu düzende dahi şimdiye kadar öğrenmiş olduğumuz, geleneksel sorunlar peşimizi bırakmıyor. Yeni nesil şirketler ve teknolojiler, eskiden edindikleri tecrübeleri yeniliklere entegre ederek kötü niyetli aktörleri oyun dışına çıkarabilecek mi, ya da en azından azaltabilecek mi, bunu da zaman içinde göreceğiz.