Tasarım, ürünlerin üretiliş ve kullanılışı üzerinde büyük bir etkiye sahip ve bu sebeple kaynak verimliliği yüksek bir ekonomiye geçişte kritik bir unsur. Çalışmalar, ürünlerin üretim süreçleri ve malzeme konusundaki nihai kararların dörtte üçünün tasarım aşamasında alındığını gösteriyor.
İnsanlar doğrusal sistemler kurarken, doğa döngüsel sistemler kurar. İşte bu sebeple, doğada ‘atık’ diye bir şey yoktur. Döngüsel ekonominin radikal vaadi işte bu: Geleneksel ‘al-üret-at’ ekonomisinden kapalı bir döngüye sahip, malzeme ve verinin sürekli olarak yeniden görevlendirildiği bir ekonomiye doğru geçiş.
Endüstriyel süreçlerde enerji ve kaynak israfını minimuma indiren bir model olan döngüsel ekonominin (circular economy) prensipleri şöyle özetlenebilir:
Limitli stokları kontrol altında tutarak ve yenilenebilir kaynak akışlarını dengeleyerek doğal mirası korumak ve geliştirmek.
Teknik ve biyolojik döngülerde ürünleri, bileşenleri ve malzemeleri her koşulda en yüksek verimde sirküle ederek kaynak verimliliğini optimize etmek.
Olumsuz dışsallıkları ortaya çıkarıp tasarlayarak sistem etkinliğini beslemek.
Bu içerik ücretsiz!
Okumaya devam etmek ve SHERPA Blog okuru olmak için aşağıdakilerden birini seç. Her hafta yenileri eklenen yüzlerce içeriğe ücretsiz ve sınırsız eriş.
Ellen MacArthur Vakfı tarafından hazırlanan video, döngüsel ekonomiyi çok güzel özetliyor ve İngilizce bilmeyenler için bile rahatlıkla anlaşılacak bir içerik sunuyor:
Döngüsel bir ekonomi için ‘döngüsel tasarım’ (circular design)
“Tasarım, döngüsel ekonomiye geçişin ayrılmaz bir parçası.‘Al, üret, at’ modeline dayanan ürün, servis ve sistemler ile yapabileceğimiz çok şey var. Yeniden düşünerek ve yeniden tasarlayarak, yalnızca kaynakları biraz daha uzun süre kullanan değil, tasarımsal olarak onarıcı ve yenileyici olan bir modele geçişi hızlandırabiliriz.” –Ellen MacArthur, Ellen MacArthur Vakfı Kurucusu
IDEO Londra ofisinde portföy direktörü olarak görev yapan Chris Grantham, tasarımın döngüsel ekonomiye geçişte merkezi bir konumda olduğunu ve bu sebeple de modern ticari dünyada çalışan her tasarımcının bu yeni sistemin temel prensiplerini anlaması ve kendi işine uygulaması gerektiğine dikkat çekiyor.
“Tasarımcılar ve girişimciler, son kullanıcı için tasarlamaya alışkınlar. Etkin döngüsel tasarım tek bir kullanıcı için tek bir ürünün yaşam döngüsünün ötesine bakar. Bu da, malzemenin birden çok kullanımını ve birden çok kullanıcıyı mümkün kılarak daha fazla değer yaratan, daha büyük bir sistemdir.”
Tasarım, ürünlerin üretiliş ve kullanışı üzerinde büyük bir etkiye sahip ve bu sebeple kaynak verimliliği yüksek bir ekonomiye geçişte kritik bir unsur. Çalışmalar, ürünlerin üretim süreçleri ve malzeme konusundaki nihai kararların dörtte üçünün tasarım aşamasında alındığını gösteriyor.
Delft Teknoloji Üniversitesi’nde (TU Delft) Döngüsel Ürün Tasarımı Profesörü olan Ruud Balkenende, makalesinde, döngüsel tasarımı sürdürülebilirlik için tasarım (design for sustainability) ve geri dönüşüm için tasarım anlayışlarıyla kıyaslıyor. Ona göre döngüsel tasarımı farklı kılan, ürünlerin, sistemlerin ve bileşenlerin yaşam döngülerini uzatmakla ilgilenmesi ve yeni iş modelleri sayesinde kaynakların ekonomik potansiyellerini yeniden tanımlıyor olması. Bu yetkinlikleri ve potansiyeli yapılan araştırmalarda da görebiliyoruz.
IDEO CEO’su Tim Brown, döngüsellik gibi karmaşık yapılar üzerine çalışırken karşılaşılabilecek en temel sorunlardan birinin sürekli düşünüp eyleme geçilememesi olduğunu vurguluyor. İşte bu noktada da Circular Design Guide devreye giriyor:
Circular Design Guide (Döngüsel Tasarım Kılavuzu)
IDEO, Ellen MacArthur Vakfı’yla birlikte çalışarak, bu yeni nesil ekonomi modeline geçişe ilgi yaratmak ve bu geçişi kolaylaştırmak amacıyla bir Döngüsel Tasarım Kılavuzu hazırladı. İnovatörler, girişimciler ve tasarımcılar için hazırlanan kılavuz, sistem odaklı düşünmeyi besliyor ve pratik inovasyon metotları paylaşıyor. Kılavuzda 24 farklı metot, döngüsel ekonomi özelinde yeniden düzenlenmiş tasarım odaklı düşünme teknikleri, ve video röportajlar gibi içerikler mevcut.
