Google, Mayıs 2016'daki Google I/O'da tanıttığı Firebase ile mobil veri ölçümleme konusunda, çok da fazla ses çıkarmadan, yeni bir dönemin kapısını açtı. İlk günlerde sadece mobil uygulama geliştiricilerin kulak kabarttığı bu haber aslında çok uzun zamandır sancısını çekmekte olduğumuz bir problemin de yakın gelecekte nasıl yine Google tarafından çözümleneceğine dair ipuçları barındırıyordu. İşte bizim bu yazımız da, Firebase sayesinde mobil uygulamalardaki kullanıcı faaliyetlerini nasıl ölçümleyebileceğimiz ve bu faaliyetlerden nasıl daha kolay içgörü çıkartabileceğimiz üzerine odaklanıyor.
Google, Mayıs 2016’daki Google I/O‘da tanıttığı Firebase ile mobil veri ölçümleme konusunda, çok da fazla ses çıkarmadan, yeni bir dönemin kapısını açtı. İlk günlerde sadece mobil uygulama geliştiricilerin kulak kabarttığı bu haber aslında çok uzun zamandır sancısını çekmekte olduğumuz bir problemin de yakın gelecekte nasıl yine Google tarafından çözümleneceğine dair ipuçları barındırıyordu. İşte bizim bu yazımız da, Firebase sayesinde mobil uygulamalardaki kullanıcı faaliyetlerini nasıl ölçümleyebileceğimiz ve bu faaliyetlerden nasıl daha kolay içgörü çıkartabileceğimiz üzerine odaklanıyor.
Ekim 2014’te Firebase adı verilen uygulama geliştirme servisi Google tarafından satın alındığında kullanıcı sayısı 110 binin biraz üzerindeydi. Bugün ise aynı ağda 470 bin geliştirici hizmet alıyor. Satın alma öncesinde Firebase kendini bir Backend as a Service (BaaS) platformu olarak konumlandırıyor ve başta mobil uygulama geliştiriciler olmak üzere çoğu uygulama geliştirici için en büyük çilelerden birisi olan uygulamanın barındırılması ve kullanıcı tarafından yaratılan verilerinin depolanması gibi sunucu odaklı hizmetleri kendi üzerinden sağlıyordu. Google Firebase’i satın aldıktan sonra olayı birazcık! büyütüverdi.
Bu içerik ücretsiz!
Okumaya devam etmek ve SHERPA Blog okuru olmak için aşağıdakilerden birini seç. Her hafta yenileri eklenen yüzlerce içeriğe ücretsiz ve sınırsız eriş.
Bu yazıyı hazırlamadan önce (gerçekten) 50’ye yakın makale okuduktan sonra şunu net bir şekilde söyleyebilirim ki Firebase’in faydalarını anlayabilmek için teknik bilgi birikimine sahip olmak şart. Oysa ki Firebase ile Google’ın başlattığı yeni dönemde, bence, Firebase’in sunduğu avantajları yazılım geliştiricilerden daha çok ürün yöneticilerinin, UX designer’ların ve dijital pazarlamacıların öğrenmesi gerekiyor. Neden mi? Çünkü Firebase, an itibarıyla onlarca mobil uygulama analiz SaaS’ını kullanarak yapmaya çalıştıklarımızı tek bir platform üzerinden yapmamıza imkan veriyor da ondan. Gelin, teknik jargondan olabildiğince uzak durarak bunun nasıl mümkün olabildiğini birlikte görelim.
Mobil uygulamalar için Firebase Analytics > Google Analytics
Google Analytics ilk çıktığında, aynı Gmail’de olduğu gibi, bu kadar yetenekli ama ücretsiz bir araçla başa çıkmanın yolunu bulmayı tercih etmeyen bir dizi firma kepenk indirme kararı alıvermişti. Ancak o zaman metrobüste kimse oyunların içerisine gömülmüyor, fik fik yapıp Twitter feed’ini güncellemiyordu. (Aslında o zamanlarda metrobüs bile daha ortada yoktu ama gelin biz şimdi orayı karıştırmayalım.)
Mobil uygulamaların sayısının delilercesine artmasıyla birlikte mobil uygulamaları kullananların davranışlarını ölçümlediklerini iddia eden bir dizi SaaS türedi. (O SaaS’ları merak edenler Quora’daki şu sorunun altındaki yanıtlara göz atabilirler.) Google, Google Analytics ile bu konuda öncü kuvvet olarak listenin tepesinde yer alsa da özellikle, mobil uygulamaları kullanan kullanıcıların, uygulamanın içerisinde ne yaptıkları, birden çok kanalda aktif olan ücretli reklam kampanyalarının, uygulamanın kullanıcı edinimindeki performanslarının gözlemlenebilmesi ve tabi ki kullanıcıların o uygulamayı nereden buldukları gibi detaylarda, uygulama geliştiricilerini ve ürün yöneticilerini tatmin edici içgörüler sunamıyordu. Bu durumun temel sebebi, Google Analytics’teki ölçümleme algoritmasının halen çok fazla “web odaklı” olmasıydı desek yeridir. Oysa ki mobil dünya “oturumlar” ile “sayfa gösterimleri” yerine “gerçek kullanıcı”yı ve onun yarattığı “etkinlikleri” merkeze almak istiyordu. Ve hatta merkezi aldıktan sonra, o kullanıcının aktivitelerini merkezdeki veri ambarıyla senkronize etmek, böylelikle kullanıcı farklı bir ortama geçip aynı uygulamayı kullanmaya devam ettiğinde, “kaldığı yerden” onu tanıyabilmeyi arzu ediyordu. İşte bu amaçla (bazı Google Analytics özelliklerini de feda etme pahasına) yeniden kurgulanan Firebase’in en popüler ürünü Firebase Analytics, mobil uygulama geliştiricileri ve ürün yöneticileri için “oturum yerine” “kullanıcı”yı merkeze alarak resti çekiverdi.
