Röportaj: David Darmanin’le Hotjar ve “user analytics” hakkında konuştuk

Röportajımıza Hotjar kurucusu Dr. David Darmanin’i tanıyarak başlayalım…

SHERPA Blog: İspanya’da hukuk eğitimi aldıktan ve yıllarca bir tasarımcı olarak çalıştıktan sonra analitik ve geribildirim yazılım servisi Hotjar’ı kurdunuz. Kariyerinizdeki bu değişimin arkasındaki fikir neydi?

David Darmanin: Aslında benim maceram biraz erken başladı. Tasarım benim en büyük tutkumdu ve bundan sonra da hep öyle olacak. Ancak pikselleri tasarlamaktan ziyade, benim için tasarım daha çok, kurduğumuz iletişimlere ve arabirimlerle etkileşimlerimize yönelik çözümler yaratma tarafıyla var. Ne yazık ki bu tutkum üzerine çalıştığım dönemde yolum çoktan hukuk eğitimiyle kesişmişti. Pişmanlık duyan birisi değilim ama belki de tutkuma ve işime odaklanmak için üniversiteyi bırakmam gerekirdi. Ancak tuhaftır ki hukuk alanında aldığım eğitim bugün şirketteki CEO rolüm açısından çok faydalı oluyor.

Bir SaaS şirketi yönetmenin temel zorlukları sizce neler? Hotjar’ı bugün olduğu yere taşırken ne gibi zorluklarla karşılaştınız?

Günümüzde hızlı büyüyen bir işi yönetmenin en büyük zorluğu, doğru kişileri bulmak ve takıma dahil edebilmek. İşin gerçeği, bugüne dek yaşadığımız en büyük zorluk bu oldu. SaaS özellikle eğlenceli ve zor çünkü geleneksel bir şirket yapısından çok, verimli bir iş motoru inşa etmekle ilgili. Bu, şirketin metriklerine çok iyi odaklanmanız ve müşterilerine çok yakın olarak ürününüzü ya da servisinizi nasıl kullandıklarını ve ihtiyaçlarının neler olduğunu çok iyi anlamanız gerektiği anlamına geliyor.

Türkiye’deki pazar ve buradaki Hotjar kullanıcıları hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce Türkiye’de stabil bir pazar ve iş ortamı var mı? Takip ettiğiniz Türk şirketleri var mı?

Dürüst olmak gerekirse Türkiye’deki pazarı çok iyi tanımıyorum. Üzülerek söylemeliyim ki son dönemde gerçekleşen olaylar Türkiye’deki pazarın stabil olduğuna yönelik algıyı olumsuz etkiledi. Öte yandan Türkiye, Hotjar için oldukça ilgi çekici bir pazar. İlk dönemlerimizde Türkiye’den kullanıcılarımız olmuştu ve açıkça görülüyor ki araştırma, optimizasyon ve inovasyon için yoğun bir ilgi ve talep söz konusu. Pazarın önümüzdeki yıllarda büyümesinde katkı sahibi olmak için sabırsızlanıyoruz.

Bloglar, global etkinlikler ya da dergiler… Hangi kaynaklardan besleniyorsunuz?

“Deep learning”e derinden inananlardan biriyim. Bu nedenle, yazarının araştırma yapmak, bir konu üzerinde çalışmak ya da hikayesini yazmak için hatırı sayılır bir zaman harcadığı kitapları tercih ediyorum. Başkalarının hatalarından ve keşiflerinden beslenmeyi seviyorum, ki bence bu, kişisel gelişim için en hızlı yollardan biri. Buna ek olarak, SaaS alanında en çok öğrenmem gerektiğini düşündüğüm konulardaki blogları ve düşünce liderlerini takip ediyorum.

Bir startup’ı oluşturan temel bileşenler sizce nelerdir? E-girişimlerin kurucuları sizce hangi anahtar performans indikatörlerini takip etmeli?

