Var olduğu günden bu yana e-mail bir çok pazarlamacı için başvurulan ilk adres oldu. Günümüzde sosyal medya, Adwords, SEO gibi kanalların sıkça kullanılması e-mail pazarlamayı biraz geri plana itsede doğru strateji ile yaklaşıldığı takdirde faydalarının göz ardı edilemeyecek düzeyde olduğunu görebilirsiniz.
Dijital pazarlamanın dinamik ve sürekli gelişen yapısı bizi her geçen gün yeni bir yöntem yeni bir araç ile tanıştırıyor. Başarılı dijital pazarlamacıların çalışmaları da bu yönde şekilleniyor, dinamik yapıya olabildiğince ayak uydurmaya, yenilikleri takip etmeye ve her alanda potansiyel müşterilerinin yanında olmaya çabalıyorlar. Ancak önemli noktalardan biri; yeni alternatiflere yönelirken mevcut kanalların işleyişini engellememek hatta daha iyi performans alabilmek için iyileştirmelerden kaçınmamak gerekiyor.
Var olduğu günden bu yana e-mail bir çok pazarlamacı için başvurulan ilk adres oldu. Günümüzde sosyal medya, Adwords, SEO gibi kanalların sıkça kullanılması e-mail pazarlamayı biraz geri plana itsede doğru strateji ile yaklaşıldığı takdirde faydalarının göz ardı edilemeyecek düzeyde olduğunu görebilirsiniz. Öyle ki Marketing Sherpa’nın yaptığı çalışmalara göre pazarlama yöneticilerinin %60’ı e-mail pazarlanın ROI(yatırım geri dönüşü)’yi olumlu yönde etkilediğine inanıyor.
Bu içerik ücretsiz!
Okumaya devam etmek ve SHERPA Blog okuru olmak için aşağıdakilerden birini seç. Her hafta yenileri eklenen yüzlerce içeriğe ücretsiz ve sınırsız eriş.
Yöneticilerin e-mail pazarlamaya bu denli inanmasına karşın yukarıda bahsettiğimiz yeni kanallar kullanıcıların davranışlarında ister istemez değişikliklere sebep oldu. HubSpot tarafından yapılan çalışma bu konuda bize ışık tutup, 2011’den 2014’e kitlelerin e-mail pazarlamaya karşı değişen tavrını gösteriyor. “Aldığınız E-mail’ler vasıtası ile ne sıklıkla ürün satın alıyorsunuz?” sorusuna verilen asla cevabının %35’e çıktığını, “ayda birden fazla” seçeneğinin ise %5’lere gerilediğiniz görüyoruz.
Rakamlarda ki bu gerilemeye bakarak e-mail pazarlamanın etkisini yitirdiğini söylememiz yanlış olur. Herkes gün içerisinde e-ticaret, eğitim, etkinlik ve blog sitelerinden onlarca mail alıyor(ortalama 13) ve hangisinin gerçekten faydalı olacağına karar vermekte zorlanabiliyor. Peki bu kararı verdiklerinde ve ilgisiz bir içerikle karşılaştıklarında ne yapıyorlar?
Ankete katılanların %68’i maili sildiğini, %58’i abonelikten çıktığını ve %45’i spam olarak işaretlediğini belirtmekte. Takipçilerinizin takınacağı bu tavırların birden çok sebebi olabilir… Çok fazla mail gönderiyor, alakasız içerikler sunuyor, landing page tasarımınızı beğenmeyip kötü bir deneyim yaşıyor olabilirler.
Content is the King!
AARRR Metrikleri yazımızda yer verdiğimiz örnekte e-mail pazarlamanın Retention(Bağlılık) yaratma noktasında sağladığı katkıdan bahsetmiştik. Ne tür servis sunarsanız sunun, net bir strateji (marka, ürün bilinirliğini arttırmak, satışları arttırmak…) ve doğru metrikleri belirleyerek e-mail pazarlamasından katkı alabilirsiniz. Ancak bu faydalara ulaşmak her zaman kolay olmayıp, belli başlı konulara özen göstermeniz gerekiyor. Bunların başında içeriğin kalitesi gelmekte.
