Dijitalle bütünleşmiş yeni gerçek hayatta her kullanıcı sunulan her ürün ve hizmetin ayrılmaz bir parçası. Bu yüzden kullanıcı deneyimi; girişimciler, tasarımcılar ve elbette kullanıcılar için her saniye daha da büyük değer kazanıyor. Öyleyse nedir bu kullanıcı deneyimi dedikleri ve gerçek hayatımıza etkileri?
Dijitalle bütünleşmiş yeni gerçek hayatta her kullanıcı sunulan her ürün ve hizmetin ayrılmaz bir parçası. Bu yüzden kullanıcı deneyimi; girişimciler, tasarımcılar ve elbette kullanıcılar için her saniye daha da büyük değer kazanıyor. Peki nedir bu kullanıcı deneyimi dedikleri ve gerçek hayatımıza etkileri?
Birçoğumuz, her şeyi merak edip hiçbir şeyi öğrenmemeye çalıştığımız öğrenim yıllarımızı bir zaman önce geride bıraktık. Artık o yıllarda sıkça bahsettiğimiz “gerçek hayat”ı yaşıyoruz. Gerçek hayat derken bu kavrama hemen bir açıklık getirmek gerekiyor sanıyorum. Bireyin öğrendiği her şeyin yanına kar kaldığı, öğrenemediklerinin cezasını da kendi hesabına çektiği bir deneyimler bütününden bahsediyorum.
Dijitalle bütünleşmiş yeni gerçek hayatta bireyler, herşeyi şekillendiren kaotik tasarımın aktif kullanıcıları. Artık ıssız bir adaya düşerken bile gelen kutunuzda birikecek binlerce e-postayı, sosyal medya hesaplarınızın güncel durumunu ve izleyemeyeceğiniz yüzlerce komikli videoyu dert etmeniz aslında hiç de anormal değil.
Bu içerik ücretsiz!
Okumaya devam etmek ve SHERPA Blog okuru olmak için aşağıdakilerden birini seç. Her hafta yenileri eklenen yüzlerce içeriğe ücretsiz ve sınırsız eriş.
Bunun iyi, güzel ya da doğru olduğunu söylemiyorum; sadece günümüzde ortalama bir dijital dünya vatandaşı için gerçek hayat, havalı üçüncü dalga kahve dükkanlarında takılmak haricinde, aşağı yukarı bundan ibaret — ki kahve dükkanlarında yapılan aktiviteler arasında da aralıksız telefona bakmak herhalde en popüler olanı.
Gerçek hayatın şifresi
Belki her şeyin baştan beri farkındasınız, belki de az önce bir aydınlanma yaşadınız. Açık konuşmak gerekirse hepimiz bir şekilde tasarlanmış deneyimleri yaşıyoruz. Hemen baltanızı alıp sisteme saldırmadan önce bir soluklanın; günümüzde bireyler, hem tasarımı deneyimleyen bir kullanıcı, hem tasarımın değişken bir parçası hem de bu sayede bir tasarımcı. Yani gelecekteki deneyimlerinizin tasarımı siz nasıl isterseniz öyle olacak, yeter ki bunun farkında olun.
Gerçek hayatta başarılı bir deneyim yaşamanın yolu, aslına bakarsanız okul yıllarında öğrenmeniz gereken temel bilgilere dayanıyor. En basit haliyle biyoloji aslında kimya, kimya aslında fizik, fizik ise aslında matematiktir. Bu yüzden biraz hesap kitap yapmadan gerçek hayatta başarılı olmak isterseniz çok fazla iyi şansa ihtiyacınız olacak.
Hayat, her an onbinlerce farklı değişkenin şekillendirdiği karmaşık bir denklem, ama bu gözünüzü korkutmasın. Lifehack, Lifetricks ve Lifehacker gibi web siteleri uzun yıllardır gündelik hayatı bir sistem gibi ele alıp basit kısayollarla daha kullanılabilir kılmanın yollarını sunuyorlar. Eminim bu arşivlerde sizin de işinize yarayacak birkaç numara var.
Kullanıcı deneyimi neden önemli?
Yakın gelecekte müşteri deneyiminin nasıl olacağını konu alan Walker Information raporu; 2020 yılında satın alma kararlarını etkileyen en önemli faktörün, fiyat ve ürünün önüne geçen kullanıcı deneyimi olacağını gösteriyor. Başka bir deyişle kullanıcı deneyimi; girişimciler, tasarımcılar ve elbette kullanıcılar için her saniye daha da büyük değer kazanıyor. Peki neden?
İyi tasarım bir sonuç değil, süreçtir
Geliştirme sürecinin başından itibaren, tasarım ekibinin her bir üyesi, sorgulayıcı, akılcı ve yaratıcı olmak zorunda. Herkes, kendi bakış açısıyla, insanların neye ihtiyacı olduğunu ve nasıl davrandığı dikkate alarak problemi çözecek doğru yolu bulmaya odaklanmalı. İlk seferde doğru sonuca ulaşmak imkansıza yakın bir olasılık. Bu yüzden başlangıçta bir konsept belirlenmeli, sürekli sorular sorarak ve denemeler yaparak son tasarıma ulaşılmalı.
Tabii bu son, aslında yeni gelişmeler ve ihtiyaçlar doğrultusunda şekillenecek yeni bir sürecin başlangıcı. Tasarım, kesin bir sonuç değil; belki de yüzlerce kez sil baştan başlanacak bir süreç. Ancak hayranı olduğumuz ürünlerin ve hizmetlerin hemen hemen hepsi bu şekilde ortaya çıkıyor.
