Makaleler

Uygulama geliştirmedeki zor karar: Hibrit uygulama mı? Native uygulama mı?

Uygulamalar, akıllı cihazların artık her an elimizin altında olmasıyla birlikte, gündelik hayatımızın vazgeçilmezleri haline geldiler. Bugün herhalde sunduğu hizmetin hedef kitlesinde, mobil cihaz kullanıcılarının olmadığını iddia edebilecek kimse yoktur. Ancak uygulamalar dünyası heyecan verici olduğu kadar da kafa karıştırıcı: "Nasıl bir uygulama geliştirmeliyiz?" sorusunu sorduğunuzda net bir cevap almak yerine, cevap vermeniz gereken daha fazla soruyla karşı karşıya kalmanız gayet olası. Bu yazımızda belki de bu kafa karıştırıcı soruların en önemlisinden, "native uygulama mı, hibrit uygulama mı?" ikileminden bahsedeceğiz.

Fatih Akgöze 02 Eylül 2016

Uygulamalar, akıllı cihazların artık her an elimizin altında olmasıyla birlikte, gündelik hayatımızın vazgeçilmezleri haline geldiler. Bugün herhalde sunduğu hizmetin hedef kitlesinde, mobil cihaz kullanıcılarının olmadığını iddia edebilecek kimse yoktur. Ancak uygulamalar dünyası heyecan verici olduğu kadar da kafa karıştırıcı: “Nasıl bir uygulama geliştirmeliyiz?” sorusunu sorduğunuzda net bir cevap almak yerine, cevap vermeniz gereken daha fazla soruyla karşı karşıya kalmanız gayet olası. Bu yazımızda belki de bu kafa karıştırıcı soruların en önemlisinden, “native uygulama mı, hibrit uygulama mı?” ikileminden bahsedeceğiz.

Mobil cihazlar dünyası hız kesmeden gelişmeye devam ediyor ve bu gelişmeler de kullanıcıların hayatında büyük değişiklikler meydana getiriyor. Özellikle IoT cihazların artık hayal olmaktan çıkıp hayatımıza girmesiyle birlikte mobil cihazların kullanımı tamamen farklı bir dünyayı karşımıza çıkarttı. Sadece e-posta okumak, not almak ve oyun oynamakla başlayan uygulamalar artık arabanızın kontrollerinden, fırındaki yemeğimize, evinizin güvenlik ve temizliğinden sağlık kontrollerinize kadar neredeyse her ortamda hayatımızın bir parçası oldular. Belki de bu yüzden de artık mobil cihaz kullanıcılarının hedef kitlesi olmadığı hiçbir hizmet ve/veya ürün kalmadı denebilir. Bu kadar büyük çapta etkisi olan uygulama dünyasının geliştirilmesinde de farklı teknolojiler ve seçenekler hayatımıza girdi.

Bu içerik ücretsiz!

Okumaya devam etmek ve SHERPA Blog okuru olmak için aşağıdakilerden birini seç.
Her hafta yenileri eklenen yüzlerce içeriğe ücretsiz ve sınırsız eriş.

Üye misin?
  • Mehmet Turac

    Elinize sağlık güzel bir yazı olmuş ama san ki hibrit uygulamaların üzerinden çok (ama çok) yüzeysel geçilmiş gibi geldi. Son bölümde her ne kadar hibrit uygulamalarında performansı ve geliştirme hızı ile native uygulamalara yaklaştığını söyleseniz de (en azından benim için) native maddeleri hibrit uygulamalar da pek geçerli değilmiş gibi anlaşılıyor.

    Özellikle “native” avantajlarındaki listede ki pek çok şey de hibrit uygulamalar içinde geçerli.
    Cihazından bazı özellikleri yerine de pek çok özelliklerine erişim sağlıyoruz da diyebiliriz, “bazı” denildiğinde sanki sadece bir kaç tane özelliğine erişebiliyormuşuz gibi anlaşılıyor. Ama dosya sisteminden, fotoğraflara oradan ‘force touch’a kadar pek çok özelliği kullanabiliyoruz. Özellikle ionic gibi bi’ framework kullanılıyorsa, biraz daha rahat kullanılıp entegre edilebiliyor.

    “Yayıncılar gibi sürekli güncellenen sistemler için cihazın kendi bildirim sistemini kullanmanızı sağlar.” Bu sistem gayet, güzel şekilde hibrit mimarisi üzerinde de işliyor. Her hangi bir şekilde sıkıntı da çekilmiyor.

    • Fatih

      Yorumunuz için teşekkürler. Hibrit uygulamalarla ilgili bölümde native uygulamalar gibi yazılım ve donanıma erişebildiklerinden bahsetmiştim ama o bölüm konuyu yeterli kadar açıklayamıyor. Burasıyla ilgili daha anlaşılır olması için bir güncelleme yaptım.

  • Deniz Yılmaz

    Elinize sağlık. En başta, bu bahsettiğiniz iki farklı sistemi tsnimlasaydiniz daha iyi olurdu bence. Teşekkürler.

Senin İçin Öneriyoruz