2. Girişimciliğe olan ilginiz nereden geliyor? Sizi bu yola iten sebepler, motivasyon kaynaklarınız neler?
Aslında mühendis kökenliyim ve bu konulardan hiç haberim yoktu. Bizim müfredatımızda bizi bu konuya itecek herhangi bir ders bulunmuyordu. Benim ufkum Londra’da açıldı. Aldığım derslerden özellikle girişimcilik dersi ve katıldığım konferanslarda girişimcilerden etkinlenmem beni bu yola sürükledi. Zaten yapı olarak yaratıcı olmayı çok seven birisiyim. Kendi işini yaparak, bir de insanlık ortak mirasına katıkıda bulunmaktan daha değerli ne olabilir ki? 2 yıldır da motivasyonumu özellikle dünyanın büyük girişimcilerinin hayat hikayelerini okuyarak ayakta tutuyorum.
3. Bu zamana kadar yaşadıklarınızdan hangi dersleri çıkardınız? (Eğer varsa) Bugüne kadar hiç unutamadığınız, sizi derinden etkileyen girişimcilik anılarınızdan birini bizimle paylaşabilir misiniz?
Katıldığım bir yarışmada bir jüri bana ısrarla ‘hem yazılım hem donanım aynı anda yapamazsın. Hem de tek kurucu olarak hiç yapamazsın. Tarihte bunun örneği yok’ demişti. Ben de kendimi tutamayıp ‘Bir gün biri yapınca o tarih değişir demiştim.’ Bugün hem yazılım hem donanım olarak büyük kitlelere ulaşıyoruz.
Ben girişimcilik konusunda hem yüksek lisans yapmış hem de şu an doktorasını yapan biri olarak, girişimiciliğin sürekli belli kalıplara sokulmaya çalışılmasını bir türlü anlayamadım. Evet, belli başlı geçerliliği olan kurallar ve yöntemler var. Fakat, günün sonunda her iş fikrinin kendi içerisinde farklı dinamikleri var. Bir gün biri çıkıp ‘ben insanlara müzik parçalarını 1 dolardan satarım insanlar da bunu internetten alır’ deyince, tüm müzik endüstrisi üzerine gelmişti. Bugün o kişilerin akıllı telefonlarında o malum kişinin ürettiği uygulama bulunmaktadır. Girişimcileri her zaman aynı çatı altında toplayarak girişimciliği bir kategoriye sokmak isteyen tüm mentor ve yatırımcılara buradan selam olsun.
4. Girişiminiz hangi alanda hizmet veriyor? İş modelinizin hangi problemi çözdüğüne inanıyorsunuz?
Do Major şirketi online müzikte eğitim sistemleri geliştirmek ve insanları müziğe bir adım daha yaklaştırmak amacı ile kuruldu. Şirket içerisinde ürettiğimiz en popüler uygulamamız, www.mychordbook.com, bir şarkı öğrenme platformu. Enstruman çalan insanlar veya şarkı söyleyen insanlar için çok önemli özellikler barındırıyor. Sistem YouTube üzerinden bir şarkı dinlerken size farklı enstrumanlar ile nasıl çalacağınızı eş zamanlı olarak gösteriyor. Müzisyenler şarkı söz ve akorlarına sayfa üzerinde tıklayarak şarkı içerisinde gezinebiliyor, akort aleti, metronom, dersler, kendi şarkı listesini oluşturabilme gibi bir çok ek özellikten faydalanabiliyor.
myChordBook aynı zamanda internet üzerinden akıllı enstrumanları kontrol edebilen tek websitesi. Son zamanlarda yaptığımız bir anlaşma sayesinde, site dünyanın ilk akıllı gitarı olan Fretlight Guitar isimli klavyesinde ışıklar barından gitara USB üzerinden bağlanıyor. Fretlight kullanıcıları yine site üzerinden bir YouTube şarkısı dinlerken nereye basmaları gerektiği direk gitar klavyesi üzerinde ışıklar yardımı ile görebiliyorlar.
myChordBook sıkıcı müzik eğitim sistemlerinin yerine insanlara müziği sevdikleri parçalar ile öğreten bir sistem. Kullandığımız renk sistemi de, müzisyenlerin müzik teorisini anlamalarına büyük katkı sağlıyor.
