Alışveriş sepetiniz şu an boş
Tüm eğitimlere göz atarak ilgi duyduklarını sepetine ekleyebilirsin.
Alışveriş sepetiniz şu an boş
Tüm eğitimlere göz atarak ilgi duyduklarını sepetine ekleyebilirsin.
Daha çok şey öğrenmek, daha fazlasını yapmak ve daha fazla üretmek için düşünceli (mindful) bir sistem nasıl inşa edilir?
Okumaya devam etmek ve SHERPA Blog okuru olmak için aşağıdakilerden birini seç.
Her hafta yenileri eklenen yüzlerce içeriğe ücretsiz ve sınırsız eriş.
Son zamanlarda en büyük sorunum, daha fazlasını üretme işinde zorlanmam oldu.
Daha önce söylediğim gibi, realistik olmasa da her zaman daha fazla şey öğrenmek ve yapmak istemişimdir. Hırslarım ve çalışma kapasitem arasında oluşan boşluğu Mariana Çukuru’nda gibi hissetmeye başladığım ana kadar, yüksekleri hedeflemek oldukça güzel. Daha fazlasını yapma baskısı da adeta bu çukurun dibinde olmak gibi bir baskı hissettiriyor.
Buraki boşluğu doldurmanın bir yolu ise beklentilerimi düşürmek. Lakin uzun vadeli beklentilerimi düşürmek istemiyorum – ve düşürmem gerektiğini de düşünmüyorum. Sadece kısa vadeli olanlar revize edilebilir.
Burada sahip olduğum diğer kaldıraç ise üretim kapasitemi yükseltmek, basitçe daha fazlasını üretmek. Bunu daha önce defalarca yaptım ama bu sefer sürdürülebilir bir şekilde yapmak istiyorum. İşte sistem de tam bunun için var. Ve bu sistemi inşa etmek için, en sevdiğim ve bu işi öğrenebileceğimi düşündüğüm topluluklardan birine Ness Labs‘a başvurdum. Mindful üretkenlik kategorisini karıştırdıktan sonra, öğrendiklerimi bu yazıda toparladım.
Ben Mindful bir üretkenlik için özel olarak tasarlanmış PARI sistemini diğer tekniklerle birlikte kullanıyorum. PARI, temelde birazdan açıklayacağım 4 aşamayı içeriyor:
Pact, Act, React ve Impact.
Şimdi bu kavramları da aşağıda birlikte irdeleyelim.
Bu adımda hedefinize zaman ayırmayı taahhüt ediyorsunuz.
Örneğin haftada 4 saatimi psikoloji ve ruh sağlığı hakkında bilgi edinmek için harcamak, benim hedeflerimden biri. Kendimi biraz da tanıdığım için; daha az, ama daha büyük parçalarda daha iyi çalıştığımı söyleyebilirim. Bundan ötürü bu hedefi ‘haftada 4 saat’ olarak ifade etmek’ yerine günde 30 dakika‘ diyerek kendime daha uygun hale getiriyorum. Bunun da ötesinde, bağlamı değiştirmek de odağınızı etkiler. Bu nedenle buradaki sayıyı minimumda tutmaya dikkat etmelisiniz.
Yukarıdaki paktı referans alarak, kendi taahhüdümü yerine getirdiğimden emin olmak için takvimimdeki zaman dilimlerimi dolduruyorum. Bunu da hafta sonları yapıyorum ki hafta içinde buradaki bazı planlar değişiklik gösterdiğinde adapte edebileyim. Çalışma şeklimden dolayı (daha az, ama daha büyük parçalar halinde) bu 4 saatimi genellikle 2 veya 3 bloğa bölerek psikoloji ve zihinsel sağlık konularına ayırıyorum. Ayrıca bir günde çok fazla plan yapmamaya da dikkat ediyorum. Günde 3 göreve bağlı kalarak beklentilerimi düşürmeye kendimi zorluyorum. Aksi takdirde günlük planıma ulaşamıyor ve sonunda hüsrana uğruyorum.
Enerji seviyenizin bilincinde olmak, daha makul bir planlama yapmanızı sağlayabiliyor. Dışarıdan eve yeni dönüyorsam, masama oturmadan önce yarım saatlik bir rahatlamaya ihtiyacım olacağını biliyorum. Ayrıca enerji seviyemin ne zaman yükseldiğini ne zaman düştüğünü de biliyorum. Kendinizi bilin, ve planınızı buna göre yapın.
