Değiştirilmesi mümkün olmayan tokenlere NFT dendiğini artık birçok kişi öğrendi. 2021, NFT’lerin yılı olarak anılırken, 2022’de de NFT’lere dair birçok yenilik gördük. Özellikle sanat ile içli dışlı olan NFT’ler, fotoğrafçılık denildiğinde de artık akla gelmeye başladı. Birkaç hafta önce, yoğun kar yağışı İstanbul’u etkisi altına almıştı. Birbirinden güzel kar manzaralarının fotoğraflandığı o günlerde, bir fotoğraf Twitter’da çok fazla ilgi çekti. Fotoğrafın sahibi, bu fotoğrafı kısa bir süre içinde NFT haline getirip OpenSea üzerinden satışa çıkardı.
Elektrik direğine bağlı olan bir elektrikli scooter’ın fotoğrafının NFT hali sizce ne kadar satılmıştır?
Bu içerik ücretsiz!
Okumaya devam etmek ve SHERPA Blog okuru olmak için aşağıdakilerden birini seç. Her hafta yenileri eklenen yüzlerce içeriğe ücretsiz ve sınırsız eriş.
Hemen söyleyelim, bu fotoğrafın NFT’si 0.34 ETH’ye alıcı buldu. 12 Mart tarihinde bu, 874 dolar civarında bir değere denk geliyordu. Mart ayının sonunda ise 0.34 ETH’nin karşılığı 1.150 doların üzerinde.
Tabii bu fotoğrafın NFT haline getirilip kısa sürede alıcı bulmuş olması ilk değil. Muhtemelen son da olmayacak. Durum böyle olunca da akıllara, “NFT’ler fotoğrafçılığın da geleceği olabilir mi?” sorusu geliyor.
Buna tek bir cevap verilebilir; Neden olmasın?
Eserlerini çevrimiçi olarak yayınlayan sanatçılar için NFT’lerin birçok faydası var. Bunların başında alıcıya en hızlı, en kısa ve en ucuz yoldan ulaşmak var.
Bir müzisyen aynı zamanda profesyonel bir fotoğrafçı olan Reuben Wu konuyla ilgili şöyle söylüyor:
“Gelirimin çoğu, fotoğrafçılığın ticari yönünden, müşteri odaklı çalışmadan geldi. Kişisel çalışma, müşterilerde, ajanslarda, insanlarda sizi ilgilendiren fikirleri bulması için ilham verir ve sonunda sizi işe alırlar. Kendi kendine yönlendirilir ve organiktir. NFT’ler için geniş bir kitleye sahip olduğum için şanslıyım. NFT’lerin bana verebildikleri şey, hangi işleri yapacağım konusunda çok daha seçici olabileceğim bir zaman lüksü ve önümüzdeki birkaç ayımı kişisel işlere ayırma özgürlüğü”
Wu’nun birçok fotoğrafının Audi’den Apple’a ya da IBM’e kadar birçok önemli markanın reklamlarında kullanıldığını da söyleyelim.
Aynı şekilde dünya çapında birçok fotoğraf atölyesine ev sahipliği yapan Cath Simard da “NFT’ler beni işime ve sanatımla nasıl bağlantı kurduğuma daha derinden bakmaya ve neden böyle yarattığımı anlamaya itti” diyerek fotoğrafçılıkla ilgili yeni bir kapının açıldığının sinyalini veriyor.
Aslında fotoğrafçılar baskı, stok fotoğraf ya da özel çekimler ile uzun yıllardır geçimlerini sağlıyor. Tabii pazarın doyma noktasına ulaştığını da unutmamak lazım. Bu yüzden fotoğrafçıların yeni bir sabit gelir alanı oluşturması şart. NFT’ler de işte tam olarak bu aşamada devreye giriyor.
Fotoğrafçılar, eserlerini NFT haline getirerek hem telif haklarını koruyabilir hem de çalışmalarını ikincil piyasada yeniden satan birinden telif alabilir. Bu da ekstra gelir anlamına geliyor. NFT demek, bir yandan da aracıları ortadan kaldırmak demek. Böylece büyük komisyonlar ödemek zorunda kalmadan da alıcıya ulaşmak mümkün hale geliyor. Ayrıca burada sadece lokal bir hedef kitle de söz konusu değil. Bir NFT pazaryerine yüklenen eser, tüm dünyadaki NFT alıcılarına saniyeler içinde ulaşabilir.
Fotoğrafçılık ve NFT demişken, olayın bir de metaverse boyutuna bakmak lazım.
Metaverse’te sanat galeri de yavaş yavaş adını duyurmaya başladı. Metaverse’e olan ilgi arttıkça, sanal sanat galerini gezen kişi sayısı da artıyor. Yani fotoğrafçılar, eserlerini NFT haline getirip bu sanal sanat galerilerinde, yani metaverse’te, sergileyebilir.
Her yıl milyonlarca adet akıllı telefon ve dijital kamera satılıyor. Bu da fotoğrafçılığın en popüler hobilerden biri haline gelmesinde oldukça etkili. Satılan bu cihazlarla milyonlarca fotoğraf çekiliyor. İnsanların, ekranlardaki görüntüleri eskisinden daha fazla görme olasılığı var. Tabii ki bunun da nedeni sosyal medya.
WordStream’in istatistiklerine göre, yalnızca Instagram’da her gün 95 milyon fotoğraf ve video paylaşılıyor. Bu da aslında ne kadar geniş bir kitleden bahsettiğimizin en somut örneği.
Los Angeles Times’a göre, stok fotoğrafçıları, fotoğrafların yanında platforma bağlı olarak satış başına 0,33 ila 60 dolar arasında kazanıyor. Bu NFT dünyasına taşındığında, fiyatların yukarı çıkacağı su götürmez bir gerçek. NFT haline getirdiğiniz bir fotoğrafa fiyat biçmek tamamen size kalmış. Ancak, Kasım 2021’deki istatistiklere göre, bir koleksiyondaki fotoğrafçılık NFT’sinin ortalama fiyatının 0,25 ETH olduğu biliniyor. Tabii fotoğrafın kompozisyonuna göre, 1 ETH ila 5 ETH arasında değişen fiyatlar da görmek mümkün.
Sonuç olarak, NFT fotoğrafçılığı şimdilerde yepyeni bir alan ancak saflar çok hızla sıklaşıyor. Bu yüzden çabuk olmak önemli. Fırsatı kaçırmamak için hızla hareket etmek ve vagona atlamak şart. Zaten tren sizi mutlaka bir yere götürecektir.