Televizyon, 1923 yılında, John Logie Baird tarafından Birleşik Krallık‘ın Hastings kasabasında icat edildi. İlk televizyon görüntüsü de yine Baird tarafından 1926 yılında yayınlandı. Türkiye’de ise televizyon yayınları ilk kez İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından 9 Temmuz 1952 günü başladı. Televizyonun icadından yaklaşık 99 yıl, Türkiye’deki televizyon yayınlarının başlamasından bu yana ise yaklaşık 70 yıl geride kaldı. Bu kadar yılın ardından söyleyebileceğimiz ilk şey muhtemelen, televizyonun günümüzde, o yıllardaki şey olmadığı olur.
Televizyon artık bizi dünyaya bağlayan teknoloji ürünlerinden biri.
Televizyonun evrimi
Siyah beyaz ve tek kanallı dönemlerden sonra Türkiye için televizyon, hanelerin vazgeçilmezi haline geldi. “Ailemizin çocuğu”, “Bizden biri”, “Evimizin neşesi” gibi kavramları televizyonda gördüğümüz ve bizi eğlendiren birçok ünlü isme yakıştırdık. Tüm bunlar aslında bizi o ünlü isimlerden çok televizyona bağladı.
Günümüzde ise televizyon artık bambaşka bir konuma yükseldi. Dünyaca ünlü teknoloji devleri bu alanda milyonlarca dolarlık yatırımlar yapıyor. Neden?
Hayatımıza ne kadar farklı teknolojik cihazlar girerse girsin, televizyonun dominasyonu hiç bitmeyecekmiş gibi görünüyor.
Bu içerik ücretsiz!
Okumaya devam etmek ve SHERPA Blog okuru olmak için aşağıdakilerden birini seç. Her hafta yenileri eklenen yüzlerce içeriğe ücretsiz ve sınırsız eriş.
Durum böyle olunca yeni nesil teknolojiler de televizyonlardan bağımsız düşünülemiyor ve mümkün olduğunca bu evimizdeki beyaz camlara entegre ediliyor.
Tüplü televizyonlar ilk aşamada yerini plazmalara bıraktı, plazmalar LCD ekranlara evrildi. Tasarımdaki bu radikal değişikliklerin ardından da evimizin beyaz camları akıllı hale geldi. Akıllanan beyaz cam aslında bizim dünyaya açılan penceremiz oldu. 27 inçlik, 42 inçlik ya da 60 inçlik olsun hiç farketmez, bu camlar bize dünyayı gösteriyor.
Geçmişten günümüze tüm bu gelişmeler aslında televizyonun şimdiye kadarki evrimini anlatıyor. Peki, sizce televizyonlar evrimini tamamladı mı?
Blockchain teknolojisinin hayatımıza girmesiyle birlikte her geçen gün yepyeni kavramları öğrenir olduk. Bunlardan biri de Değiştirilemez Token’lar olarak çevirebileceğimiz NFT’ler. NFT’lerin ne olduğunu, hangi alanlarda kullanıldığını sizlere daha önceki yazılarımızda anlattık. Bu kez NFT ve televizyon ilişkisi üzerinde duracağız.
Tüm dünyada özellikle teknoloji basınının yakından takip ettiği birçok fuar oluyor. Bunların başında da Las Vegas’ta düzenlenen Tüketici Elektroniği Fuarı’nı (CES) sayabiliriz. Geçen yıl, pandemi nedeniyle açılmayan fuar, bu yıl pandeminin gölgesinde olsa da kapılarını yine açtı. Birçok önemli teknoloji şirketi, burada yeni ürünleriyle gövde gösterisi yaptı. Türkiye’nin yerli otomobili Togg Sedan da burada dünyaya “Merhaba!” dedi. Kısa bir CES 2022 bilgisi verdikten sonra biz esas konumuza dönelim.
CES 2022’ye damga vuran teknolojiler arasında NFT ve metaverse de vardı. Birçok şirket, bu alandaki çalışmalarını ve yeniliklerini tüketicilere gösterdi.
Televizyonlarda NFT desteği
Burada ilgi çekici sunumlardan birine imza atan isim ise Güney Koreli teknoloji devi Samsung oldu. Samsung, uzun zamandır akıllı televizyonlarda bulunan slayt gösterisi açma modunu, yeni nesle uygun hale getirdiğini açıkladı. Bunun daha açık anlatımı şu ki Samsung, 2022 model akıllı televizyon modellerine NFT desteği ekleyecek.
CES 2022’de Samsung, 2022 yılında piyasaya sürülecek 3 akıllı televizyon duyurusu yaptı. Bu televizyonları diğerlerinden ayıran en önemli özellik NFT özelliğine sahip olması. Yani bu televizyonlar üzerinden dijital sanat eserlerini keşfetmek, satın almak ve ticaretini yapmak mümkün olacak.
MICRO LED, Neo QLED ve The Frame isimli üç televizyon modeli ile kullanıcılar NFT pazaryerinde gezebilecek, hatta satın aldıkları NFT’leri televizyonlarında sergileyebilecek.
Peki, NFT’lerin televizyonlarda sergilenmesi neden önemli?
Bir sanat eserini oluşturduktan sonra öne çıkan en önemli nokta, onun nerede sergileneceği. Bunun için uzun yıllardır sanat galerileri gibi geleneksel yollar vardı. Ancak, teknoloji ile birlikte sanat eserleri NFT ile iç içe geçti ve eserler, dijitalde sergilenir oldu. Bir NFT eserini akıllı telefondan tablete, dizüstü bilgisayardan televizyona kadar birçok farklı dijital ekran sergileyebilir olmak, özellikle sanatçıların çok daha geniş kitlelere ulaşabileceğinin bir göstergesi. Diğer yandan koleksiyonerler için de işlerin kolaylaşacağı aşikar.
Akıllı televizyonlara NFT desteğinin gelmesi demek, dünyadaki birçok hanede NFT eserlerin birkaç kumanda düğmesiyle erişilebilir hale gelmesi demek. Samsung, sadece belirtilen cihazları için NFT desteği sunmakla kalmayacak, halihazırdaki televizyonlarına da yazılım güncellemesiyle buna benzer bir destek sunacak. Bu da yüz milyonlarca kullanıcının NFT’leri yakından takip edebilmesi anlamına geliyor.
Yeni nesil televizyonlardaki fark, görüntü kalibrasyonunda ortaya çıkacak. Bu teknoloji sayesinde eserler, kusursuz görünecek. Durum böyle olunca kullanıcılar, daha kaliteli görüntüler için NFT’leri akıllı telefon yerine televizyondan görüntülemeyi tercih edecek.
Samsung’un bu hamlesiyle birlikte, Samsung TV olan her ev NFT teknolojisine de aşina olacak. Bu da NFT sanatçıları için yepyeni bir koleksiyoncu grubuna “Merhaba!” demek. Tabii buradaki kritik nokta TV sahiplerinin oluşturulan uygulamayı kullanma alışkanlığına kavuşması. Bu nedenle mevcut desteğin kullanım garantisinin olup olmayacağını ancak TV’ler satışa çıktıktan ve ilk sahiplerine ulaştıktan sonra göreceğiz.