E-nor‘un hazırladığı aşağıdaki infografik Firebase ile Google Analytics 360 Suite için çok başarılı bir karşılaştırma özeti sunuyor.
Hedef kitlenizi daha iyi tanıyın ve onlara kolayca reklam yapın
Firebase Analytics’in içerisinde de aynı Google Analytics’te olduğu gibi bir “Audience” (Hedef Kitle) bölümü mevcut ve aslında temelde aynı işlevlere sahip. Tabi ki önemli iki farkla: Google’ın, mobil uygulamalar içerisindeki gelir yönetimi sistemlerini ele geçirmek için satın aldığı bir diğer SaaS olan Admob ve Firebase Cloud Messaging entegrasyonları.
“Abi şimdi bizim uygulamayı kullanan A tipi kullanıcılar, şunu [buraya tetiklemeyi yapması arzu edilen aksiyon adı gelir] yapınca onlara şu reklamı gösterebilsem ve hatta üzerine bir de (push ya da e-posta yoluyla) mesaj iletebilsem güzel olmaz mı?” diye düşünen sevgili ürün yöneticisi dostlarımız, işte bu artık Firebase ile mümkün. “Peki bunları yapan başka yazılımlar hali hazırda piyasada bulunmuyor mu?” diye soruyorsanız, yanıtımız “Evet ama her birini ayrı ayrı konfigüre etmekle, sonra da ayrı ayrı platformlardan performanslarını ölçümlemeyi mi, yoksa tek bir yerden bu acıyı dindirmeyi mi tercih edersiniz?” olacaktır 🙂
Uygulamanızın “bulunabilirliğini” artırın
Google işte burada çok fırsatçı bir davranışla masaya iki kart daha açtı ve;
kartta “Uygulamanın arama sonuçlarında daha sağlıklı bir şekilde listelenmesini (App Indexing) mi istiyorsun? Firebase App Indexing özelliğini aç, gerisini ben yapayım.”
kartta ise “Uygulamanın arama sonuçlarında listelenen içeriklerinden tetiklenen trafiğin uygulamanın içerisinde doğru alanı inmesini ve bu sayede sonuç odaklı bir kullanıcı deneyimi sunmak mı istiyorsun? Firebase içerisindeki Dynamic Links özelliğini yönlendirmelerimize uygun şekilde aktive et, gerisini ben yapayım.”
kozlarını oynadı. Açıkçası ortalık henüz karışmasa da “anlayan” Google’ın ne demek istediğini çok iyi “kavradı”.
Firebase kusursuz bir platform mu?
Tabi ki de hayır. Google Analytics ile Firebase Analytics’i karşılaştırmanıza imkan veren yukarıdaki infografikteki bilgilere ek olarak, Firebase Analytics’in an itibarıyla aşağıdaki zaafiyetlere sahip olduğunu söyleyebiliriz:
Firebase Analytics’te “real-time” yani “canlı izleme” modu henüz yok
Kullanıcı davranışlarını ölçümlememize imkan sağlayan “Event”ler gerçekleşme anından ancak 4-6 saat sonrasında panelde görüntülenebilir hale geliyorlar
Google Analytics’teki “Davranış Akışı” (Behavior Flow) henüz Firebase Analytics’te yer almıyor
Firebase Analytics ücretsiz olduğundan bu durum Firebase’e yapışmış bir rekabet avantajı gibi gözükse de Firebase Analytics’in yanı sıra birçok ürün ve özellik barındıran Firebase platformu ücretsiz değil.
Firebase “Hem websitem hem de mobil uygulama var. İkisini de Firebase üzerinden takip edebiliyor muyum?” sorusuna yanıt verse de bu yanıt ne yazık ki ileri seviye konfigürasyonlar gerektiriyor.
Yani özetle Firebase’e geçelim mi, geçmeyelim mi?
Şahsi fikrimi soruyorsanız, “Firebase’i de sisteminiz içerisine entegre edin ancak ‘Kurtuluş Firebase’deymiş!’ narasını henüz atmayın” derim. Yazım göz pınarlarınızı kurutmasın diye bu paragrafın sonunda kesmek durumunda olduğum için yer veremediğim birçok diğer (uygulamanız çakıldığında size uyarı göndermeye yarayan Crash Reporting gibi) güzel özelliğine rağmen Firebase henüz tam olarak olgunlaşmış bir platfrom değil. Google, geliştirme sürecini bu hızda tutabilirse, kanımca Firebase çok yakında mobil dünya için bir vazgeçilmez halini alacak. Tabi bu vazgeçilmezlik durumunu, Firebase’in işe yarayan özellik setiyle olduğu kadar, Google’ın “Ya Firebase kullanırsan, ya da…” formatıyla aba altından göstereceği sopa ile de birlikte yorumlanmalıdır.