Metin, başlı başına bir içerik olsa da, onu oluşturan farklı formatta ve türlerde daha küçük içerik parçaları vardır. Bunların tanımından, nasıl olması gerektiğinden ve bu kavramlara hakim olmanın faydalarından bu yazıda bahsettik.
Yazılı içerik, içerik türlerinden biri ve imaj, video gibi bu yazıda da bahsedeceğimiz yazılı olmayan içerik türleriyle birlikte en çok kullanılan, kadim türlerden. Zaten olmaması söz konusu olamaz, yazının insanoğlu tarafından kullanılmaya başlandığı noktaya kadar gidiyor geçmişi. Yazılı içeriğin oluşumunda ise, rol oynayan bir takım parçalar var. Yani, bütünlüklü bir metinsel içerik olarak gördüğümüz yapı, farklı ve daha küçük yapı taşlarının bir araya gelmesiyle oluşuyor.Bazıları kendi başına bir içerik türü olan, bazılarına yazılı içeriği oluşturan farklı elementler olarak bakılabilecek olan bu parçacıklara kısaca bakmak gerektiğini düşünüyorum.
Oluşturulan metinsel içeriğin daha cezbedici, derinlikli ve takibi kolaylaştırması açısından daha kullanıcı dostu olmasını sağlayacak olan bu elementlerin ya da içerik tiplerinin tümünün aynı anda kullanımı zorunlu değildir, ve çok uzun bir metin olmadığı müddetçe bu pek de mümkün değildir zaten. Marifet bunların doğru yerde, doğru şekillerde kullanımından doğar ve bunun başarılabilmesi için de, önce bunları tanımak, sonra da bol bol yazarak bunlarla ilgili pratik yapmak, deyim yerindeyse el alışkanlığı kazanmak gelir.
Basılı ya da elektronik oluşu fark etmeksizin, yazılı içeriklerin bütününü, metin üst başlığı altında toplamak mümkün olabilir. Bunun altına, kimi zaman popüleritesi yükselen, kimi zaman sahneden tamamen çekilen, kimi zaman sadece belli bir zümreye hitap ettiği için az bilinen bir takım yazı tiplerini sıralayabiliriz. Bazılarını nadiren görüyor ya da hiç görmüyor olabilirsiniz ancak herhangi bir yazı tipiyle alakalı kaybolma durumu söz konusu olamaz, yalnızca moda olma ya da sizinle ilgili olup olmama hali değişebilir.
Bu içerik ücretsiz!
Okumaya devam etmek ve SHERPA Blog okuru olmak için aşağıdakilerden birini seç. Her hafta yenileri eklenen yüzlerce içeriğe ücretsiz ve sınırsız eriş.
Bu yukarıda sıralanan yazı tipleri görünürde birbirinden ne kadar farklı olursa olsun, her birinde, kimi farklı içerik formatlarından kimi yazılı içeriğin dahilindeki parçalardan olan, bahsettiğim bu küçük yapı taşlarından biri ya da birkaçı elbet bulunur. Bunlara aşina olmak, yazılı içeriğe olan hakimiyeti arttırır ve zaman içinde yazılı metin özelinde hata ve eksik tespiti yapılmasını kolaylaştırır. Yalnız, bunlara hakim olmanın bunları tanım olarak bilmekten ziyade, yazarken ya da okurken bunların eksikliğini ya da fazlalığını hissedebilmek demek olduğunu atlamamak gerekir.
Standart yazılı metin parçaları
Başlık
Gelinen noktada, özellikle elektronik cihaz kaynaklı dikkat dağıtıcı etkenlerin fazlalığını ve bunun uzun süreli okuma eylemine olumsuz etkilerini düşündüğümüzde, başlığın, yazının – muhtelemen büyük görsellerin ardından – göze ilk görünen kısmı olması sebebiyle, okuyucuyu çekme ve yazının tamamının okumasına yetecek kadar bağ kurdurabilme noktasındaki değerini idrak edebiliriz. Bu kıymetli konumu itibariyle başlığın;
Yazının okuyucuya faydalarına dair ipucu veren,
Konuyu özetleyen,
Yazıyla ve konuyla duygusal bağ kurulma ihtimalini kuvvetlendiren,
Tekrar yazıya dönme ihtimalini güçlendirecek biçimde, akılda kalıcı olan,
bir yapıda olması, üretilen içeriğin geri dönüşümü ve hedefi on ikiden vurması açısından oldukça önemlidir.
Alt başlık
Yazının ana başlığının ardından, yazı içindeki tematik, kronolojik, yaklaşımsal vb. şeklinde farklılaşan kısımları birbirinden ayırmak için kullanılan alt başlıklar gelir. Ana başlık gibi tekil olmak zorunluluğu olmasa da, yazının uzunluğuna ve içeriğindeki çeşitliliğe bağlı olarak atılması, sırf dikkat çekmek için yazı içince bolca serpiştirilmemesi gerekir.
