Makaleler

2019+1: Bir deneyim tasarımcısının gözünden finansal teknolojilerin 2019’u ve 2020’si

1 Ocak 2020'de yürürlüğe giren bir kanun, kullanıcıların artık "özgür bir bankacılık deneyimi" yaşayabilmesini sağlayacak. Peki bu gelişme, neden deneyim tasarımı açısından da bir “devrim”?

Yakup Bayrak 20 Şubat 2020

Bill Gates’in 1994 yılında, sonradan Fintech dünyasının belki de en çok referans verilen o ünlü “Banking is necessary, banks are not” genellemesini yaptığı günden bugüne tam 25 yıl geçti. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na sunulan Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkındaki Kanun (“Kanun Teklifi”) ile Bazı Kanunlarda Değişiklik (“Değişiklik”) Yapılması Hakkında Kanun Teklifi’nin 22 Kasım 2019 tarihinde 30956 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanması ile Türkiye’de tam da 2019’un son döneminde usul usul bir açık bankacılık devrimi yaşıyoruz. Kanun, 1 Ocak 2020’de yürürlüğe girdi ve (diğer bölümlerin finansal terimlere çok aşina olmayanlar için oldukça Klingonca olan bir dizi gelişme dışında) değişikliğe göre açık bankacılık ürünleri arasında sayılan ödeme emri başlatma (PSIP) ve hesap bilgileri sağlama hizmetleri (AISP) ödeme hizmetleri kapsamına alındı. Bu çerçevede, söz konusu hizmetler ödeme hizmet sağlayıcıları tarafından verilebilecek. Peki bu gelişme neden deneyim tasarımı açısından da bir “devrim”?

2019 ve sessiz devrim

Bu içerik ücretsiz!

Okumaya devam etmek ve SHERPA Blog okuru olmak için aşağıdakilerden birini seç.
Her hafta yenileri eklenen yüzlerce içeriğe ücretsiz ve sınırsız eriş.

Üye misin?
İlgini çekebilir