Growth hacking konsepti

Örneğin Dropbox’ın kullanıcı sayısını arttırmak için “Arkadaşını getirene -kayıtlı kullanıcı yapana- 500 mb ek bedava depolama alanı vermesi” (ki bu fikir bizzat Sean Ellis’in marifetidir), Airbnb ‘nin teknolojik ‘çakallık’ yaparak kendini craigslist’e entegre etmesi ve Facebook’un dil çevirileri için kullanıcıların yardımını almayı sağlayan yöntem geliştirmesi en bilinen başarı hikayelerindendir. Ancak her hikayenin bir çıkış noktası var diye kabul edersek, kabul görmüş ilk “Hack” Hotmail‘in her e-postanın altında gönderilen kişiye “Not: Seni seviyorum. Sen de bugün kendi bedava e-posta hesabını alsana” anlamına gelen bir mesaj eklemesi ve kullanıcı sayısını bu sayede bir milyondan 12 milyona çıkarması olarak literatüre geçmiştir.

Günümüzde Growth Hacking, her geçen gün biraz daha artan sonuç odaklı yaklaşımı ile başta anavatanı Amerika olmak üzere ülkemizi de içine alan geniş bir coğrafyada kendine yer bulmuştur. Ülkemiz özelinde bakmak gerekirse, günümüzde Growth Hacking ne yazık ki sadece bir online pazarlama satış cümlesi halinde kullanılmaktadır. Bizce Growth Hacking pazarlama metodlarıyla sınırlanamayacak bir felsefeye sahiptir. “Hack” dediğimiz kavram, her gün 15 dakikanızı alan üretimi 10 dakikaya indirmek, günler alan bir işi çok daha kısa sürede bitirebilmek kadar geniş bir perspektifte ele alınmalıdır.

Örneğin bugün gördüğüm bir sunumda ev taşıma “hack”lerini konu alıyordu. Her ne kadar bizler fikre internet odaklı baksak da, örneklerini her yerde görebiliyoruz.

İnternet girişimleri özelinde ise Growth Hacking, en değerli sermaye bileşeni olan “zaman” kavramını efektif kullanmayı hedeflemelidir. Sınırlı kaynak, hızlı hareket edebilmenin çevikliği, yalın iş yapış biçimleri ve emin ama hızlıca atılması gereken adımlar zamanın doğru kullanılması gerektiğini göstermektedir.