Eğer bir startup iseniz önemli olan tek şey, hedef kitlenizin gerçekten değer verdiği ve para vermeye ya da kullanmaya gönüllü olduğu bir şey inşa ediyor olmanız. Bu nedenle, başlangıçta her zaman NPS’e (Net Promoter Score) odaklanmayı tavsiye ediyorum. Bu, yaptığınız şeyin arkadaşlarla ve çevreyle paylaşılmaya değer bulunacak kadar iyi olup olmadığını görebilmenin en etkili yollarından biri. NPS, aynı zamanda işinizi büyütmenin ne kadar kolay ya da zor olacağı hakkında da fikir veren bir gösterge.

Biraz da Hotjar’dan söz edelim…

“Kullanıcı analitik verilerini ve geribildirimlerini demokratikleştirmek” derken neyi kast ediyorsunuz? Bunun web için ne gibi bir önemi var? Bu yaklaşım sizce iş dünyasına ne gibi fırsatlar sunuyor?

Tarihsel olarak baktığımızda, bu alandaki hizmet sağlayıcılar her zaman büyük şirketlere odaklandılar. Bu tarz araçları kullanmak istediğinizde ilk aşama hep bir satış takımıyla görüşmek ve ürün ya da servisinizin kullanılmaya değer bulunması oldu. Biz Hotjar’da, her iş modelinin ve başlangıç aşamasındaki startup’lardan öğrencilere kadar neredeyse herkesin bu araçlara ve içgörülere erişebilmesi gerektiğini savunuyoruz. Hotjar’ı yarattığımız ruh tam olarak budur. Biz Hotjar’ı kendi içimizde bir işten çok bir “hareket” olarak görüyoruz.

Sizce kullanıcı analitik verileri ve geribildirimleri yatırıma geri dönüşü (ROI, Return of Investment) nasıl etkiliyor?

Kullanıcılarınızı ve müşterilerinizi tanımanın yatırıma geri dönüşünü tartışmaya bile gerek yok. Eğer işinizi gerçekten büyütmek ve genişletmek istiyorsanız, öncelikle ürününüzün ya da servisinizin nasıl kullanıldığını ve kullanıcılarınızın ürününüzle nasıl etkileşime girdiğini anlamanız kritik derecede önemli.

Hotjar’ı en çok kimler kullanıyor? Grownup’lar mı, startup’lar mı yoksa büyük şirketler mi?

Hotjar kullanarak veri toplayan 200,000’in üzerindeki site, aslında farklı büyüklükteki organizasyonların sağlıklı bir karması. Bu karmayı ajanslar, Fortune 500 şirketleri, başlangıç dönemlerindeki startup’lar ve hatta kariyerinin başındaki öğrenciler oluşturuyor. Spesifik bir tipteki kullanıcıların ya da müşterilerin ilgisini çekmeyi hedeflemiyoruz. Olabildiğince çok bireyi ya da takımı Hotjar’a erişim vererek güçlendirmekle ilgileniyoruz.

Hotjar’ın mobil uygulamalara yönelik bir planı var mı? Hotjar kullanıcıları Hotjar’ı mobil uygulamalarında kullanabilecekler mi?

Şimdilik sadece bunun üzerine çalıştığımızı söylemekle yetinelim 😉

Bildiğiniz gibi SHERPA, Hotjar’ın kurucu kullanıcılarından biri. Sizce Hotjar, Design as a Service iş modeliyle hizmet veren bir dijital tasarım stüdyosu için ne kadar önemli?

Kritik derecede önemli. SHERPA’daki iş modeliniz ve üretim süreciniz için bu kadar düşünce ve yapısallık ortaya koymanıza bayılıyorum. Hotjar, ancak doğru bir yapı olduğunda en iyi şekilde çalışabilen bir araç. Aynı şekilde, eğer geribildirim topladığınız, gözlem yaptığınız, öğrendiğiniz ve harekete geçtiğiniz bir yapınız yoksa, bir o kadar da gereksiz ve işlevsiz bir araç.

