SHERPA Blog 2015 yılının Ocak ayında yeni bir misyonla canlanmaya başladığında yayınladığımız ilk içerik, o dönemde Türkiye’de yeni yeni yaygınlaşan kullanıcı deneyimi kavramını doğrularıyla ve yanlışlarıyla her kesimden insana anlatmamızı mümkün kılan UX Efsaneleri’ydi. SHERPA Blog’da bir dönemi geride bırakır ve yepyeni bir dönemin kapılarını aralarken UX Efsaneleri (UX Myths) içeriklerinin yaratıcısı Zoltán Kollin ve Zoltán Gócza’yı ağırladık.
SHERPA Blog 2015 yılının Ocak ayında yeni bir misyonla canlanmaya başladığında yayınladığımız ilk içerik, o dönemde Türkiye’de yeni yeni yaygınlaşan kullanıcı deneyimi kavramını doğrularıyla ve yanlışlarıyla her kesimden insana anlatmamızı mümkün kılan UX Efsaneleri’ydi. SHERPA Blog’da bir dönemi geride bırakır ve yepyeni bir dönemin kapılarını aralarken UX Efsaneleri (UX Myths) içeriklerinin yaratıcısı Zoltán Kollin ve Zoltán Gócza’yı ağırladık.
Kariyerinizde şu anda bulunduğunuz noktaya nasıl geldiniz?
Zoltán Gócza: Her şeyden önce ben, Star Trek izleyerek ve Michael Okuda’nın bu dizi için ürettiği görsel kullanıcı arabirimlerini (GUI) izleyerek büyüdüm; 90’ların büyülü yeteneğine sahip olmam sayesinde bir video oynatıcının üzerindeki saati ayarlamayı başardım — ki herkesin video oynatıcılarını kurmayı başarabilmesi, George Bush’un hükümetin hedefleri arasına koyduğunu (şakayla karışık olarak) söylediği bir maddeydi.
Bunun ardından kendimi dijital ürünlere doğru giden dümdüz bir yolda buldum. Bir tasarım ajansında çalışmaya başladım, sonra ürün şirketleriyle devam ettim ve nihayetinde kendi startup şirketimi kurdum. Bu kadar farklı şeyde çalışmak mütavazılaştıran bir deneyimdi. Şu anda, İsviçreli bir fintech startup’ında kullanıcı deneyimi tasarımı ve araştırmaları çalışmalarını yönetiyorum.
UX Efsaneleri’nin hikayesi nedir?
Bu içerik ücretsiz!
Okumaya devam etmek ve SHERPA Blog okuru olmak için aşağıdakilerden birini seç. Her hafta yenileri eklenen yüzlerce içeriğe ücretsiz ve sınırsız eriş.
Zoltán Gócza: UX Myths, kendi yaralarımızı kaşımamızın sonucunda ortaya çıktı. Bir tasarım şirketinde çalıştığınızda kaçınılmaz olan malum hikaye: Saatlerinizi, müşterilerinize aynı yanılgıları defalarca kez anlatmak için harcamak. Bunun ne kadar verimsiz olduğundan şikayet ediyorduk.
Böylece, kişisel fikirler ve inançlarla ortaya çıkan bu tartışmaları sona erdirmek ve aynı problemleri yaşayan tasarımcılara bir referans sunmak istedik.
Hangi UX efsanesi ya da efsanelerine daha sık referans verme ihtiyacı duydunuz?
Zoltán Kollin:“İnsanlar web’de okumayı severler” efsanesi kesinlikle listenin en üst sıralarında, çünkü bir UI tasarlarken metnin yarısını çıkarma ihtiyacı artık ortak bir mücadele. Bunları “Kullanıcılar scroll etmeyi sevmezler.” ve “Ana sayfa en önemli sayfanızdır.” takip ediyor. Benim tecrübeme göre bu tarz durumlarda UX Efsaneleri’ne referans vermek işe yarayabilir ama iş varsayımları doğrulamaya geldiğinde, Google Analytics, Hotjar ya da benzeri verilere bakmak çok daha yeterli. Birkaç ekran kaydını izlemenin bile bütün paydaşları aynı noktaya getirdiğini görmek gerçekten hayret verici.
Sizce geleceğe hazır bir UX Designer’ın en önemli 3 özelliği nedir?
