Gün içinde kaç farklı internet sitesine giriş yapıyorsunuz? Bir sayalım: e-posta, anlık mesajlaşma, e-ticaret siteleri, sosyal medya hesaplarınız… Sanıyorum saymakla bitmez. Peki bu servislere nasıl üye olmuştunuz? Uzun zamandır kullandıklarımızı eminim hatırlamıyorsunuz bile. Belki de sizi kayıt olmaya ikna eden sebeplerden biri de hızlıca kayıt olabilmenizdi. Bu yazımızda işte tam olarak bunu inceledik.
Gün içinde kaç farklı internet sitesine giriş yapıyorsunuz? Bir sayalım: e-posta, anlık mesajlaşma, e-ticaret siteleri, sosyal medya hesaplarınız… Sanıyorum saymakla bitmez. Peki bu servislere nasıl üye olmuştunuz? Uzun zamandır kullandıklarımızı eminim hatırlamıyorsunuz bile. Belki de sizi kayıt olmaya ikna eden sebeplerden biri de hızlıca kayıt olabilmenizdi. Yazımızda işte tam olarak bunu inceledik.
Artık e-posta adresimizi bir yere verirken kılı kırk yarar olduk. Hatta sırf bu üyelikler için oluşturduğumuz e-posta hesaplarımız dahi var. Günde onlarca hatta yüzlerce e-postanın geldiği, artık ipin ucunun kaçtığı ama vermekten rahatsız olmadığımız servisler. Şahsen bu benim kullandığım bir yöntem. Tam olarak bilmediğim, araştırmak için üye olduğum yüzlerce servis mevcut. Servisin işime yarayıp yaramadığından emin olana kadar da sadece bu işler için kullandığım bir e-posta adresi ile kayıt oluyor, eğer memnun kalırsam ve süreklilik arz ediyorsa, birincil hesabıma geçiş yapıyorum. Sizlerin de bu tarz teknikleriniz varsa yorum olarak beklerim 🙂
Ama nasıl oldu da kayıt olduk, o servis bizi nasıl ikna etti? Bu sorunun bir kaç cevabı mevcut olsa da, bu yazımızda konuyu biraz limitleyerek onlardan biri olan hızlı kayıt sistemlerine odaklanalım. Bunu yaparken de üç farklı kategoride gördüğümüz en iyi örneklerini inceleyelim. Kategorilerimiz e-ticaret, sosyal medya ve Software as a Service (SaaS). Sizler de size uygun olan seçeneklerde, iş hedeflerinize uygun olanları uygulayabilirsiniz.
Bu içerik ücretsiz!
Okumaya devam etmek ve SHERPA Blog okuru olmak için aşağıdakilerden birini seç. Her hafta yenileri eklenen yüzlerce içeriğe ücretsiz ve sınırsız eriş.
Müşteriden taleplerimizi masaya yatırarak başlayalım. E-posta adresinin neden hedef olduğunu yazmak artık biraz gereksiz bir açıklama olur sanırım. Bunun yanı sıra isim, soyisim, telefon, cinsiyet, doğum tarihi ve sistemde kullanıcının kendine özel olan adres, fatura bilgisi, verilen siparişlerin takibi gibi bilgileri güvenli bir şekilde saklayabilmesi için şifre.
Kullanıcı bu bilgilerden bir kısmını eğer müşteriniz olmaya karar verirse zaten ilerleyen adımlarda doldurmak isteyecektir. Bu yüzden ilerleyen adımlarda vermesi zorunlu hale gelecek bilgilerin hiçbirini onu üyemiz yapmak istediğimiz sırada istememiz gerekmez.
Şimdi bu forma bakalım ve gerçekten sadece üye olacağımız bir siteye bu kadar çok alan doldurarak bilgi vermek isteyip istemediğimize kendimiz karar verelim. Evet, bence de istemezsiniz.
Bunun yerine üyemize gerçekten ona özel sunabileceğimiz bilgileri kayıt aşamasında almamız yeterli olacaktır. Mesela cinsiyeti. Erkek seçimini yaptığında siz de ona sadece erkeklerin ilgilisini çekebilecek ürünlerinizi sunabilir ve daha hedefli bir çalışma gerçekleştirebilirsiniz. Doğum tarihi bilgisiyle de doğum gününde üyenize özel fırsatlar sunarak onun özel hissetmesini sağlayabilirsiniz. Zaten bu bilgileri sipariş aşamasında verme gibi bir zorunluluğu da olmayacaktır. Hayır, hemen “o zaman kesinlikle üye olurken bu bilgiyi istemeliyiz” telaşına kapılmayın. İleride oluşturabileceğiniz özel kampanyalarla bilgi karşılında teklif de götürebilirsiniz.