Hotjar takımının üyesi olmak nasıl bir duygu?

Bize Hotjar takımını anlatır mısınız? Hotjar’da bir gününüz nasıl geçiyor?

Biz hala 30 kişiden oluşan küçük bir takımız ve böyle olmasını seviyoruz. Yalın ve kârlı bir iş inşa etmeyi ve takıma sadece ve sadece gerçekten gerekli olduğuna inandığımızda yeni üyeler dahil etmeyi tercih ediyoruz. Uzaktan çalışan bir şirket olduğumuz için kişisel yeterliklere ve özgürlüğe önem veriyoruz. Her şey haftalık planlama esasına dayalı — planlamayı Pazartesi günleri yapıyoruz ve Cuma günleri bütün şirketi davet ederek geldiğimiz noktayı sunuyoruz. Aradaki günlerde ise herkes sadece belirlenen öncelikler üzerinde çalışıyor. Bu sistemle herkesin birbirinden oldukça bağımsız çalıştığını söyleyebilirim. Takımlar birlikte çalışmaları gerektiğinde ise Hipchat’te çalışıyorlar.

Bir startup olarak Malta’da bulunmanın olumlu ve olumsuz yönleri neler?

Malta’da olmanın en güzel yanı harika hava koşulları ve ailemin yanımda olması. (Hotjar’ın 5 kurucusundan 3’ü Maltalı). En büyük sıkıntılar ise operasyonel zorluklar. Malta henüz çok küçük bir pazar ve teknoloji girişimleri, bankalar ve benzeri işletmeler için henüz emekleme döneminde. Uzaktan çalışma konsepti de henüz birçok kuruluş tarafından anlaşılması oldukça güç bir uygulama.

Hotjar’ın üretim döngüsünde hangi diğer SaaS platformlarını kullanıyorsunuz?

Intercom, Jira, Receptive, Trello ve buna benzer birçok SaaS platformunu kullanıyoruz.

Buffer’ın şeffaflık prensibi hakkında ne düşünüyorsunuz? Örneğin, sizin ve takım üyelerinizin maaş tutarlarını Buffer’ın yaptığı gibi herkese açmak gibi bir planınız var mı?

Bunu içeride tartıştık ve bizim düşünme biçimimiz biraz daha farklı. Şeffaflığa ve açıklığa derinden inanıyoruz fakat maaş tutarlarının özel ve hassas bir konu olduğunu düşünüyoruz. Bunun yerine, adil olmaya ve takım üyelerine doğru maaşlar ödenmesine odaklanıyoruz. Bu nedenle, roller için maaş aralıkları belirliyor ve bunları halka açmayı planlıyoruz. Bu bize farklı bölgelere, farklı deneyimlere ve sadakate bağlı olarak farklı maaşlar vermek açısından esneklik kazandırırken takımımızın özel bilgilerini koruma imkanı sağlayacak.

Takımınızdaki bazı üyelerin uzaktan çalıştığını biliyoruz. Uzaktan çalışma ile ilgili ne gibi zorluklarla karşılaşıyorsunuz?

En büyük zorluklar, işin doğası gereği operasyonel zorluklar. Farklı ülkelerdeki ve kıtalardaki takım üyeleriyle çalışmak, donanım satın alırken, yerel kanunları anlamaya çalışırken ve tüm takım üyelerinin kullanabileceği platformlar bulmaya çalışırken bazı zorluklara neden oluyor. Öte yandan, daha ilk günlerinden beri “global” bir anlayışa sahip bir şirket inşa etmek kesinlikle çok eğlenceli.

Bize ayırdığınız zaman için çok teşekkür ederiz.

Hotjar’ın kurucusu David Darmanin’le başlayan röportajlarımız, kullanıcı deneyimi ve girişimcilik alanında öncü isimlerle gerçekleştireceğimiz sohbetlerle devam edecek. Henüz yapmadıysanız, bizi SHERPA Blog’a abone olarak ya da sosyal medya kanallarımızdan takip etmeyi unutmayın.