10 basit adımla daha mutlu bir çalışma ortamı yaratın
Akıllı şirketler, başarı ve gelişimin temel koşulunun sağlıklı ve mutlu bir insan gücü olduğunu ve bu sebeple de birincil hedeflerinin çalışanların üretkenliğini artırmak olduğunu bilirler. Sürpriz olmayan bir şekilde, iyi tasarlanmış bir çalışma alanı, çalışanların performansını arttırmada önemli bir araçtır. Global mimarlık devlerinden HOK da bu konuda kafa yoran yerlerden birisi ve yaptığı araştırmalar sonucu çalışma alanlarını ve üretkenliği etkileyecek 10 temel tasarım unsurunu belirlemiş durumda.
Akıllı şirketler, başarı ve gelişimin temel koşulunun sağlıklı ve mutlu bir insan gücü olduğunu ve bu sebeple de birincil hedeflerinin çalışanların üretkenliğini arttırmak olduğunu bilirler. Sürpriz olmadığı şekilde, iyi tasarlanmış bir çalışma alanı, çalışanların performansını arttırmada önemli bir araçtır.
Küresel mimarlık devlerinden HOK, yaptığı araştırmalar sonucu çalışma alanlarını ve üretkenliği etkileyecek 10 temel tasarım unsurunu belirledi:
1. Termal Konfor ve Sıcaklık 2. Doğaya, manzaraya ve Güneş ışığına erişim 3. Algısal değişiklik 4. Renk 5. Gürültü kontrolü 6. Kalabalıklık 7. İnsan faktörleri ve ergonomi 8. Hava kalitesi 9. Tercih 10. Çalışan etkileşimi
Şimdi bu unsurları kısaca ele alalım:
Bu içerik ücretsiz!
Okumaya devam etmek ve SHERPA Blog okuru olmak için aşağıdakilerden birini seç. Her hafta yenileri eklenen yüzlerce içeriğe ücretsiz ve sınırsız eriş.
Termal konfor, sıcaklık, nem ve havalandırmanın doğru kombinasyonuyla elde edilir. Çalışmalar, optimum sıcaklık değeri olan 21.6 derecenin üzerinde veya altındaki her 1 derecenin üretkenliği yüzde 1-2 oranında düşürdüğünü gösteriyor. Sıcaklık ve nemin bu değere mümkün olduğunca yakın olmasını sağlayın.
2. Doğayı ofise getirin
Biyofilik tasarımı benimseyin; zeminde ve duvarlarda canlı bitkiler kullanın. Tercihi kapalı mekanların havasını temizlemede daha etkili olan bitkilerden yana kullanın.
Kapalı alan zeminlerini, gün ışığının iç mekana doğru şekilde yayılmasını mümkün kılacak şekilde düzenleyin.
3. Algıda çeşitlilik yaratın
Algısal değişiklik, göz alıcı aydınlatmayı ya da gürültüyü değil, gün ışığına erişimi, aydınlatma tonlarında çeşitliliği ve göze hoş gelen malzeme kullanımı gibi unsurları içerir. İçeride çalışan ekibi algısal olarak zinde tutabilmenin yolu, görsel anlamda çeşitlilik barındıran bir mekan tasarımından geçiyor. Bu doğrultuda, ahşap ve doğal malzemelerle uygun renk ve görsel kullanımıyla boş ve uzun koridor görünümlerini engelleyin.
4. Renkleri iyi kullanın
Renkleri arzu edilen davranış ve hisleri elde etmede stratejik bir araç olarak kullanın.
Mekanların karakterine uygun renkleri tercih edin ve böylece görsel çeşitliliği de sağlayın.
Mekan içinde gün ışığının yansımasını destekleyecek açık tonlarda renkler tercih edin.
Renk kullanımında şu temel bilgileri dikkate alın:
Kırmızı, mavi ve yeşil renklerin parlak tonları, yüksek odaklanma ve görev tamamlamayla ilişkilendirilir.