Kullanıcı, tasarımı değil kusurları fark eder
Farkındalık bir tasarımcı için başarının anahtarı. Ama kullanıcıdan çok büyük bir farkındalık beklemek pek de gerçekçi değil. Fermuar ya da tırnak makası gibi gündelik hayatta sürekli kullandığımız ürünlerin ne kadar başarılı tasarımlar olduğu hiç dikkatinizi çekti mi? Bir de tuvalet kağıdının ters takıldığını farkettiğiniz anı hatırlayın.
Kullanıcılar öncelikle tasarımın kusurların farkına varırlar. Genel anlamda kusursuz bir tasarımdan bahsetmek oldukça zor ama ister bir web sitesi, ister bir spor ayakkabı tasarlayın; bütünü oluşturan her bir parça, kullanıcı deneyimi açısından kritik önem taşıyor.
Kimse kullanma kılavuzunu okumaz
En sık kullandığınız ürünün kullanma kılavuzunu bile bir sorun çıkana kadar detaylı biçimde okuduğunuz oldu mu? Bir şeyi doğru yapmanın elbette birden çok yolu var. Kullanıcılar en doğru yolu kendileri keşfetmeyi tercih ediyorlar. Steve Jobs, devrim yaratan tasarımı iPad için “2 yaşında bir çocuğun kullanabileceği kadar basit” tabirini kullanmıştı. Basitlik aslında tüm ürün ve hizmet tasarımları için geçerli bir temel kural.
Tasarımınız ilk bakışta harika görünebilir ve çok iyi bir deneyim vaat edebilir. Bu gerçekten iyi bir başlangıç ama bir adım sonra kullanıcı kendi deneyiminde başarıya ulaşmıyorsa, tüm süreç başarısız sayılır. İyi bir tasarım, yazılı kurallara değil değişim ve gelişime bağlı olmalı. Her yıl onbinlerce ürün ve hizmet tasarlanıyor ama bunların pek azı gündelik hayatlarımızda kalıcı olabiliyor.
Tasarımı, kullanıcı tanımlar
Başarılı bir ürün ya da hizmetin gerçek değeri gerçek hayattaki kullanım sırasında ortaya çıkar. Cep telefonlarını ele alalım: Yirmi sene önce hayatımızda var olmayan bu teknoloji çok hızlı evrimleşerek bugüne geldi. Antenler, tuşlar, kapaklar birer birer ortadan kalktı. Bir zaman önce kullanıcıların en küçüğünü talep ettiği bu ürün grubunda artık herkes en büyüğüne sahip olmak için yarışıyor. Tabii bu arada bir de akıllı telefonların ufak yancıları akıllı saatler ortaya çıktı.
Tasarımcılar ve kullanıcılar bu süreci birlikte geliştirdi. Sunulan ürünler kullanıcı taleplerini hem tatmin etti hem de şekillendirdi. Bu süreçte sadece cep telefonları değişmedi, yepyeni mobil kültür ortaya çıktı ve bu yönde bir sosyal dönüşüm yaşandı. Yarın neler olacağını ise bugünden tahmin etmekse gerçekten çok zor. Ama emin olun gelecek her gün parmaklarınızın ucunda şekilleniyor.
Deneyim, ticari başarıyı belirler
İyi bir tasarım ve dolayısıyla iyi bir kullanıcı deneyimi, müşteriler ve marka arasında güçlü bir bağ kurar. Günümüzde birçok başarılı ürün ve hizmetin ölümüne savunucusu olan çok ciddi hayranları var. Hiçbiri markalardan, söz konusu ürün ya da hizmetin kendilerine sağladığı faydadan fazlasını almıyor ya da talep etmiyorlar. Mutlu kullanıcılar, markalar için bugün ve gelecekte potansiyel müşteriler demek. Örneğin mutlu bir iPhone kullanıcısı bir iPad satın alma konusunda çok büyük potansiyele sahip.
Aynı şekilde e-ticarette web sitenizin ya da uygulamanızın, kullanıcı istek ve ihtiyaçlarını dikkate alarak yapılmış güncel tasarımı doğrudan satışa dönüşüyor. İyi tasarım kullanıcıları markaya bağlıyor, aidiyet hissi yaratıyor ve böylece ticari başarıyı getiriyor.
Deneme ve yanılma
İyi bir kullanıcı deneyimi sunmak gerçekten de iddialı ama kesinlikle faydalı bir süreç. Artık her kullanıcı sunulan her ürün ve hizmetin ayrılmaz bir parçası. Herkes herşeyi hemen deneyimlemek istiyor ama tasarım kesinlikle aceleye getirilmemesi gereken bir süreç. Kullanıcının istek ve ihtiyaçlarına cevap vermeyen bir tasarım başarısız olmaya mahkum.
Bu yüzden markalar, tasarımı hızlı ve sonlu bir durum olarak görmemeli ve uzun vadeli bir değişim ve gelişim süreci olarak değerlendirmeli. Kullanıcılar ise günümüzde gerçek hayatın bir tasarımlar bütünü olduğunun farkına varmalı ve kullandıkları her ürün ve hizmeti bu çerçevede yorumlamalı. Hep merak ettiğimiz gelecek, gerçek hayatın içinde, şimdi ve bizler tarafından tasarlanıyor. Onu kusursuz yapmak içinse hepimize, deneyimlerimizi hakkıyla yaşayıp bunları sürekli geliştirmek gibi çok önemli bir görev düşüyor.