Makaleler

Tasarımla gelen değişim: Yıkıcı tasarım metodolojisi

Bunca bilgi, deneyim ve teknolojiye rağmen hepimiz için daha iyi bir dünyayı neden hâlâ tasarlayamadık?

Berk Bayri 01 Aralık 2017

Tasarım, problem çözmektir. Bu doğru. Öte yandan, oldukça büyük problemlerimiz olduğu da aşikâr. Problemleri tanımlamakta mı başarısızız, yoksa çözümü uygulamakta mı? Yanlış giden ne? Bir başka deyişle; bunca bilgi, deneyim ve teknolojiye rağmen hepimiz için daha iyi bir dünyayı neden hâlâ tasarlayamadık?

Bu konuda söylenebilecek onlarca, yüzlerce, hatta belki milyonlarca şey var. Evet, insan evladı olarak problemleri doğru tanımlamakta yeteri kadar başarılı olamayabiliriz. Evet, çözümü uygulama aşamasına geldiğimizde beceriksizliğimiz tutuyor olabilir ya da gerçekçi olmak istersek; ayaklarına basmamızı istemeyen birileri sistemi, doğruyu uygulamaya çalışanların aleyhine çalıştırıyor olabilir. Peki, bunun için sistemi mi, çıkar sahiplerini mi suçlamalı, yoksa tasarımcılar olarak kendimizi mi?

İnovasyon mu, statükoyu yıkmak mı?

Çözüm; kökenimiz, eğitim geçmişimiz, profesyonel deneyimimiz ya da kişisel ilgi alanlarımız ne olursa olsun ancak; kendimizin de birer tasarımcı olduğunu görmeye başladığımızda gerçekleştirilebilir olacak. Artık cesaretimizi kuşanıp yüzleşmemizin zamanı geldi: Doğduğumuz günden beri, yaşadığımız her an, dünyayı diğerleriyle beraber tasarlıyoruz. Tasarlıyoruz ama ne bunun farkındayız, ne de bunu nasıl yapacağımızı biliyoruz. Belki de bizi; yani farklı ırklardan, farklı kültürlerden ya da farklı mesleklerden milyarlarca insanı; unvanı “tasarımcı” olan tasarımcılardan ayıran, onları tasarımcı, bizi ise “sıradan insan” yapan şey bu: Ne için, nasıl ve ne tasarlayacağımızı bilmek ya da bilmemek. İşte bütün mesele.

Bu içerik ücretsiz!

Okumaya devam etmek ve SHERPA Blog okuru olmak için aşağıdakilerden birini seç.
Her hafta yenileri eklenen yüzlerce içeriğe ücretsiz ve sınırsız eriş.

Üye misin?
Keşfetmeye Devam Et