Takvimimdeki zaman slotlarını dolduruken, zaman dilimlerine ‘Psikoloji hakkında bilgi edin.’ gibi belirsiz isimler vermekten kaçınıyorum.
Bunun yerine, “Kursun 3 dersini tamamla.” gibi belirli bir sonucu hedefliyorum.
Bu durum bir ilerleme ve üretkenlik duygusu aşılayarak, işten daha kolay tatmin olmanızı sağlayacak mikro kazançlar getirebiliyor. Adım adım ilerlemek de sadece proje bittikten sonra değil, süreç boyunca düzenli geri bildirim istemenize de olanak tanıyor. Bunu kendimde de uygulamaya özen gösteriyorum. Örneğin Twitter’da herkese açık olarak üzerinde devam ettiğim şeyleri yayınlayıp, özel olarak geri bildirim istemeye, arkadaşlarıma çalışmamı göstermeye çalışıyorum. Bu da özellikle sürdürmeye çalıştığım bir şey.
Bağlam değiştirme işine biraz daha yaklaştığınızda, bunun sadece üzerinde çalıştığınız konularla ilgili olmadığını görürsünüz. Çoklu görev de bir tür bağlam değiştirmedir ve odağınızı oldukça engeller. Takvimime her şeyimi girdikten sonra, iş boyunca odak modumda olacak birkaç bloga karar veriyorum ve bunların rengini koyu mor olarak değiştiriyorum. Odak modum, telefonumun erişemeyeceğim bir yerde olduğu ve kimseyle iletişim halinde olmadığım anlamına geliyor. Aslında kendimi bir süreliğine ulaşılamaz hale getiriyorum.
Aslında o işi yapıyorsunuz. Sorumluluk ve kendime olan hesap verilebilirliğe yardımcı olmak için arkadaşlarımla pomodoro ortak çalışma seanslarında oldukça eğleniyorum.
Hepimiz bir video görüşmesinde bir araya geliyoruz ve bir sonraki slot için üzerinde çalışmak istediğimiz şeyi 25 dakikalık slotlarda birbirimize anlatıyoruz. Pomodoro sırasında hepimiz sessiziz ama kameralarımızı açık bırakıyoruz. Zamanlayıcı bizi uyardığında da ilerlememizi tartışmak, belki biraz çay yapmak ve bir sonraki slotu başlatmak için bir mola veriyoruz.
Çalışmanızı paylaşın, etrafınızı bundan haberdar edin. Tepki aşaması; küçük, tekrarlanabilir hedeflerle ilgilidir. Benim örneğim bu; akıl sağlığı üzerine bir makale yazmak, bir podcast’te konuşmak ve bir konuşma yapmak olabilir. Paylaşmak, bilgiyi yaymanın yanı sıra bilginin akılda kalmasına da yardımcı olur.
Bir örnek vereyim.
Bu makale; üretkenlik üzerine strateji ve taktikleri paylaşmakla ilgili olduğu kadar, aynı zamanda kendi iş yapış biçimimi de düzenleme, iyileştirme ve daha iyi kavramamı sağlıyor.
Uzun vadedeki çabanızla, burada elde ettiğiniz becerileri daha büyük, daha etkili bir projede birleştirir ve birbiri içinde yoğunlaştırırsınız. Tüm her şeyi bir yana koyalım, bu duruma örnek olarak kullanıcı deneyimi ve akıl sağlığının kesiştiği noktalar hakkında bir kitap yazabilirim.
Burad 3 yinelenen etkinlik, bu bölümde bana yardımcı oluyor:
Her ay düzenli olarak Anita ile bu seansları düzenleme keyfini yaşadım. İlerlememiz ve yaşadığımız zorluklar hakkında konuşuyor, geçtiğimiz ayı değerlendirmek ve bir sonraki ayı hazırlamak için birbirimize sorular soruyor ve aklımızda olanları yeniden sınırlandırma konusunda birbirimize yardımcı oluyoruz. Bununla ilgili olabilecek her şeyi not alıyoruz. Not almak, üstbilişinizi (ne bildiğinizin ve nasıl çalıştığınızın farkında olmak) geliştirmek için de oldukça yardımcı olur.