5. Girişim fikrinizi tasarlarken en çok önem verdiğiniz nokta hangisi oldu? Neden? (Ekip, finans, yazılım, lojistik vs.)
Girişim fikrini tasarlarken en çok önem verdiğim nokta her zaman kullanıcı idi. Kullanıcıyı iyi anlamak, onun problemini çözmek girişimcilikte çok önemlidir. Kullanıcıyı iyi anlayamayan ve kendi tahminleri doğrultusunda ilerileyen girişimler her zaman başarısızlığa mahkumdur. İşin başından beri her yaptığımız işte, websitesi üzerine koyacağımız yazıların renklerine kadar, sürekli kullanıcılarımıza danıştık, anketler yaptık, küçük soru grupları oluşturduk, kullanıcılarımızdan geri bildirimler aldık. Hala da alıyor, ona göre sistemimizi geliştirmeye devam ediyoruz.
6. Fikrinizi hayata geçirme sürecinde hangi zorluklar ile karşılaştınız? Bu zorlukların üstesinden nasıl geldiniz?
Fikrimi hayata geçirme süresince en zorlandığım nokta tek kurucu olmamdan kaynaklanan iş yükü ve iş stresi problemleri oldu. Girişimciliğin en önemli yapı taşlarından biri ne kadar takım da olsa, işimi kurarken ortak olmak istediğim arkadaşlarım kabul etmedi, benimle ortak olmak isteyenlere de ben çok sıcak bakmadım. Ondan dolayı tüm sorumluluğu sırtlayak yola çıktım. Bir günde 2 saat uyku ile 20 saat ortalama ile çalıştığım zamanları hatırlıyorum. Neyse ki belli bir zamandan sonra doğru adımları atarsanız sistem giderek otomatik bir hal alıyor. Özellikle dijital dünyada ürün yönetimi yapmanın en büyük avantajı da bu.
7. Geldiğiniz nokta size neler hissettiriyor? Bundan sonrası için hedefleriniz neler?
Ne kadar geldiğimiz noktaya, küçük adımlarla ve büyük fedakarlıklar ile gelmiş olsak da, yüksek lisansımdan mezun olduğum gün, bir parkta tek başıma çay içerken, ‘Giray en fazla 1-2 sene kaybedersin. Çok da fazla deneyim kazanırsın.’ demiş olmaktan hiç pişman değilim. Bugün myChordBook günde 2500 kişiye yaklaşık 5000 şarkı öğretiyor ve çok büyük bir hızla büyüyor. Sadece insanları müziğe yaklaştırmanın verdiği haz bile bize yeter.
Bizim ilk ve tek hedefimiz başından beri belli. Ben hem teknik hem de iş konularda faaliyet gösteriyorum. İlk gün ilk satır kodumu yazmadan önce ‘dünyanın en büyük şarkı öğrenme platformunu kuracağım’ demiştim halen de amacım o. Dünyanın en büyüğü olana kadar durmaya hiç niyetim yok. Ayrıca yeni oluşan akıllı enstruman pazarının da en büyük oyuncularından biri olmak istiyoruz.
8. Türkiye’nin e-girişimcilik ekosistemi hakkında düşünceleriniz neler? Hangi alanlarda daha fazla gelişim sağlanması gerektiğine inanıyorsunuz? Global marka çıkartma noktasında, girişimlerin hangi adımları atmasını gerektiğini düşünüyorsunuz?