Mavi, sakinleştirici ve serinletici etkiye sahiptir ve yaratıcı düşünceyi destekler.
Pembe huzursuzluğu, agresifliği, yalnızlığı ve cesaretsizliği azaltıcı özelliğe sahiptir.
Kırmızı güç ve enerjiyi kuvvetlendirir.
Sarı daha net bir algıyı ve uyarılmışlığı destekler; karar alırken daha doğru düşünmeye yardımcı olur.
Turuncu duyguları ve özgüveni arttırır ve yaşam enerjisini tetikler.
5. Gürültüyü önleyin
Enerjik çalışmaların yapıldığı gürültülü ortamları sessiz alanlardan ayırın. Çalışanların diğer çalışanları rahatsız etmeden bir araya gelebilmelerini mümkün kılın.
Açık plan çalışma alanlarında, benzer çalışma alışkanlıklarına sahip ya da benzer alanlarda çalışan kişilerin yakın konumlanmasını sağlayın.
Ses yalıtımı sunan kulaklıklar temin edin.
Çalışanların sessiz alanları ve çalışma alanlarını rezerve etmesine imkan tanıyın.
Ses yalıtımı için gerekli mimari çözümleri ve mobilyaları tercih edin.
6 . Kalabalık görünmeyin
Aydınlık alanlar, yüksek tavanlı ve duvarları ayna kaplı alanlar daha az kalabalık olarak algılanır. Pencereleri mümkün olduğunca çalışma alanlarından görünür kılın ve gün ışığını içeri alın.
Çalışma alanlarını diğer çalışanların çalışma alanlarını mümkün olduğunca az görecek şekilde düzenleyin.
7 . İnsan için tasarlayın
Engelli (engellenmiş) çalışanların “engelsiz” çalışanlarla aynı özgürlük ve çeşitlilikte çalışabilmesini mümkün kılın.
Ayarlanabilir koltuklar, masa lambaları, ayakta kullanılabilir masalar gibi çalışanların kendi ihtiyaçlarına göre ayarlayabileceği donanımlar sunun. Bu donanımların doğru kullanımına ilişkin bilgilendirme yapın.
Kullandığınız teknolojilerin kullanıcı dostu olduğundan emin olun.
Çalışanların ofis içerisinde rahatça yer değiştirebilmesi için taşınabilir bilgisayarlar ve mobil cihazlar sunun.
Merdiven kullanımını yakılan kalori miktarını göstermek gibi çözümlerle teşvik edin.
8 . Kaliteli soluyun
İklimlendirme ve havalandırma cihazlarının bakımının düzenli olarak yapıldığından emin olun.
Çalışma alanına bitkiler yerleştirin ve bunların sağlıklı ve temiz olmasına özen gösterin.
Temizlikten sorumlu çalışanları, temizlik ekipmanı ve kimyasal kullanımı konusunda eğitin.
Düşük partikül ve gaz salınımı yapan halı, mobilya, boya ve döşemeleri tercih edin.
9 . Seçenek sunun
Çeşitli çalışma şekillerine uygun farklı çalışma alanları sunun:
Odaklı çalışma için sessiz alanlar temin edin.
Ekip çalışması için uyumlu ve çeşitli parametreleri düzenlenebilir alanlar hazırlayın.
İşyerini bir eğitim ortamı olarak ele alın ve hem bireysel hem çoklu çalışmaların yapılabilmesini mümkün kılın.
Çalışanların sosyalleşebileceği alanlar temin edin.
10 . Kaynaşın
Etkileşimi arttırmak için görünürlüğü ve mobiliteyi mümkün kılın. Birbirini gören çalışanların etkileşim kurması daha kolay olacaktır.
Mekanı takım alanlarına bölün ve her bir bölümde yapısal çeşitlilikler barındırın. Bu takım kimliği ve aidiyet algısını destekleyecektir.
Ortak çalışma alanlarının konforlu oturma imkanlarına ve tercih edilen içeceklere erişim sunduğundan emin olun.
Markaya ilişkin objeleri ve ödülleri görünür kılın.