Röportajlar

Olmayan bir ekosistemde “girişimci” olmak: Melih Ödemiş

Türkiye’deki Yatırımcılarla Röportajlar serisinin onuncu bölümünde Patrick Bosteels, Melih Ödemiş ile Yemek Sepeti'nin ilk yıllarını, henüz var olmayan girişimcilik ekosisteminde "teknoloji girişimcisi" olmaya, yatırımlarına, Türkiye'deki ekosisteme ve gelecek öngörülerine dair keyifli bir sohbet gerçekleştirdi.

Patrick Bosteels 23 Temmuz 2018

Kanyon’a gidip, sinema katının bir üstünde bulunan Joint Idea’da çalışmaktan keyif alıyorum. Kanyon İstanbul’da ziyaret ettiğim ilk alışveriş merkeziydi ve şimdi Joint Idea’nın kurucu ortağı olan Markus Lehto, o zamanlar Kanyon’da proje yöneticisiydi. Burası sadece bir ortak çalışma alanı değil, daha çok çevrelerinde olumlu bir etki yaratmak isteyen benzer kafa yapılarındaki insanların oluşturduğu bir kulüp gibi. Felsefe, sanat, teknoloji ve güzel olan her şeyin paralelde ilerlediği bir yer. Melih ile ilgili araştırma yaparken, ortaklarının kim olduklarına da göz atmıştım. Nevzat Aydın ile ilgili bazı bilgileri okurken, üzerine uzun uzun düşündüğüm bir şeyi fark ettim: Nevzat kendisini Yemek Sepeti’nin kurucusu olarak tanımlıyor. Sanırım bazen kurucu ortaklar kendilerine “kurucu ortak” diyemiyorlar. Bazen ben bile kendimi Stage-Co’nun kurucusu olarak anlatıyorum, ki aslında bu eşim ve ortağım Neşen Yücel ile gerçekleşen bir hedefti. Melih’in hikayesi ise bu açıdan oldukça net: Nevzat, Cem ve Gökhan ile birlikte kurucu ortaklardan biriydi. Gerçek başarı hikayelerinde her zaman olduğu gibi, hikayeleri “4 genç bir gün bir garajda otururlar ve akıllarına bir fikir gelir” şeklinde başlamamıştı. Melih’in alçakgönüllülüğü, bu röportaj boyunca kendini size hissettirecek…

Melih, kendi işlerini yapan bir baba ve amcanın yön verdiği İstanbullu bir Yahudi ailenin çocuğu olarak dünyaya gelir. Henüz 19 yaşındayken babasını yitirir. annesi ise bir yandan çocukları büyütürken, diğer yandan da işlerin başına geçer. Üniversiteyi oldukça yüksek bir puanla kazanan Melih, Boğaziçi Üniversitesi’nde Bilgisayar Mühendisliği bölümüne girer. O sıralarda zamanının oyun konsollarıyla da oldukça içli dışlı olan Melih, dijitalin gelişini hisseder ve ilgisi giderek artar. Annesi tekstil atölyesini 1999 yılında 2004’e kadar kendisi yönetir. Cesur bir kadın olduğunu da bu noktada eklemek isterim. Bu noktada Melih’in de kendi başının çaresine bakması gerektiği gün gibi ortaya çıkmıştır. 1995 yılında eve Internet bağlatılır ve okul arkadaşlarıyle ICQ üzerinden iletişime başlarlar. İşin ilginç yanı, ICQ’nun 5 kurucu ortağın hayata geçirdiği İsrail merkezli bir bilişim firması olan Mirabilis tarafından yaratılmış olmasıdır. Yossi Vardi de bu kurucu ortaklardan birisidir ve bugün teknoloji dünyasının en bilinen isimlerinden biri olmasının yanı sıra, bütün teknoloji girişimlerinin “babası” olarak da anılır. Geçen 2 yılın ardından ICQ, AOL tarafından 400 milyon ABD doları fiyatla satın alınır ve bu Melih için ilk ilhamlarından birisi olur.

Bu içerik ücretsiz!

Okumaya devam etmek ve SHERPA Blog okuru olmak için aşağıdakilerden birini seç.
Her hafta yenileri eklenen yüzlerce içeriğe ücretsiz ve sınırsız eriş.

Üye misin?
Senin İçin Öneriyoruz