Türkiye’deki girişimcilik ekosistemi artıları ve eksileri olan bir yer. Ekosistemin hali hazırsa oturmamış olması, yatırımcıların riski sevmemesi, yeterli yatırımcının, hızlandırma ve inkübasyon programının olmaması, yeterli miktarda bu konuyu destekleyici etkinliğin, konferansın olmaması girişimcilerin karşılacakları zorluklar arasında. Özellikle işin başlarında çok yatırıma ihtiyacımız olduğu bir zaman kapı kapı gezerken bir yatırımcının bana söylediği laflar hala kulağımda: ‘Giray, biz sadece yurtdışında kendini ispatlamış bir fikrin Türk versiyonuna yatırım yapıyoruz. Böylelikle riskimizi azaltıyoruz. Senin fikrin dünyada daha önce hiç denenmemiş ve bu nedenle çok risk barındıran bir iş. Bu nedenle kusura bakma’.
Malesef bizim ülkemizdeki bakış açısı bu oldukça, gördüğünüz tüm uygulamalar ve ürünler yurtdışındaki bir şirketin kopyası olacak. Yurtdışındaki yatırımcılar ne kadar yeni fikir aramakta iseler bizdekiler de tam tersi durumdalar.
Türkiye’de olmanın iyi yanları da yok değil. Öncelike devlet destekleri hatırı sayılır derecede çok. Biz de ilk başladığımızda Tübitak 1512 destek programı ile kurulduk. Ankara Kalkınma Ajansı ve Ekonomi Bakanlığı sponsorluğunda etkinlere katıldık. Bu tarz sistemler her ülkede yok, bunun kıymetini bilmeliyiz. Ayrıca Türkiye’de ekonomiden dolayı iş gücü daha ucuz. Aynı seviyede bir mühendisi Silicon Vadisi ne oranla çok daha az bir maaşla ekibinize ekleyebiliyorsunuz. Giderleriniz daha az oluyor.
Türkiye de girişimci olacak arkadaşların bu artı ve eksikleri iyi çalışmalarını tavsiye ederim.
9. Çevrimiçi girişimlerden bahsetmişken, işin biraz da teknik tarafına değinmemiz faydalı olacaktır. Girişiminizin büyüme evresine girdiğini söyleyebilir misiniz? Bu noktada hangi metrikler/kriterler sizin için daha önemli?
myChordBook şu an büyüme evresine girmiş bir uygulama. Geliştirmemizin çoğunu tamamlamış durumdayız. Şu anda uygulamamızı daha büyük kitlelere ulaştırmak için çalışmalar yapıyoruz. Açılışımızın 5. ayında olmamıza rağmen günde 2500 kişiye 5000 şarkı öğretiyoruz. Ayrıca oluşturulan yaklaşık 500 ChordBook içerisinde kullanıcılarımızın yaklaşık 1000 şarkısı bulunmakta. Bizim için önemli olan metrikler, her internet uygulamasında olduğu gibi, ziyaretçi sayısı, aktif kullanıcı sayısı ve kullanıcı dönüşüm oranı.
10. Girişiminizi büyütmek için attığınız en önemli adımın hangisi olduğunu düşünüyorsunuz? İleriye dönük izlediğiniz taktik ve stratejilerden bahsedebilir misiniz?
Büyüme stratejisi olarak, büyük müzik mağaza zincirleri, müzik kursları ve müzik hocaları ile anlaşmalar yapıyoruz. Türkiye’deki en büyük mağaza zincir olan Dore Müzik müşterilerine 3 aylık Premium Üyelik hediye ediyoruz. Aynı zamanda özel kurslar ve hocalar ile olan anlaşmalarımız da var. Şu anda da Amerika’nın en büyük müzik mağaza zinciri olan Guitar Center ile görüşmelerimiz devam etmekte.
11. Dijital varlıklarınızın performanslarını ölçümlüyor musunuz? Yatırımlarınızın geri dönüşlerini nasıl hesaplıyorsunuz?