Marka bağlılığını yaratmak, insanları sitenize bir daha gelmelerini sağlamak için mailinizin içeriği harekete geçirici, en azından akılda kalıcı olmalıdır. Mail içeriğinizi şekillendirmesi açısından birkaç istatistiği paylaşmak istiyorum:
Hubspot’un yaptığı ankete katılan kişilerin %64’ü HTML tabanlı mailleri tercih ediyor.
“İndirin” ibareli mailler de tıklanma oranını yaklaşık %15 oranında arttırmaktadır.
İlginçtir “hemen”, “!” gibi ifadeler ise maillerin açılma oranını düşürmektedir.
Konu metninin uzunluğu maillerin açılma ve tıklanma oranını doğrudan etkilemektedir. Optimum uzunluk 30 karakter.
İçeriğinizde ki resim ve yazı oranına dikkat etmelisiniz. Resim sayısının tıklanma oranına etkisini aşağıda ki grafikte görebilirsiniz.
Mail Zamanlaması
İçeriğinizi hazırladıktan sonra dikkat etmeniz gereken bir diğer konuda zamanlama olmalıdır. Maili mesai saatlerinin başında yada sonunda mı atacaksınız? Yoksa hedef kitlenize öğle yemeğinde cep telefonlarından yada tabletlerinden mi ulaşmak isteyeceksiniz? bluehornet.com‘dan aldığım veriler ise çalışanların %80.1’inin maillerini mesai saatinden önce kontrol ettiğini söylüyor. informz.com ‘un yaptığı çalışmaya göre ise gönderdiğimiz mailler en çok akşam saatlerinde ve Cuma günleri açılmakta. Bu konuda istatistiki verileri uzatmak mümkün ancak tavsiyem kendi zaman dilimininizi yapacağınız testler ile kendinizin belirlemesi olacaktır. Zamanlama konusunda son olarak fikir vermesi umudu ile kişilerin maillerini okurken tercih ettiği cihazların yüzdesini paylaşmak istiyorum:
Entegrasyon:
Sadece e-mail değil, pazarlamanın hiç bir unsuru tek başına yeterli değildir. Bu yüzden mükemmel karışımı yakalamak için olabildiğince farklı kanalları kullanarak, bu kanallar arasında ki ahengi yakalamalısınız. Son dönemin en popüler kanallarından olan sosyal mecralar, mail stratejinizi oluştururken düşünmeniz gereken başlıca bileşendir. Sosyal medya ve e-mail entegrasyonu için atacağınız başlıca adımlar aşağıda ki gibi olabilir:
Mail içeriğinize sosyal medya paylaşım/takip butonları ekleyebilirsiniz.
Takipçilerinizi abone listesine aktarmak için teşvikler düşünebilirsiniz.
Sosyal medya analizlerinize göre mail içeriğinizi düzenleyebilirsiniz.
Gelişen teknoloji pazarlama kanallarında ki değişikliğin yanı sıra hedef kitlenin de davranışlarında değişikliğe yol açıyor. Litmus’a göre gelen maillerin %48’i cep telefonlarından açılıyor ve kullanıcıların %69’u eğer içerik mobil uyumlu değilse maili siliyor. Bunun önüne geçmek için mailinizin farklı cihazlarda nasıl görüneceğini test etmeli ve landing page’leri optimize etmelisiniz.
Mobil uyumlu mail yaratmak için atacağınız adımlar oracle bloğunda detaylıca anlatılmakta. Burada başlıklarına yer vereceğim:
Hedeflerinizi doğru belirleyin
CTA(Call to Action) anlaşılabilir olmalı,
Mesajınız net olsun,
Arayüz tasarımınız kolay kullanılabilir olmalı,
Resim çözünürlüğüne ve boyutlarına gereken önemi verin.
Ölçümleme
Not defterimizi takip edenler fimaların online çalışmalarını sürekli izlenmesi ve ölçümlenmesi noktasında ne kadar hassas olduğumuzu biliyorlar. E-mail pazarlama konusunda da çizgimizi koruyup neler yapmanız gerektiğine dair birkaç şey yazmak istiyorum.
Hangi platformu kullanırsanız kullanın(MailChimp, iContact, Aweber…) belli başlı metrikleri izlemenize olanak tanıyor. Bu metrikler:
Open Rate: Mailinizi açan kişi sayısının, toplam gönderilen mail sayısına oranını gösterir.
