Özellikle e-ticaret sitelerinde banner kullanımlarının zaman zaman kullanıcının nefretini kazandığı konusunda hepimiz hemfikiriz. Hemen hemen çoğumuzun deneyimi şu şekildedir: Kullanıcı anasayfaya gelir, showcase alanındaki banner’ı görüntüler, tam okumaya çalışırken showcase’de yer alan ikinci banner ekrana gelir, kullanıcı bir öncekini okumak için navigasyondan geri dönmek durumunda kalır. Bu sinir bozucu deneyimi, Jared Smith* çok güzel kurgulamış. Fakat dönüşüm oranını olumsuz yönde etkileyen tek geçerli kullanılabilirlik sorunu tabii ki bu değil.
İnsanların fazla konuşmadıkları başka bir faktör var ki bu da, banner kullanımınızın, kullanıcıların web sitenizdeki ilk izlenimine dramatik bir etkisi olabildiği gerçeği. Banner’lar genellikle haftalık hatta günlük olarak güncellenir. Bu tip bir durumda, showcase’deki banner kullanımı ile günlük olarak güncellenen banner’ların mesajlarında çakışmalar yaşanabiliyor ve bu da marka veya kampanya hakkında yanlış bir izlenim verebiliyor. Bu yazıda, doğru ilk izlenimi vermenin ne kadar önemli olduğunu birlikte inceleyeceğiz.
Bu içerik ücretsiz!
Okumaya devam etmek ve SHERPA Blog okuru olmak için aşağıdakilerden birini seç. Her hafta yenileri eklenen yüzlerce içeriğe ücretsiz ve sınırsız eriş.
Oldukça önemli! Gelin 2 örneği birlikte inceleyelim:
Sayfanın görsel hiyerarşisini değiştirme
Bir sayfanın tasarımı, hangi içeriğin önemli olduğunu belirten güçlü görsel ipuçlarını kullanıcılara hissettirmelidir. Bu görsel ipuçları, hangi içeriğe ilk önce bakılacağını da belirler. Çok basit bir ifadeyle: Bir banner’ı değiştirdiğinizde sayfanın tamamının görsel hiyerarşisini de değiştirirsiniz.
Örneğin; popüler atletik giyim markası olan Puma’nın, kendi web sitesinde, toplamda 4 banner’dan oluşan bir showcase var.
Aşağıdaki algı haritaları, sayfaya gelindikten sonra, 3 saniye içinde kullanıcıların hangi içerikleri göreceğine dikkat çekiyor.
Görüldüğü üzere, 4 banner’ın da içerik yerleşimi farklı. Kullanıcı ilk banner’da, yukarıdan aşağıya bir tarama yaparken, ikinci banner’da soldan sağa, üçüncü banner’da ise sağdan sola bir okuma deneyimi yaşamak zorunda kalıyor ve bu durum da kullanıcının, göz gezdirdiği tüm mesajları anlamlandırmasını zorlaştırıyor.
Duygusal bağı yanlış kurma
Kullanıcılar, görsel olarak uyarıcı siteler ile daha sade veya potansiyel olarak daha sıkıcı gelen siteler arasında tepkilerini gayet hızlı verebilirler. Herhangi bir işletme için, web sitesine gelen kullanıcının ilk izleniminin, marka karakteriyle eşleşmesi ve sunulan ürünlere uygun olması beklentisi çok doğal.
Bir kaykay atölyesi heyecan verici bir tasarım isteyebilir, peki ya hayat sigortası sunan bir marka? Burada, heyecan uyandıran, aşırı eğlenceli bir tasarım uygunsuz olarak algılanabilir. Bir banner’ın görüntüsü ve renk şeması, sitenizin istenen duyguyu tetikleyip tetiklemediği konusunda kullanıcının hızlı karar almasını sağlar.
Apple’ın web sitesini ele alalım. Sitenin anasayfasında görüntülenmekte olan showcase banner’larından ikisi arasındaki kullanıcı tepkilerine ait veriyi aşağıda görebilirsiniz.
İlk banner tasarımı, kullanıcılar tarafından, diğerine göre yaklaşık 2,5 kat kadar daha ilgi çekici bulunmuş. Bu örnekte de görebileceğiniz gibi, 2. showcase görselindeki mesaj “Çok ince. Büyük eğlence.” olmasına rağmen, ilgiye baktığımızda kullanıcılar tarafından çok da eğlenceli bulunmadığı açık.
Sonuç
Bu yazıda, kullanıcıların sitenizle ilgili kritik ilk izlenimlerine dair spesifik noktalara değindik ve banner’ların bu deneyimi nasıl önemli ölçüde etkilediğini gördük. Bu, çoğu şirketin kendi web sitelerinde slider’lı bir showcase yapısından kaçınmasının bir başka nedenidir.
Ancak bu, birçok e-ticaret şirketinin bu yapıyı kullandığı gerçeğini değiştirmiyor ve bu gerçek bir gecede ortadan kaybolmayacak. Peki, başka şansınız yoksa ne yapabilirsiniz?
Sunduğunuz kullanıcı deneyiminin günden güne, haftadan haftaya tutarlı olması için, showcase alanında ve sitenin diğer alanlarında kullanılan banner’lar için uygun bir kalite kontrol sürecinin olması sağlanabilir. Bunun en sağlıklı yolu, banner alternatiflerini değerlendirmek için günlük veya haftalık kullanıcı araştırmaları yapmaktır. Nihayetinde, kullanıcıyı işin odağına koyduğunuz kadar değer/fayda yaratabildiğinizi unutmayın.
* Jared Smith’in “sinir bozucu” banner deneyimi kurgusunu şuradan görebilirsiniz.