Helvetica neden ve nasıl bütün dünyayı istila etti ya da daha romantik bir deyişle, “şehirlerin parfümü” haline geldi? Tüm zamanların en iyi ve en kötü fontları hangileri? Seçtiğin font tipi senin hakkında ne söylüyor?
“Tam Benim Tipim”, Simon Garfield’ın özveriyle kaleme aldığı ve Domingo Yayınları’ndan okuyucusuyla buluşan muhteşem bir kitap. Muhteşemliği, sadece kitabın isminden veya içeriğinden değil; çalışmanın özeninden de kaynaklanıyor. Binlerce font ve gerçek öykülerin paylaşıldığı bu kitabın editasyonu da zordur. (Her satırda kullanılan fontları bir hayal edin, onlarca…) Editörünü, grafikerini ve mizanpajcısını ayrıca bu özeni gösterdikleri için tebrik etmek gerek.
“YILIN EN İYİ KİTAPLARINDAN”
– Amazon
Binlerce fontu alt alta sıralayan katalogvari bir kitap değil – öyle olsa muhtemelen bir uluslararası çoksatan olamazdı. Bizlere hayat boyu önemli şeyler sunmak için zamanlarını ve fikirlerini armağan etmiş birçok üstadın, yalnızca isimlerini bildiğiniz hikayelerini hayal bile edemeyeceğiniz fontlar ve gerçek öyküler üstüne kurulmuş hayli eğlenceli bir kitap. Gutenberg’in ilk harf kalıbını dökmesinden, Steve Jobs’ın onları bilgisayarımızın font menüsüne doluşturup “modern zaman font salgınını” başlattığı ana, şaşırtıcı ve hatta kimi zaman büyüleyici öykünün kahramanı bu kitapta bahsedilen fontlar.
Yazı karaterleriyle yaşantımızı duygular ile birleştirerek, akıcı ve sade bir dille anlatan kitap; Time Dergisi’nde 28 Arallık 1936’da yayınlanan bir haberle başlıyor.
“Budapeşte’de, cerrahlar 17 yaşındaki bir matbaacı çırağını ameliyat ettiler. Sevgilisini kaybedince üzüntüden kendini kaybeden Szabo, onun adını kurşun harflerle kalıba dizmiş ve yutmuştu.”
Bence, tutkulu bir giriş yazısı.
Bu içerik ücretsiz!
Okumaya devam etmek ve SHERPA Blog okuru olmak için aşağıdakilerden birini seç. Her hafta yenileri eklenen yüzlerce içeriğe ücretsiz ve sınırsız eriş.
“Büyüleyici… Gerçek ve mizah arasında mükemmel bir denge yakalıyor. Bu kitabı okumak bakışınızı değiştirecek.”
– Time Out
Bu yazı boyunca heyecanla yorumlayarak yazmayı beklediğim ve okurken altını çizdiğim önemli notlardan bazıları;
Okulunu bırakmasının ardından kaligrafi derslerine ağırlık veren Steve Jobs’ın sayesinde, Macintosh kullanıcılarının font konusunda yaşadığı zenginliği bizler de paylaşıyor ve şu anda dijital dünyada kullanmaya devam ediyoruz. Steve Jobs sayesinde “Font” sözcüğü bilgisayar kullanıcılarının diline giriyor.
Biz tasarımcıların dijital dünyasında kullanılan upper ve lower case terimleri aslında, dizgicilerin elinin önündeki bir sözcüğü oluşturmak üzere kullanılmayı bekleyen metal veya ahşap harflerin durduğu yeri gösteriyormuş. Kolay ulaşılanlar alt kutuda, büyük harfler ise üst kutuda özenle dizili haldelermiş.
Benim okurken eğlendiğim; “her harfin kendisine ait bir coğrafyası var” konusuydu. Küçük harflerde g, b türlerinin yuvarlak yapılı kısımlarına Çanak deniliyormuş. Gövdeler temel konstrüksiyon ögeleriymiş, tasarıma göre kalın ya da ince olabilirlermiş.
Ligatür kelimesini birçoğumuz eminim daha yeni duyuyoruz. Ne tasarımlarımızda kullanıyoruz, ne de kelime olarak tüketiyoruz. Ligatür iki harfin tek bir harf gibi kullanılması demekmiş. Örneğin; ”fi”, “st” ve “ff” gibi…
Edward Johnston’ın Underground yazı karakteri ilk modern sans serif sayılırmış.
Futura – Paul Renner’in en kalıcı çalışması – Alman fontlarının en tanınmışıymış.
Yazı karakterlerinin cinsiyetlerinin olduğunu biliyor muydunuz? Çok etli ve çıkıntılı fontların genellikle erkek olduğu, kaprisli, ince ve kıvrımlı fontların ise dişi olduğu düşünülürmüş. Tasarımcı arkadaşlarıma nerede ne kullanabileceklerinin yolunu gösteren bir konu.
“Eğer öğle yemeğindeki kaşığın şeklini hatırlıyorsanız, şekli yanlış demektir,”
Adrian Frutiger, iyi bir fontun farkedilmez olması yönünde görüşünü paylaşırken…
Küçük ve büyük harf kasası
100’den fazla tasarımcıya internet üzerinden aşağıdaki sorular yöneltilmiş;
en çok kullandıkları fontlar,
en görünür olduğuna inandıkları fontlar,
en az sevdikleri fontlar.
Yer yüzünde…
Sans Seriffe haritası
Sans Seriffe: Küçük ve Büyük harf adaları. Alttaki adada bulunan Gill sands sahiline dikkat.
Sigman Bulguları adında bir araştırma sonucunda; Hangi yazı karakterini hangi durumlar da kullanırsak, duygulara yönelik davranışlar sergileriz. Hiç düşündünüz mü? Bunlardan bazıları;
Eğer inek gibi görünmek istemiyorsanız, kütüphaneci ve veri kayıt şirketlerinin gözdesi olan Courier’ı kullanmayın.
Okuyucu sizin seksi ve flörtüz olduğunu düşünmesini istiyorsanız, yumuşak ve kavisli bir font seçin.
Günvelik ve kimlikliğinizin gizli kalmasına değer verme eğilimi göstermek istiyorsanız, Univers gibi sans serif kullanın.
Apaçık ilgi çekmek ve komikli şakalar mı yapmak istiyorsunuz? O halde yazı karakteriniz Comic Sans.
Özetle
Helvetica neden ve nasıl bütün dünyayı istila etti ya da daha romantik bir deyişle, “şehirlerin parfümü” haline geldi? IKEA’nın fontunu değiştirmesi nasıl oldu da “İsveç kaynaklı en büyük infial” olarak anılacak bir toplumsal tepkiye sebep oldu? Neden 30’ların Art Deco’su Amy Winehouse’a böylesine yakışıyor? Bir fontu, bir ülkeye, bir dine, bir döneme, bir mesleğe ya dabir duyguya has kılan şey tam olarak nedir? Arial’ın dingin kim(liksiz)liğinden, Times New Roman’ın pratik ciddiyetinden, Comic Sans’ın rahatsız edici hafifliğinden ve kullanımını yasaklama kampanyasından kimler sorumlu? Trajan’ı bütün kötü film posterleri için vazgeçilmez kılan ne? Tüm zamanların en iyi ve en kötü fontları hangileri?
Ve tabii, kaçınılmaz soru; seçtiğiniz font tipi sizin hakkınızda ne söylüyor?
Bu yazıda “Tam Benim Tipim” isimli kitaptan ve Domingo Yayınlar‘ının paylaşımlarından yararlanılmıştır.