Bir fikir gerektiği söylendiğinde neler olduğunu hepimiz biliriz. İlk başta herkes, fikirlerini söylemektense diğerlerinin fikirlerini dinlemek ister. Eğer kendi fikrimizin diğerleri kadar iyi olmadığını hissedersek fikrimizi kendimize saklarız. Olabilecek en kötü fikir, beyin fırtınası (brainstorming) sürecini baş aşağı çevirip kendini ifade etmekten çekinenlere yardımcı olarak yaratıcılığı körüklemenize imkan sağlayan etkin bir metottur. Aynı zamanda çok da eğlencelidir.
İyi fikirler peşinde koşarak baskı yaratmaktansa, ekibinizden en kötü fikirleri bulmasını isteyebilirsiniz. Bunu yapmak, paylaşılan fikirlerin açıklarının sorgulanmasından doğacak endişe ve özgüven problemlerinin önüne geçerek ekibinizin daha eğlenceli ve maceracı olmasını sağlar. “Hayır, bu yeterince kötü bir fikir değil!” demek, tam tersini söylemekten daha kolaydır. Daha da önemlisi; zihinsel tıkanıklığın çığır açacak bir fikrin ortaya çıkmasını engellemesine mani olur.
Bu içerik ücretsiz!
Okumaya devam etmek ve SHERPA Blog okuru olmak için aşağıdakilerden birini seç. Her hafta yenileri eklenen yüzlerce içeriğe ücretsiz ve sınırsız eriş.
Fortune 500 şirketlerine de hizmet veren yazar ve inovasyon gurusu Bryan Mattimore, Idea Stormers kitabında bir bankacı grubu ile birlikte yenilikçi fikirler üretmeye çalışırken başından geçenlerden bahseder. Saatler süren fikir üretme seansları sonucunda değerlendirmeye değer bir bir çıktıya ulaşamayınca Mattimore, son çare olarak olabilecek en kötü fikir metodunu anlatır. İlk berbat önerinin sunulmasıyla birlikte açılan grup hem çok eğlenmiş hem de sıradaki başarılı fikir geliştirme oturumlarının yolunu açmıştır.
“Olabilecek en kötü fikir” ya da en kötü fikir yöntemi yalnızca açılmak ya da rahatlamak için kullanılan bir teknik değildir. Kötü fikirlerden elde edilen bulgular harika fikirler üretmekte işe yarar. Aynı zamanda, gerçekten eğlenceli bir fikir eleme yöntemidir.
“Bir icat yaratmak için iyi bir hayal gücü ve bir hurda yığını gerekir.” – Thomas A. Edison, gramofonu, film kamerasını ve ampulü bulan Amerikan mucit. Alıntı: Ronald C. Arkin. Behavior-Based Robotics (1998) s.8
Olabilecek en kötü fikir yöntemi, çekingenliği atmak için kullanılan eğlenceli ve etkin bir yöntemdir. Ancak, ekibinizin kötü fikirlerden yola çıkarak harika fikirler türetmesi de çok olağandır.
Örnek uygulama: Nasıl?
Teknik oldukça basittir:
Oturum yöneticisi, katılımcılara problem tanımı (bakış açısı da denebilir), genel hedefler ve önemli kullanıcı içgörülerine dair bilgi verir.
Katılımcılardan aşırı kötü, rezalet, aptalca ve hatta kanunlara aykırı fikirler üretmeleri istenir. Bunu, toplu bir beyin fırtınası formatında yapmak ya da tüm katılımcılardan buldukları en kötü fikirleri bir yere yazmasını istemek mümkündür. Buna fikir kusma (braindumping) da denir. Yazılı fikir üretiminde, tüm katılımcıların 3-5 dakika boyunca akıllarına gelen en kötü fikirleri toplayıp yazdıkları kartları rastgele dağıtarak birbirlerinin en kötü fikirleri ile ilgili yorum yaptıkları brainwriting yöntemi de kullanılabilir.
