Bu makale, InVision Inside Design'ın izniyle, Brittany Anas tarafından kaleme alınan Understanding color theory: the color wheel and finding complementary colors başlıklı makaleden Türkçeye çevrilmiştir. Renk teorisinin merkezinde, 17. yüzyılın sonlarında Sir Isaac Newton tarafından yaratılan renk çarkı vardır. En çok fizikteki atılımlarıyla tanınan Newton, renk spektrumunu bir daire şeklinde haritaladı.
Günümüzde renk çarkı, sanatçıların ve tasarımcıların renk çarkında temsil edilen geometrik ilişkilere dayalı uyumlu renk kombinasyonları bulmalarına yardımcı olabilir. Örnek olarak, bir triadik renk şeması, renk çarkında eşit aralıklarla yerleştirilmiş üç renk içerir ve bu cesur bir kombinasyon ortaya çıkarır. Bu arada, dörtlü bir renk şeması, renk çarkında eşit aralıklarla yerleştirilmiş dört rengi içerir ve vurgu renklerini destekleyen baskın bir renk kullanmak istiyorsanız işe yarayabilir.
Gonzalez, renklerle denemeler yapmak isteyen tasarımcıların renk seçici eklentilerini, Muzli’ninki gibi renk paleti araçları ve hatta Pinterest panolarına başvurabileceğini söylüyor ve ”En büyük tavsiyem temellere geri dönmek ve bir renk çarkına bakmak” diyor.
Bu konuda daha fazla bilgi için Josef Albers’in, karmaşık renk teorisi ilkelerini parçalayan bir sanat eğitimi kitabı olan Interaction of Color’ı okuyabilirsiniz.
Renk çarkı
Renk çarkı, renklerin dalga boyuna göre düzenlenmiş tonlarının görsel bir temsilidir. Renk çarkları, renk ilişkilerinin geometrik olarak temsil edilmesini sağlar ve ana renkler, ikincil renkler ve üçüncül renkler arasındaki ilişkiyi gösterir.
Geleneksel RYB renk çarkında ana renkler kırmızı, sarı ve mavidir. Ana renkleri karıştırarak ikincil renkler (turuncu, yeşil ve mor) oluşturabilirsiniz. Kırmızı ve sarı, turuncuyu oluşturur. Sarı ve mavi yeşili yaratır. Kırmızı ve mavi moru yaratır. Bunu ilkokuldan hatırlıyoruz, değil mi?
Ardından, ikincil renkleri ve ana renkleri karıştırmak, üçüncül renkler oluşturur.
Renk çemberinin birçok farklı yinelemesi mevcuttur, ancak bu üç ilişki türünü içeren çoğu, bir düzine renk gösterir.
Modern renk teorisi
Dijital tasarımcılar, ışığı karıştırmak için kırmızı, yeşil ve mavi içeren bir RGB renk modeline daha aşina olacaktır. Cyan (camgöbeği), Magenta (macenta), Yellow (sarı), Key Color (siyah) veya diğer adıyla CMYK, baskı görüntüleri için dört temel renktir ve birer eksiltici renk olarak, karıştırıldığında koyulaşırlar.
Renk teorisinin ilkeleri
Muhtemelen en temel renk teorisi kavramıyla ilkokuldayken boyamanız için bir ana renk paleti verildiğinde tanışmıştınız. Kırmızı, mavi ve sarı ana renklerdir ve bu renkler karıştırılarak oluşturulamaz. Hepsini bir araya getirdiğinizde kahverengileşir. Fakat onları karıştırarak diğer tüm renkleri yaratabilirsiniz.
Renk teorisi, bir rengin koyuluğunu veya açıklığını veya renk değerlerini de içerir. Renk tonu için beyaz ekleyerek bir rengin tonunu değiştirebilirsiniz, bu size daha açık pastel renkler verir. Siyah ekleyerek de koyu ve donuk renk elde edersiniz. Gri, birincil, ikincil veya üçüncül renge eklendiğinde bir ton oluşturur. Bir renk tonlanırsa parlaklığı ve yoğunluğu azalır.
Renk tonları, gölgeler ve tonlar eklediğinizde, genişletilmiş bir renk tekerleği elde edersiniz.
Ayrıca, renk teorisi, renk şemaları oluşturmak için renkleri bir arada nasıl düzenlediğinizle de ilgilidir. Örneğin, tek renkli bir renk şeması, çeşitli tint’lerden ve tonlardan oluşur. Analog bir renk şeması ise, renk çarkı üzerindeki kırmızı, turuncu ve sarı gibi komşu renkleri içerir.
Tamamlayıcı (komplementer) renkler
Renkleri eşleştirirken, tamamlayıcı renkleri seçerek uyum yakalayabilirsiniz. Bu durumda karşıt renkler birbirini çeker. Bu özel renk şeması, renk çarkı karşı tarafındaki iki renkten oluşur. Bunu yaptığınızda, sonuç, parlak ve göze çarpan yüksek kontrastlı bir renk kombinasyonudur.