“Döngüsel ekonomiye geçiş çağımızın en önemli tasarım meydan okumalarından biri. Tasarımcılar için bu, geleneksel yaklaşımları yeniden düşünmek ve döngüsel prensipler hakkında yeniden eğitim almak anlamına geliyor. Bu kılavuz, fikirlerden eyleme geçme, döngüsel ekonomi için işletmelere rekabet avantajı sağlayan ve dünya için yenileyici olan çözümler yaratmada ihtiyaç duyulacak araçları sunmak amacıyla hazırlandı. — Tim Brown, CEO, IDEO”
Brown, kılavuz için hazırlanan videoda döngüsel tasarım anlayışını anlatıyor:
Bazı döngüsel tasarım örnekleri
– Servis Olarak Aydınlatma (Light as a Service)
Lounge alanı için aydınlatma sistemini yenileyecek olan Amsterdam Schiphol Havalimanı, ampullerini değiştirmek yerine, Philips ile Servis Olarak Aydınlatma (Light as a Service) modeli üzerinde çalıştı. Artık Philips, havalimanındaki aydınlatma ürünlerinin bakımından ve geri dönüşümünden sorumlu.
– Kot kiralama
Mud Jeans, “Lease A Jeans” servisiyle müşterilerine kot pantolon kiralıyor. Aylık bir kullanım bedeli karşılığında giyilen kotlar, bir yıl sonunda şirkete geri yollanıyor ve geri dönüşüme giriyor. Bu noktada müşteri kotun kendisinde kalmasını tercih edebiliyor ya da kendisine istediği yeni bir model gönderiliyor.
– Ofis mobilyasında döngüsel seçenek
İngiliz mobilya üreticisi Rype Office, müşterilerine üç farklı mobilya tipi sunuyor: Yeni, Yeniden Üretilmiş ve Yenilenmiş. Yeni seçeneğinde, müşteri satın alma ile kiralama arasında tercih yapabiliyor. Rype Office yeni ürünleri üretirken kalitenin yanında yeniden üretilebilirliği de dikkate alıyor. Yeniden Üretilmiş seçeneğinde şirket, alınan mobilyalara uygun aksamı ediniyor ya da üretiyor. Bu seçenekte de satın alma ve kiralama opsiyonu sunuluyor. Yenilenmiş seçeneğinde ise, müşterinin mobilyası alınıyor ve baştan aşağı yenileniyor. Müşterilere böylece hesaplı olmanın yanı sıra, artık üretimde olmayan mobilyaları da kullanma şansı sunuluyor.
Döngüsel bir gelecek
Ellen MacArthur Vakfı, McKinsey Center for Business and Environment, ve SUN Enstitüsü işbirliğiyle Avrupa Komisyonu ortaklar konferansına da sunulan Growth Within: A circular economy vision for a competitive Europe adlı, oldukça kapsamlı bir döngüsel ekonomi raporu hazırladı. Rapora göre, döngüsel ekonomi prensiplerini benimseyerek ve Avrupa teknoloji devriminin avantajlarını da kullanarak 2030 yılına gelindiğinde 1.8 trilyon Euro (€) kâr edilebilir. Bu, mevcut doğrusal gelişim modelinden 0.9 trilyon Euro daha fazla. Bu artışın topluma yansıması, bir hanenin yıllık gelirinin ortalama 3,000 Euro artması olarak görülebilir. Bu verilerle doğru orantılı olarak, Avrupa Birliği içinde döngüsel ekonomi çalışmaları giderek artan bir yoğunlukta devam ediyor. İskoçya, henüz 2013 yılında döngüsel ekonomi stratejisi üzerine bir rapor yayınladı bile.
Kentselleşme: 2050 yılında dünya nüfusunun yüzde 70’inin kentlerde yaşayacağı tahmin ediliyor. Mevcut yapının tasarımı ve tüketim alışkanlıkları bununla baş edemeyecek.
Sıradışı hava koşulları, doğal kaynak yetersizliği ve yükselen enerji maliyetleri.
Yasalar: Şirketler, atıkları kısıtlama ve karbon emisyonu politikaları sebebiyle git gide daha çok kısıtla karşı karşıya kalıyor.
Şeffaflık ve bilgi paylaşımında artış beklentisi.
Bu çalışmaların verileri, değişimin kaçınılmaz olduğunu gösteriyor. Döngüsel ekonomiye geçiş şu anda yavaş ilerliyor olsa da, bu geçişin hızlanmasıyla döngüsel tasarımın; IDEO’nun iddia ettiği gibi; “tasarımdaki yeni büyük şey” olduğunu hep birlikte gözlemleyebileceğiz.