İnternet uygulamalarının en önemli avantajlarından biri de çok iyi ölçümler alabilmeniz. Biz de kullanıcımızı daha iyi tanımak ve daha iyi hizmet sağlayabilmek için her türlü veriyi analiz edip çıkarımlar yapıyoruz. Özellikle müzik ile ilgili bir girişimde bulunduğumuzdan ötürü en büyük yatırım geri dönüşünü kullanıcı memnuniyeti olarak ele aldığımızı söyleyebilirim. İnsanlar yaptığımız işten memnun kaldığı sürece biz yaptığımız işi yapmaya devam edeceğiz. Başka türlü dönüşler de mutlaka zamanla gelecektir.
12. Kullanıcılarınız ile kurduğunuz diyaloğu nasıl tanımlarsınız? Geri bildirim alma ve ihtiyaçlarını öğrenmek için hangi yöntemleri kullanıyorsunuz?
Kullanıcılarımız ile sürekli diyalog halindeyiz. Sık aralıklar ile anketler düzenliyoruz. Kullanıcılarımız ayrıca istedikleri ve istemedikleri özellikleri bize site üzerinden iletişim yoluyla veya e-posta yoluyla iletiyorlar. Her e-posta ve geri bildirime bireysel olarak cevap yazıyor, kullanıcı ile bire bir diyalog içerisinde giriyoruz. Kullanıcımız samimiyetimizi anladığında zaten daha içten ve devamlı olarak bize geri bildirim sağlıyor. Ayrıca, düzenli aralıklarla sitedeki gelişmeleri ve yeni şarkıları da kullanıcılarımıza bildirerek, onların müzik zevklerine uygun parçaları kendilerine tanıtmayı ve site içerisindeki kullanıcı deneyimini üst seviyelere çıkartmaya çalışıyoruz.
13. Kullandığınız analitik performans ölçümleme araçları, dijital dünyada takip ettiğiniz düşünce önderleri, son zamanlarda ilginizi çeken konu başlıkları neler?
Analitik performans araçları olarak Google Analytics, Yandex Metrica, Webisor gibi popüler araçlar dışında kendi işimizle bire bir alakası olan kendi yazdığımız analitik yazılımlarımızı kullanıyoruz.
Dijital dünyada birilerini takip edebilecek malesef zamanım hiç bir zaman olmadı, sadece dediğim gibi büyük girişimcilerin hayat hikayelerini okuyorum. Dijital dünyayı da internetten takip ediyorum. Son zamanlarda ilgimi çeken konular arasında Akıllı Saat uygulamaları ve kendim bir Drone hastası olduğumdan dolayı (ofisimizde sürekli uçururuz) Drone’lar ile kargo iletimi konusu var. Yine yazılım sektöründe oldukça aktif olduğumuzdan dolayı, yazılım trendleri ve son teknolojileri takip etmeye çalışıyoruz.
14. Son olarak, girişimci adaylarına vermek istediğiniz tavsiyeler neler?
Girişimcilik, uzun, fedakarlık isteyen bir serüven. Başarısızlık riski çok fazla. Yolda çok fazla engel var. İşin en önemli kısmı insanın yaptığı işten zevk alması ve kendini motive eden bir iş fikri seçmesi. İşlerin çok kötü gittiği zamanlarda böyle bir motivasyonunuz yoksa iş bitiyor. Girişimcilere kendi geçmiş ve tutkularına göre bir iş fikri seçmelerini ve tüm engellere rağmen sonuna kadar dayanmalarını tavsiye ederim. Emek, arkasında ya başarılı bir girişim ya da da gelecek için büyük deneyimler bırakır.
Giray Songül’e bize vakit ayırdığı için teşekkür ediyor, daha nice girişimlere imza atmasını ve Do Major’un dünyanın en büyük şarkı öğretme platformu olmasını dileyerek röportajı sonlandırıyorum.
Herkese başarılar.