Tamamlayıcı renk kombinasyonlarının örnekleri şunlardır: Kırmızı ve yeşil; sarı ve mor; turuncu ve mavi; yeşil ve macenta. Tamamlayıcı renk kombinasyonları cesur olma eğilimindedir, bu nedenle spor takımları, kurumsal renkleri için genellikle bu formülü kullanır.
Üçüncü bir renk eklemek ve renk şemasını daha az yoğun hale getirmek için temel olarak bir renk ve tamamlayıcısına bitişik iki renkten oluşan, Bölünmüş Tamamlayıcı Renk Şeması kullanabilirsiniz.
Renk teorisi için ek hususlar
Şimdi tasarımcıların projelerini geliştirmek için renk teorisini nasıl kullanabileceklerine bakalım. Bir web sitesinde en son ne zaman bir iletişim formu doldurduğunuzu düşünün. Bir alanı atladığınızda büyük olasılıkla kırmızı bir hata mesajı açılır. Aksine, doğrulama için bir şifre girmeniz gerekiyorsa ve her şeyi doğru girerseniz, yeşil bir mesaj devam etmeniz gerektiğini gösterir. Bu durumda, renk yalnızca ürününüzü nasıl kullanacağınızı belirtmekle kalmaz, aynı zamanda duygusal tepkileri uyandırmak için psikolojiden de yararlanır (yeşil = iyi, kırmızı = kötü).
Psikolojik gücü olan renkler kırmızı ve yeşille sınırlı değildir: Renk çarkı ayrıca sıcak ve soğuk renklere bölünebilir. İnsanlar mavi gibi daha soğuk renkleri huzur ve sükunetle ilişkilendirir. Kırmızı gibi sıcak renkler daha enerjiktir ve tutkuyla ilişkilendirilir.
Rengin ürünlerin kendisi üzerinde etkisi vardır. CCICOLOR – Renk Araştırma Enstitüsü’ne göre araştırmalar, insanların bir ürün hakkında 90 saniye içinde bilinçaltı bir karar verdiklerini ve bu değerlendirmenin %62 ila %90’ının yalnızca renge dayandığını gösteriyor. Journal of the Academy of Marketing Science’da yayınlanan bir başka 2011 araştırması, renklerin tüketicilerin markaları nasıl algıladıklarında önemli bir faktör olduğunu buldu.
Joe Hallock tarafından Washington Üniversitesi’nde bir tez için 2003 yılında yapılan bir araştırmaya göre katılımcıların %34’ü maviyi güvenilirlikle, %28 maviyi güvenlikle, %75 kırmızıyı hız ile, %42 ise siyahı yüksek kaliteyle ve %26’sı turuncuyu ucuzlukla veya pahalı olmamayla ilişkilendirmiştir.
En sevilen renkler söz konusu olduğunda, 1990’larda yapılan araştırmalar, erkeklerin daha koyu renkleri, kadınların ise daha yumuşak renkleri tercih ettiğini söylüyor.
Tasarımcıların renk teorisi konusunda yaşadığı zorluklar
Bütün bunların yanı sıra tasarımcılar, tutarlı bir renk şeması oluştururken zorluklarla karşılaşabilir.
Gonzalez, “İster belirli bir renk ister daha sıcak veya daha soğuk renklerden oluşan bir renk grubu olsun, herkesin renk tercihleri vardır.” diyor ve markalaşma (branding) uzmanları arasında dolaşmanın, denklemden kişisel tercihleri kaldırmaya ve marka spesifikasyonlarını karşılamaya yardımcı olacağını söylüyor.
Gonzalez, okunabilirliğin de önemli olduğunu ve ilk düşüncenin olması gerektiğini vurguluyor. Bir renk şeması güzel ve yenilikçi olabilir, ancak kullanıcıların metni deşifre ederken gözlerini yormasına neden olursa, o zaman çizim tahtasına geri dönmelisiniz. Ayrıca nüfusun yüzde 4 ila 5’inin renk körü olduğunu da unutmayın. Bunu göz önünde bulundurarak, kullanıcınıza yol göstermesi için renk alternatiflerini kullanabilirsiniz. Örneğin, InVision’dan Soren Hamby, gerekli alanları işaret etmek için renge değil, bir yıldız işaretine de güvenebileceğinizi söylüyor.
Tıpkı moda gibi, renk şemaları da modaya uygun olabilir ve öne çıkan renkler her mevsim değişebilir. Tasarımcılar, daha trend renklerin kalıcı gücünü dikkate almalıdır. Ayrıca, rengin kültürler arasında farklı yorumlanabileceğini de bilmek gerekir. Müşterilerinizin bulunduğu yere bağlı olarak kırmızı, tutku, aşk, şans, refah, saldırganlık veya ölümü sembolize ediyor olabilir.
Gonzalez, “Sonunda herkesi memnun etmeyi hedefliyorsanız, nihayetinde kimseyi memnun edemezsiniz” diyor ve hedef kitlenizi bulmanızı, böylece renk şemalarınızı hedef kitlenizle test etmenizi öneriyor.