Halen çoğu firma, kullanılabilirlik testlerinin “pahalı ve lüks ekipmanlar gerektiren” – haftalarca zaman alan – uzun soluklu bir süreç olduğunu düşünüyor. Halbuki bugün, kullanılabilirlik testlerini çok daha hızlı, pratik ve – eskiye göre – makul bütçelerle yürütebilmek mümkün.
Bilinenin aksine, yüksek maliyetli prototipler yerine kullanabileceğimiz düşük – teknik konfigürasyondaki kağıt prototipler dahi bize çok değerli sonuçlar sunabiliyor. Ürününüz veya servisinizde test edilmesini arzu ettiğiniz spesifik görevleri yerine getirmek için, gerilla taktikleriyle bir araya getireceğiniz 5 kişilik bir denek grubundan alabileceğiniz geri bildirim birçok önemli karar için size kullanılabilir veri sağlayabiliyor. Ve hatta, uzaktan erişimin size sunacağı güç ile artık, moderasyon gerektirmeyen testler yürütebilmeniz mümkün.
Peki, kullanılabilirlik testlerini makul bütçe limitleri içerisinde nasıl tutabilirsiniz?
- The Handbook of Usability Testing kitabının yazarı Dana Crisnell, bu sorunun yanıtının düşük maliyetli, laboratuvara başvurmayan testlerden elde edilecek iç görülerde yattığını düşünüyor. – Quick and Dirty Usability Testing: Step Away from the Book
- Jared Spool ise daha ileri giderek, “Artık çoğu zaman kullanılabilirlik laboratuvarlarına dahi ihtiyacımız yok.” iddiasında bulunuyor. Görüşünün arkasında yatan gerekçe ise vakit ayırıp üzerinde düşünmeye değer; deneklerin dikkatlerinin laboratuvar ortamında kolayca dağılabileceği gerçeği – Streamlining Usability Testing by Avoiding the Lab
- Jakob Nielsen, “Artık metodolojiler çok daha esnek ve makul bütçeli; daha da iyisi, duruma göre hızlıca büyüyebilir ve küçülebilir çeviklikteler” görüşünü savunarak, kullanılabilirlik testlerinin bütçelerinin ve yürütülme sürelerinin aşağıya çekilebileceğini düşününlerle aynı safta yer alıyor. – Misconceptions About Usability and How Many Test Users in a Usability Study?
- Jakob Nielsen, “Why You Only Need to Test with 5” adlı makalesinde aslında 5 kişiyle yürütülecek bir testin dahi, kullanılabilirlik ekseninde geçerli veri üretebileceğini iddia ediyor. “Daha fazla kullanıcı denek ekledikçe, testten süzebileceğimiz değerli veriyi de azaltıyoruz.” diye ekliyor. (Bu yorumu aklınızda tutarken hemen yanına, bir web sitesi için yürütülecek kapsamlı bir kullanılabilirlik testinin çoğunlukla 5 kişiden daha kalabalık bir denek grubuyla test edilmesinin büyük fayda sağlayacağı gerçeğini de eklemeyi unutmayın.)
- Steve Krug da, Don’t Make Me Think isimli çoğu UX profesyoneli için “efsaneler arasına yerleşmiş” kitabında, en büyük kullanılabilirlik problemlerinin 3-4 kişilik bir katılımcı grubuyla dahi yürütlecek testler sonucunda tespit edilebilir olduğunu iddia ediyor.
- Usability Testing on a Budget isimli çalışmada birçok UX profesyoneli, laboratuvar gerektirmeyen çalışmalarla, tüm ekstraları ve test bürokrasilerini bir tarafa koyarak, nasıl düşük bütçeli kullanılabilirlik testleri yürüttüklerine dair deneyimlerini paylaşıyorlar.
- Unmoderated, Remote Usability Testing: Good or Evil? adlı makalede UXmatters ekibi, moderasyon desteği olmaksızın gerçekleştirilen kullanılabilirlik testlerindeki başarının, kullanıcılara bir arayüzü daha kolay kullanabilmelerinin önündeki engellerin nasıl kaldırılabileceğine dair spesifik sorular sorup, yanıtlar alarak mümkün olduğunu iddia ediyorlar.
- UXmatters’ın bir başka makalesi ise “uzaktan erişimle yürütülen testlerin her daim makul bütçeli olmadığını” deneklerle birebirde yüz yüze gerçekleştirilen testlerin uzaktan erişim testlerine göre daha düşük bütçeli çalışmalar olabileceğini not düşüyor.
- Note Bolt Quick and Dirty Remote User Testing isimli makalesinde, birçok “hızlı ve kolay uzaktan erişimle kullanılabilirlik test çözümü”nü bir araya getirerek, deneme yanılma için alternatifler sunuyor.
Kullanılabilirlik testlerini yürütme kararını verme sürecinde diğer paydaşların olurunu nasıl almalı?
- Chrisitne Perfetti Five Techniques for Getting Buy-In for Usability Testing adlı kitabında, bu adımı atma öncesinde denenmiş taktikleri paylaşıyor.
- Dana Chisnell ise bir röportajında, kullanılabilirlik testlerine dair karar alma sunumlarını gerçekleştirirken firmanın tasarım kararlarını nasıl aldığına bakmamız gerektiğinden dem vuruyor: “Öncelikle tasarım kararlarını nasıl aldığınızı iyi gözlemleyin. Kullanıcı ve kullanılabilirlik araştırmaları yürütmeksizin, tasarımla ilgili alacağınız kararları hangi değerli bilgiler üzerine dayandırarak alacaksınız?”
- Kullanılabilirlik testleriyle ilgili, “Bizim ürünümüz zaten mükemmel!” ya da “Araştırma bizi yavaşlatacaktır!” gibi önyargılara dayandırılan karşıt görüşlerle savaşabilmek 4 ways to combat usability testing avoidance adlı makaleye de mutlaka bir göz atın.
Zoltán Gócza