Zoltán Gócza: Tutku, empati ve kritik düşünce. Zoltán Kollin: Merak, açıklık, empati.
Yapay Zeka’nın bir UX Designer’ın günlük rutininde nasıl bir rol oynayacağını düşünüyorsunuz? Sizce AI, tasarım pratiğini ele geçirecek mi? “İnsan” tasarımcılar tasarım sürecinde nasıl yer alacaklar?
Zoltán Gócza: Makine zekasının mesleğimiz üzerinde çok büyük bir etkisi olacak. Araç setimiz çok gelişecek ve birçok şey otomatik olarak gerçekleşecek.
Gelecekte, tasarımcıların araştırmaya daha çok odaklanacaklarına, problemleri tanımlayacaklarına, gereksinimleri ve sınırları belirleyeceklerine inanıyorum. Yapay zeka, bu kısıtları baz alarak insanlara göre çok daha yüksek hızla ve çok daha fazla tasarım varyasyonları üretebilecek. Bunun bir sonucu olarak, tasarımcılar yaratıcılardan çok küratörlere evrilecek. Bu yaklaşımı zaten hayata geçirmiş olan bir şey görmek isterseniz, Autodesk’in Dreamcatcher’ını inceleyebilirsiniz.
Tasarımcıların temel zekayı tasarlamak, belirsizlik için tasarım yapmaya başlamak ya da tercihleri önceden gören yapıları tasarlamak gibi şeylerle haşır neşir olarak “cesur yeni dünya”ya uyum sağlamaları da gerekecek.
Hatta bunun en büyük artısı da yapay zekanın, daha önceden hiç var olmayan ürün ve servisleri mümkün kılması ve böylece tasarımcılara tamamen yepyeni etki alanları açması olacak. Sesle kontrol edilen arabirimler, sanal gerçeklik (VR), otonom ürünler, beyin-bilgisayar arabirimleri, ve daha fazlası.
Proje sahiplerine açıklanması en zor çıktılar hangileri?
Zoltán Kollin: Benim anlayışıma göre, tasarımcıların işlerinin bir kısmı da fikirleri sunmak ve satmak; bu nedenle çıktılar buna uygun seçilmeli. Elbette birisine wireframe’in ne olduğunu ilk kez açıklamak çok zor olabilir, o yüzden bunun yerine bir interaktif prototip ya da bir walkthrough konsepti daha iyi anlatabilir. Araştırma bulgularını, “Kullanılabilirlik testleri için birkaç kişinin neden yeterli olduğu” gibi ortak soruları yanıtlamak ve bir bağlam eklemek amacıyla birebir olarak sunmak daha iyidir. Muhtemelen en karmaşık çıktılar dendogramlar ya da kart sıralama çalışmalarından ortaya çıkan benzerlik matrisleri, ancak bunlar oldukça uç örnekler.
Şu anda çalışma masanız nasıl gözüküyor? 🙂
Zoltán Kollin: Bunu yaptığım için sonradan pişman olabilirim ama madem istediniz, buyrun 😃
Zoltán Gócza:
Tasarım yaparken nasıl müzikler dinliyorsunuz? SHERPA Blog okurlarına 5 şarkı önerir misiniz?
Zoltán Gócza: Ben genellikle caz dinliyorum. İşte size birkaç öneri:
Zoltán Kollin: Spesifik favorilerim yok, o yüzden yaptığım şeye odaklanmak için “Deep Focus”, “Brain Food” ya da bunlar gibi çalma listelerini tercih ediyorum.
Sizce daha iyi bir tasarımcı olmak için okunması ya da izlenmesi gereken en ilham verici şey ne?
Zoltán Kollin: Ben tasarım hakkındaki konferans konuşmalarını izlemeyi seviyorum ama sadece bir tane seçmek çok zor. Bununla birlikte, 100. defa izlesem bile hâlâ tüylerimi diken diken eden videolardan biri, Steve Jobs’ın 1984 yılında Macintosh’u tanıttığı video; özellikle bu ürün sunumunun arkasındaki hikayenin tümünü okursanız.
SHERPA Blog takımı olarak bu güzel röportaj için ve özellikle UX Efsaneleri için Zoltán Gócza ve Zoltán Kollin’e çok teşekkür ediyoruz.
Son olarak, 2017’nin son yayın gününü, 2018’in tüm dünya için huzur dolu bir yıl olmasını dileyerek kapatalım.