Oturum yöneticisi olarak, katılımcıları aşırı kötü fikirler üretmeye yönlendirdiğinizden emin olun. Bu, katılımcıların eğlenmelerini ve konuya yeniden odaklanmalarını sağlayacaktır. Bir fikir üretim seansının yöneticisi olarak göreviniz, katılımcıların zihin ve gönüllerini açmalarına yardımcı olmaktır. Olabilecek en kötü fikir yöntemi, özellikle bir kolektif beyin fırtınası tekniği ile birlikte, tam olarak bunu yapmanıza olanak sağlar.
Olabildiğince fazla kötü fikir üretilir.
En kötü fikirlerin özellikleri listelenir.
Bu fikirlerin hangi özelliklerden dolayı o kadar kötü oldukları incelenir.
Tüm katılımcılar en kötü fikirlerini listeledikten sonra, oturum yöneticisi gruptan bu berbat fikirleri iyi fikirlere dönüştürmelerini ister. Kötü fikirleri tam tersine çevirmek ya da içlerindeki iyi yanları aramak, iyi fikirler üretmek için ilham verir. En kötü özelliği kaldırıp başka bir şeyle değiştirmeyi de deneyebilirsiniz. Farklı kötü fikirleri harmanlayın ve sonuçları izleyin.
Neden?
Kapalı bir zihin dış uyaranlardan faydalanamaz. Hepimiz şu ya da bu şekilde, fikrinin diğerlerinden daha iyi olduğuna inanan birinin, diğer katılımcıların yarattığı değerle ilgilenmediği durumlara tanıklık etmişizdir. Fikir üretimi için yapılan grup çalışmalarının işe yaraması için ilk aşamada tüm fikirlerin eşit değerlendirilmesi ve daha sonra alışılmadık şekillerde kombine edilmesi gerekir. Olabilecek en kötü fikir yöntemi ile ortaya ilginç kombinasyonlar ya da tümüyle yeni fikirler çıkar. Bir fikir, her zaman bir diğerinin yolunu açar. Kötü fikirlerden hiç beklemediğimiz şekilde iyi fikirler türeyebilir. Bazen en iyi fikre, en kötü fikri tersine çevirerek ulaşılabilir.
Bu, sorunları dolaylı ve yaratıcı bir yaklaşımla çözmeye odaklanan bir yanal düşünme yaklaşımıdır. Adım adım ilerleyen bir mantık yürütme süreciyle erişilemeyecek, bariz olmayan fikirlere ulaşılmasını sağlar. Yanal düşünmenin amacı, sabit düşünce kurgularına bağlı kalmadan, beklenmedik ve yenilikçi çözümler geliştirmemize olanak sağlamaktır. Elde olan veri ve analizlere dayanan dikey düşünme tekniğinin tersine, bilinmeyen çözümlere ulaşmayı hedefler. Bu nedenle yanal düşünme ufuk açar, olanakları artırır.
Uzun lafın kısası
Olabilecek en kötü fikir yöntemi, fikir geliştirme sürecinde yaşanan tutukluk ve çekingenliği aşmanın eğlenceli ve etkin bir yolu olmakla birlikte, ekibinizin gerçekten berbat fikirlerden hareketle harika fikirler ortaya çıkarmasını da sağlar. Bir adım geriye atıp büyük resme bakarak, altta yatan konseptleri çözümlememizi sağlayan bir yanal düşünme tekniğidir. Bizi gözden kaçırdığımız detaylara odaklanmaya, varsayımlarımızı sorgulamaya ve çözüm alternatifleri aramaya iter. Neyin işe yaramayacağını düşünerek bu “dandik” fikirlerin içinde yer alan, eldeki soruna çözüm sunan öğeleri su yüzüne çıkarmak, işe yarayacak çözüme doğru ilerlemenin de iyi ve etkin bir yoludur.