Formu biraz basitleştirelim ve bu konuda en beğendiğim örneklerden biri olan gilt.com’u inceleyelim. Üye olmak istediğimizde bize sadece tek bir alan gösteriyor: e-posta adresi ve mesajı oldukça net “Alışverişe Başla” butonu. Buraya bunun için geldik sonuçta 🙂
Veya sadece facebook bilgilerinizle kayıt olabileceğiniz belirtiliyor. Evet, bu kadar kolay. İkna edici. Hızlıca e-posta adresimizi yazıyor ve “Alışverişe Başla” butonuna tıklıyoruz! Karşımıza ikinci adım geliyor. Üye olduğumuz her yer gibi gilt.com da bizden bir şifre belirlememizi istiyor. Hızlıca şifremizi de girdikten sonra bu sefer bana daha iyi hizmet sunabilmek için cinsiyetimi sorduğunu görüyorum. Seçtim. İşlem tamam. Sadece iki form doldurma ve bir seçim ile üye oldum. Artık bir üyemiz var, satış hedefimize bir adım daha yakınız.
Kullanıcıdan aynı ekranda çok fazla bilgi vermesini istemek, onu yormaktır. Gilt.com, bu süreçte kullanıcısına çok ufak bilgiler istediği formları sıralı olarak göstererek, onu yormadan bu işlemi gerçekleştirebiliyor.
Sosyal medya kayıt formu
Herkesin kullandığı en az bir veya muhtemelen daha fazla sosyal medya hesabı var. Her birinin odaklandığı özellik farklı. Doğal olarak kullanıcıdan üye olması için istenilen bilgiler de farklılık gösteriyor. Bu konuda Facebook’un üyelik formunu inceleyeceğiz. Formda çok güzel detaylar gizli. Bunları da açıklığa kavuşturalım.
Ad ve soyad bilgilerimden sonra, alışık olmadığımız bir yöntemle, şifre yerine e-posta veya cep telefonumuzu iki kere girmemiz talep ediliyor. Sıradanlığı kırmakla kalmıyor, onun için daha önemli olan e-posta adresinizi doğru bir şekilde alıp almadığını teyit ediyor.
Bir sonraki form elementi ise şifre alanı. Bu kısımda ise kullanılan kelime seçimi dikkati çekiyor. “Yeni şifre”. Hayır, güvenliğini sağlamak için her zamanki şifremizi istemiyor, bunu yerine yeni bir şifre oluşturmanız için size çağrıda bulunuyor.
Doğum tarihi ise herkesin ilk aşamada vermek isteyebileceği bir bilgi değil. Bu yüzden ufak bir hamle ile de bu bilgiyi sizden almak için ikna ediyor. “Doğum tarihimi vermem neden gerekiyor?” Çıkarabileceğimiz ders ise şöyle özetlenebilir; form üzerindeki doldurulması diğer elementlere nazaran görece düşük bilgileri istediğimzde ufak açıklamalar yapmakta fayda var.
Cinsiyetimizi de tek tıkla belirledikten sonra kocaman, güven veren yeşillikte bir buton “Hesap Aç”. Böylece artık bir Facebook kullanıcısıyız.
SaaS kayıt formu
Günümüzde online yazılımların önemi giderek artıyor. Start-up firmalar e-postaları, dosya saklama ortamları, ortak çalışma alanları ve diğer iş süreçleri için onlarca aracı kullanıyor. Product Hunt gibi servisler sayesinde de her geçen gün yenilerini keşfetmeye devam ediyoruz. Her birini kullanmak için ise tabii ki üye oluyoruz. Kimisi ücretli, kimisi ücretsiz olan bu servislere üyeliklerimize ise her geçen gün yeni yazılımlar ekleniyor. Bunca seçeneğin arasında “hangisini teste tabi tutacağız, hangisi firmamız için daha uygun olur” sorularına en güzel cevabı ise bu servisleri deneyerek buluyoruz. Peki denemek için kayıt olmak ne kadar kolay? Bu soruya verilmiş güzel cevaplar ile oluşturulan bir kayıt formu servisinizin tercih edilme oranını da doğal olarak etkiliyor.
Örneğimiz ise yukarıdaki görüntüde görebileceğiniz üzere sadece bir bilgi ile ilerleyen Podio. Kayıt olmanız için tek bir talebi var, e-posta adresiniz. Bu formu doldurup “Kayıt Ol – Ücretsiz” mesajı yer alan butona tıklandığınızda ise geri kalan işlemleri ilk projenizi oluşturacağınız zaman sizden talep ederek, sadece gerekli bilgileri en optimum şekilde hedefliyor ve zamanı geldiğinde karşınıza çıkarıyor. Aslında bu form yapısı daha ziyade “user onboarding” diyebileceğimiz senaryolar silsilesinin başlangıç noktasını oluşturuyor. Tüm servisi inceleyerek kayıt olmaya karar verdiğinizde ise Podio servisi kullanmaya başlamadan önce durmayacağınızı biliyor ve gerisini yol üzerinde soruyor. Zekice.
Sizler de oluşturacağınız yapılarda bu örneklerden en uygun noktaları seçip bir araya getirebilir ve işiniz için en uygun kayıt formunu oluşturabilirsiniz. Yorumlarınızı bekleriz. 🙂
Çok güzel bence bu tarz içeriklere olduğundan fazla yer vermelisiniz.
Bende sizin yönteminizi kullanıyorum. Makaleleriniz çok faydalı, devamını dört gözle bekliyoruz.