Unsubscribe: Mail bülteninizden üyeliğini iptal edenleri gösterir.
Click Rate: Mail içeriğinizde yer alan linklere tıklayan kişi sayısının oranını gösterir.
Bounces: Kampanyanız dahilinde mailinizi alamayan kişi sayısını gösterir.
Delivery rate(gönderim oranı): (Toplam gönderilen mail oranı – bounce)/ Toplam gönderilen mail oranı
Retention rate(bağlılık oranı): Toplam abone sayısı – bounce – (unsubscribe)abonelikten ayrılan
CTDR(Click to Delivery Rate): Toplam tıklama / toplam gönderilen mail sayısı
Bu metrikleri her kampanya sonucunda izleyip kıyaslayarak tasarım, kullanıcı deneyimi, içerik kalitesi, zamanlama gibi sorunları tespit edebilirsiniz. Peki aboneleriniz linklere tıkladıktan sonra?
Dostumuz Google Analytics bu konuda da yardımını esirgemiyor. URL Tagging özelliği ile mail bülteninden siteye gelen kullanıcıların hareketlerini gözlemleyebiliyoruz. Google URL oluşturucu hakkında daha fazla bilgiyi resmi kaynağından alabilirsiniz.
ÖZET
E-mail pazarlama her ne kadar modası geçmiş gibi gözüksede hedef kitlenize doğrudan ve en ucuz şekilde ulaşmanızı sağlayan yollardan bir tanesi. Her dijital pazarlama çalışmasında olduğu gibi mail pazarlama kampanyalarınızdan beklentilerinizi net belirleyip, doğru içerik ve diğer stratejiler ile istediğiniz faydayı elde edebilirsiniz. Mailing yapmanız için birçok ücretsiz aracın var olduğunu ve bu araçların belli düzeyde kampanya izleme imkanı verdiğini unutmayın. E-Mail ölçümleme ve Google Analytics ilişkisine de ileriki yazılarımız da detaylıca değineceğimizi belirterek finalde sözü size vermek istiyorum:
Sizce e-mail pazarlama işe yarıyor mu? E-mail pazarlamanın geleceğini nasıl görüyorsunuz?
E-Posta pazarlama kesinlikle işe yarıyor, tabi nasıl yapıldığına bağlı olarak. Artık sadece analitik değil, aynı zamanda müşterinin e-posta açma zamanları ve tıklama oranları göz önüne alarak zaman dağılımlı gönderimler ile oranlar daha da yukarıya çekilebilir.
Gelecekte ise daha fazla kişiselleştirme işlemleri daha kolay yapılabileceğinden ve e-postanın müşteriyi sms veya çağrı kadar sıkboğaz eden bir yöntem olmadığını düşünürsek, dönüşüm oranlarının da aynı oranda artacağını düşünüyorum. Hele ki telefonlarda her geçen gün kendini geliştiren uygulamalar ile birleştirildiğinde konu bir hayli gelişebilir.
Bunlar da ilgini çekebilir
Keşfetmeye Devam Et
DAM BİLGİ TEKNOLOJİLERİ A.Ş. | SHERPA BLOG SİTE KULLANIM KOŞULLARI
Demek şifreni unuttun.
Olsun, hangimiz unutmuyoruz ki... Yeni bir şifre oluşturmak için e-posta adresini girmen yeterli.
E-Posta pazarlama kesinlikle işe yarıyor, tabi nasıl yapıldığına bağlı olarak. Artık sadece analitik değil, aynı zamanda müşterinin e-posta açma zamanları ve tıklama oranları göz önüne alarak zaman dağılımlı gönderimler ile oranlar daha da yukarıya çekilebilir.
Gelecekte ise daha fazla kişiselleştirme işlemleri daha kolay yapılabileceğinden ve e-postanın müşteriyi sms veya çağrı kadar sıkboğaz eden bir yöntem olmadığını düşünürsek, dönüşüm oranlarının da aynı oranda artacağını düşünüyorum. Hele ki telefonlarda her geçen gün kendini geliştiren uygulamalar ile birleştirildiğinde konu bir hayli gelişebilir.