Tagline (Slogan)
Daha çok reklam temelli bir kavram olarak öne çıkan tagline, çoğunlukla reklam sloganlarından ya da yine reklamın bir türü olan film, dizi afişlerinden ya da fragmanlarından akıllarda kalmıştır. Tagline, genellikle başlığın ya da alt başlığın altına gelecek şekilde konumlandırılır ve bahse konu olan şeyle ilgili açıklayıcı olmaktan ziyade daha vurucu, daha cezbedici, daha merak uyandırıcı bir metinle okuyucuyu, izleyiciyi çekmeyi amaçlar.
Konuyla ilgili en meşhur örneklerden biri, aşağıda görebileceğiniz, EA Sports örneğidir.
Giriş – Gelişme – Sonuç
Nesillerdir, okula başlandığı andan itibaren, önceleri basit kompozisyonlar, daha ileriki aşamalarda daha derinlikli makaleler konusunda kendini gösteren bu meşhur kavramlar, herkesin hafızalarına üçlü olarak kazındığı için birlikte ele almak daha doğru olur diye düşünüyorum. Sevenleri ayırmayalım. Adlarından anlaşılacağı üzere;
– Giriş, yazıya giriş yapılan, fikrin iskeletinin ortaya konduğu, devamında izlenecek olan yolun şerit çizgilerinin çekildiği kısımdır.
– Girişi takiben, yazıdaki fikri yapının bütünlüklü olarak ortaya konacağı, tüm görüşlerin, tezlerin ve de antitezlerin temellendirileceği, deyim yerindeyse yazının dallanıp budaklanacağı, gelişme kısmı gelir. Metinsel içeriğin en yoğun ve en derin kısmı olduğundan yazması ve hatta okuması en zor kısımdır.
– Yazının fikirsel olarak son kısmını ise sonuç oluşturur. Giriş kısmında temeli atılıp, gelişme kısmında detaylandırılan fikirler, sonuç kısmında kısaca toparlanır ve dilek, istek, arzu ya da soru-cevap gibi son sözler söylenerek yazı bitirilir.
Sonuç itibariyle yazı biter ancak, söz konusu metinsel içeriğin dahilinde değerlendirilen, aşağıda görecek olduğumuz kısımlar vardır bir de. Önemli olanın yazının kendisi olduğu ve kalan kısmın göz ardı edilebileceği söylenebilir ancak, unutmamak gerekir ki, basılı da olsa dijital de olsa, tüm diğer içerik tüketme deneyimleri gibi, okuma eylemi de bütünlüklü bir deneyimdir ve en ufak ayrıntıya kadar düşünüldüğü durumlarda, içerik sahibinin marka değerini kesinlikle yükseltir. Daha önce şu yazıda söz ettiğim reklamsız ve hatta pürüzsüz yayın deneyimi ya da bu tarz kanalların film bitiminde jenerik akışını sonuna kadar yayınlamasına benzetebiliriz bu durumu. Jeneriği sonuna kadar izleyen çok kişi yoktur belki ama bu bir ciddiyet ve bütüncül deneyime verilen önemin göstergesidir.
Alıntı
Alıntılar, konuyla uyumlu ve derinlikli olacak şekilde seçildiğinde, okunurluğu ve paylaşımı arttıran önemli yazınsal içerik parçalarındandır. Belli bir fikri, estetik, akılda kalıcı, kolay tekrarlanabilir ve kullanılabilir biçimde aktarabilirler. Bu sebeple, yazıyı yazanın siz olmadığınız algısını oluşturacak kadar fazla olmamak kaydıyla, yerine göre birkaç tematik alıntı kullanılması epey faydalı olacaktır. Üstteki kısımların herhangi birinde ya da tamamen ayrı bir parça halinde yazının içinde gösterilebilir.
Künye (Kaynak kısmı)
Hayır işi olarak oluşturulmayan her içerik gibi, ürettiğiniz metinsel içerikten de bir miktar tanınırlık ve reklam gibi cuzi faydalar beklemek en doğal hakkınızdır.Yazı ana malzemeyi oluştursa da, burada devreye giren asıl kısım kaynak kısmıdır. Burada, istediğiniz ulaşım ve iletişim kaynaklarını sıralayabilirsiniz: Mail adresiniz, web siteniz, blogunuz, telefonunuz, bakılmasını ya da kullandığınızı belirtmek istediğiniz kaynaklar vb.
Farklı formatlarda içerik parçaları
Yazının kendisi bir içerik formatı olmakla birlikte, yazılı içerik içinde farklı formatlardaki içerikler de, duvardaki taşları bir arada tutan beton misali bütünleyici ve destekleyici bir öğe olarak kullanılabilir. Bunlardan en yaygın olarak okuyucu karşısına çıkanları sıralayıp, bazı ana elementlere kısaca değinelim.
İmaj
Yazıda görsel kullanımı ne kadar kıymetliyse, yazılı içeriğin mayasını bozup, onu bir görsel galerisi haline getirecek kadar fazla görsel kullanımı da bir o kadar tehlikelidir ve yalnızca daha kolay tüketilebilir ve daha çok tıklanır olması sebebiyle kullanılıp, yazının kalitesini düşürmesine izin verilmemesi gerekir. Çünkü, kaliteli içeriğin yaratabileceği uzun vadeli etki ve müşteri dönüştürme ve kazandırma potansiyeli, kısa süreli ya da anlık alınan tık akınından çok daha değerlidir.