Bu etkinlik, Artı, Eksi, Sonraki (Plus, Minus, Next) tekniğine dayanmaktadır. Her haftanın sonunda defterimi elime alıyor ve neyin iyi gittiği, neyin kötü gittiği ve sırada ne olduğunu barındıran 3 sütunlu bir tablo çiziyorum. Tabloları doldurduktan sonra, büyüme zihniyeti makalesinde bulduğum şu 4 soruyu cevaplıyorum:
Her pazar akşamı, Lukas ve Ruth ile kısa bir görüşme yapıyorum.
Birlikte haftalık ilerlememizi, bir önceki pazar günü belirlediğimiz hedeflerle karşılaştırıyor ve önümüzdeki hafta için güncellenmiş bir hedef listesi paylaşıyoruz.
Düşünen arkadaşlar alıştırmasına benzer şekilde, bu çalışma kendi öz farkındalığımızı artırırken; çalışma taktiklerimizi ve kendi ekosistemimizi iyileştirmemizi de sağlıyor.
Kendi içimizde ek bir motivasyon artışı için de her ayın 1. gününde takvimimde bir “TAMAMLANDI” etkinliği oluşturma alışkanlığını edindim.
Burada ay boyunca yaptığım çeşitli şeyleri listeliyorum: Bitirdiğim kitaplar, yayınladığım makaleler, tamamladığım müşteri işleri ve katıldığım ilginç etkinlikler oluyor. Bu bilgileri düşük eforla hızlıca slotlara girerken gözden geçirmek, üzerimde ekstra bir başarmışlık duygusu yaratıyor diyebilirim.
Herhangi bir hedefi tanımlarken, onu uygulanabilir hale getirmek için yapabileceğiniz birkaç şey var. İlk olarak hedeflerinize ulaşmak dış etkenlere değil, size bağlı olmalıdır.
“Akıl sağlığı hakkında olan tüm makalelerimin 500 görüntülenme elde etmesini istiyorum” kontrolüm dışındadır. Ama “Her makaleyi 3 farklı platformda paylaşmak istiyorum.” kesinlikle tarafımdan yapılabilir.
Hedefleriniz de gerçekçi olmalıdır.
Daha önce de belirttiğim gibi, hayal kırıklığım aslında ulaşılmaz üretkenlik hedeflerine sahip olmaktan kaynaklanıyor. Hedefleri gülünç derecede kolay görünene kadar aşağı çektim. Bu durum bana geçirmesi kolay bir hafta ve daha kolay ilerleme hissi getirirken, bir haftada tamamlayabileceğimi düşündüğüm şeyleri de yavaş yavaş arttırdım.
Hedeflerinizi çift olarak ayırın.
Hayatta ikili görüşleri savunduğumu nadiren görürsünüz, lakin bu durumda oldukça mantıklı. Teknoloji alanında çalışıyorsanız, “bitmiş işin tanımını” muhtemelen duymuşsunuzdur. Buradaki fikir, hedefinize ulaşıp ulaşmadığınızı değerlendirmek için sağlam bir yola sahip olmaktır. “UX’in zihin sağlığımızı nasıl etkilediğini öğrenmek” oldukça belirsizdir, bir spektrumdur. Lakin “UX’in zihinsel sağlığımızı nasıl etkilediği hakkında bir konuşma yapmak” çok daha iyi çalışır. Zira ya o konuşmayı yaptınız ya da yapmadınız.
Bazıları bunlara mantra diyebilir. Tavsiyeleri aklımda tutmayı, bunu rehberlik ve teşvik olarak kullanmayı seviyorum.
Son bir not: Her şey her şeyi besler. Daha spesifik olacak olursam: Bu disiplin bir dereceye kadar kendi kendine çalışırken, amacınıza göre zaman içinde genişletebilirsiniz. Farklı çalışma ortamlarını deneyin, teknikleri test edin, kendinizi gözlemleyin, not alın ve tüm bu döngüyü tekrar deneyin.
Eğer Fransız televizyon kültürüne aşinaysanız; parlak ve absürd, küçük Shadoks yaratıklarını biliyorsunuzdur. Vaktiyle bir roket fırlatmak isterlerken, milyonda 1 başarı şansına sahip olduklarını hesap etmişlerdi. Başarılı olmak içinse ilk 999.999 denemeyi yapıp daha hızlı başarısız olabilmek için uğraşmışlardı.
Çalışın, test edin, gözlemleyin, yineleyin ve tüm bu döngüyü baştan izleyin. Her şeyin, her şeyden beslenmesini sağlayın.
Olsun, hangimiz unutmuyoruz ki... Yeni bir şifre oluşturmak için e-posta adresini girmen yeterli.
Kapat