Kullanılan imajın türü ne olursa olsun en önemli nokta, hedeflenen okur kitlesine ve yazıya olan uygunluğudur. Yazıyla alakasız olduğu için kimsenin dikkatini çekmeyecek ve hatta üstüne alay konusu olacak çok kaliteli bir görsel kimsenin işine yaramaz. Görselin kaliteli olması tabii ki önemlidir ve bunun için özellikle çaba harcanması gerekir, ancak bundan önce görsel ve metinsel içerik uygunluğu gelir. Deneysel metin ya da içerik yaratımı gibi bir amacınız yoksa, bazı şeyleri standartlara uygun yapmak, çok farklı olup dikkat çekmeye çalışmaktan evladır.
En sık kullanılan örneklerini fotoğraf, infografik ve tablolar oluşturur. Bunlardan özellikle infografik, son yılların yükselen değeri olmuştur. Yapılan araştırmaya göre diğerlerine oranla beğenilme ihtimali üç katı fazla olan ve her türlü datanın görsel olarak anlatılmasını ifade eden kavram, zaman içinde kullanım miktarı arttığından, yani rekabet oranı yükseldiğinden ve diğerlerine oranla üretim maliyeti daha fazla olduğundan, üretilirken gerçekten konuyla alakalı, kaliteli ve farklı olmasına özen gösterilmelidir.
Video
Diğerlerine göre prodüksiyonu en zor ve en masraflı olmakla birlikte, sanırım, en güçlü içerik tipi de videodur diyebiliriz gönül rahatlığıyla. Video ve görsel içerik artışının hızından ötürü yakın zamanda bulunması daha zor olacağından, metinsel içeriğin kıymete bineceği, içeriğin geleceğine dair kayda değer iddialar arasında olsa da, bulunduğumuz noktada video’ya kafa tutabilen içerik formatı bulmak epey zor. Bu güç, video formatının, eldeki veriyi daha kolay tüketilebilir bir hap haline getirmesinden geliyor. Bilimkurgu klişelerinden olan bilinmeyen gelecekte ya da bizden daha zeki canlıların arasında normal yemekten aldığımız gıdayı, ufacık haplarla alabilme gücüne benzetebiliriz, aynı konunun metinsel içeriğiyle video içeriği arasındaki farkı. Okuyucu bu kez izleyici konumuna, yani daha pasif tüketici konumuna geçtiğinden onun için daha az zahmetli bir süreç söz konusu oluyor ve bu da, video içeriğin viralleşme, paylaşılma, tüketilme oranlarını arttırıyor. Bu noktada, zahmetine paralel olarak, okuyarak yapılan içerik tüketiminin akılda kalıcılık ve öğreticilik açısından eline kimsenin su dökemeyeceği yönünde tartışmalar ve görüşler var ancak genel heves olarak durum şimdilik böyle.
Video konusunda, özellike dikkat edilmesi gereken husus olarak, akılda kalıcılık, kolay tüketilebilir ve ürkütücülükten uzak oluş açısından konuya göre en kısası olma durumu öne çıkıyor.
Audio
Ses temelli içerikler açısından, son yıllarda özellikle podcast kavramı öne çıkıyor. Dizi halinde audio ya da dijital radyo kayıtlarından oluşan kavramın ismi, broadcast(yayın) ve ipod’dan geliyor. Geçtiğimiz yıl yayınlanan, podcast formatındaki Serial isimli, 12 bölümlük polisiye dizi, özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nde epey fırtına koparmış, eğlence formatlarını dönüştürme gücü fazlaca masaya yatırılmıştı.
Aksiyona yönelik içerik (call to action)
Yazının konusuyla alakalı olarak, genellikle sonuna yerleştirilen, şuna bakın, yorum bırakın, bize yazın, x için y yapın şeklindeki aksiyona çağrı biçimindeki içeriklerdir. Esasında yine yazılı içerik olmasına rağmen, yazıyı okumak ile farklı bir aksiyona geçiş arasında köprü kurduğundan farklı bir içerik yapısı olarak ele almanın daha doğru olabileceğini düşünüyorum.
İstatistiki veriler
Matematiksel verilerden bahsediyorum. O sebeple bu da kendine metinsel içerik dışındaki formatlar arasında yer buldu. Yapılmış araştırmalarından gelen verilerin kaynağıyla birlikte kullanılması, içerikte ele alınanların inandırıcılığını arttıracak ve yazı üzerinde araştırma yapıldığı ve çaba gösterildiği vurgusunu pekiştirerek, okuyucunun bağlılığını arttıracaktır.
Dediğim gibi, konuyla alakalı bir sınava hazırlanmıyorsanız bunları ezberlemenin bir anlamı yok, ancak yazarken ya da okurken sürece daha hakim ve daha rahat olmak açısından, bunları tanımak oldukça faydalı olacaktır.