Bir e-ticaret sitesiyle bir şirketin organizasyon şeması arasında nasıl bir bağ olabilir? SHERPA, bu soruyu yatay bağlantılı dikey bloklarla yanıtlıyor.
Bugün gördüğümüz dijital dönüşüm projelerindeki zorlanmanın temel nedeni, tam olarak şunun altında gizli.
Vaktiyle kurduğumuz, 100 yıllık geçmişi olan şirketlerimizi özerk departmanlara ayırarak birbirinden izole olmalarına neden olduk. Ardından tüm eforumuzu da departmanlaşma ve hiyerarşi üzerine ayırdık.
Ve sonuç: Elimizde sayısız katmanlı yapılara sahip, piramit şeklinde dev organizasyon şemalarımız.
Zihniyetimizi değiştirip enerjimizi kullanıcıların ve müşterilerin gerçekten ihtiyaç duyduğu şeylere yönlendirdiğimizde ise dijital dönüşümün aslında tüm katmanları kapsayan, yatay bir çalışma düzleminde mümkün olduğu sonucuna vardık.
Ve sorun başladığında efor sarf ederek oluşturduğumuz dikey yapılı şirketlerimizi ise bu sefer yatay olarak şekillendirmeye çalıştık.
Birbirine bağlı kısımlar
Tıpkı bunun gibi e-ticaret ürünlerini de benzer bir bakış açısıyla ele almak mantıklı olabilir.
Temel olarak, her üründe dört ana blok olduğunu söyleyebiliriz.
Anasayfa
Ürün listeleme sayfası
Ürün sayfası
Ödeme hunisi
Fikir ise şu: tüm bu kısımları ayrı bir ürün olarak düşünerek, mümkün olduğunca her biri için bir ürün ekibi atamak.
Bu içerik ücretsiz!
Okumaya devam etmek ve SHERPA Blog okuru olmak için aşağıdakilerden birini seç. Her hafta yenileri eklenen yüzlerce içeriğe ücretsiz ve sınırsız eriş.
Buna göre dikey hiyerarşide yer alan tüm ekipler kendi “ürünlerini” deneyip sonuçlarına göre optimize etme özerkliğine de sahip olduklarından, ayrı ayrı tek bir hedefe doğru hızlıca koşabilirler. Ancak navigasyonun bloklar arasındaki tutarlılığın ve genel kullanıcı deneyimi stratejisinin ürün boyunca da devam etmesi bu noktada dikkat çeken bir parametre olarak karşımıza çıkıyor. Aksi takdirde ilgili durum, kullanıcıların sistemin mantığını anlamamalarına neden olabilir.
Görüldüğü gibi aynı durum e-ticaret ürünlerini bölümlere ayırmak için de gerçekleştirilebilir.
Lakin daha önce karşılaştığımız zorlukları hatırladığımızda, bu bloklar arasındaki ilgili önemli bağlantıları korumamız da bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor.
UX perspektifinden bakıldığında ise eticaret kısmındaki her bloğun performansını optimize etme aşamasında, vurgulanması gereken üç kritik nokta dikkat çekiyor:
E-ticaret sitesindeki yukarıdaki blokları ayrı bir ürün olarak düşünmek daha kolay. Bu sayede takımın odağı yükselecek ve nihai hedefin yanı sıra, her takımın metriği kendine özel belirlendiğinden, zamanlarını bu alana harcayarak gelişim gösterebilirler. Örneğin; bir ekibin ürünü bir ana sayfaysa, daha fazla kullanıcıyı ürün sayfalarına yönlendirmeye gidilebilir, bir giriş sayfası söz konusuysa yalnızca ürün kartlarındaki filtre kullanımına ya da sadece sepete ekle kısayoluna odaklanabilir.
Her ekibe bir ürün atanırken, bilgi mimarisi kuralları ve ürünlerin birbiriyle olan bağlantıları süreçte bir kayıp yaşamaması için göz önünde bulundurulmalıdır. Buna göre optimizasyon sürecinde ürünlerin birbiriyle olan tutarlılıkları tam bir izleyici gibi denetlenerek, bu alanlara dikkat edilmesi gerekmektedir.
Belirlenen bir NSM (North Star Metric) ya da ürün için diğer önemli metriklerin peşinden gidilirken, kullanıcıların gerçekte neye ihtiyaç duyduğu kısmında körleşmek sıkça gördüğümüz bir durum.
Kullanıcılarınızı bir kere kaybettikten sonra yeniden kazanmak, kolayca maliyetli bir operasyon haline gelebilir. E-ticaretteki rekabetin şiddetli ve aralıksız olurken, iş odaklı düşünüldüğünde bu kısımda yapılacak hatalardan geri dönülemeyebilir.
Bir fikir veya ürün
Eğer yeni bir e-ticaret ürünü oluşturuyorsanız, henüz fikir aşamasında tüm sistemi temelden etkileyebilecek, yatay bir düzlemde dikkat edilmesi gereken şeylerle başlamalısınız.
Kullanıcılar neyi vaat ediyorsunuz?
Çevrimiçi ve çevrimdışı hizmetleriniz birbirleriyle iletişimi nasıl?
Pazardaki rekabet avantajlarınız nelerdir?
Tüm bunlar dijital ürününüzde nasıl şekilleniyorlar?
Stratejinizin prensipleri ve ilkelerini oluşturmak temel olarak sıralanacak ilk şeylerden olurken, yalnızca bu şekilde, kullanıcılarınızı mutlu tutup işinizi büyütmenize yardımcı olacak şeyleri görebilir ve sıralayabilirsiniz.
Stratejinizin her düzeyi için tasarlanmış bütünsel bir hizmeti, ilk günden ayrıntılarıyla haritaya çıkardıkça öngörebilirsiniz. Bu ayrıntılar; navigasyonunuzun, içeriğinizin ve kullanıcılarınızla olan genel etkileşim yaklaşımınızın da yatay yansıması olacaktır.
Bir markanın karakteristik özellikleri, müşterileriyle olan etkileşimleri ve onları etkileme biçimine bağlıdır. Yeni bir ürüne odaklandığımızda önemli soruları yanıtlayabilme adına ilk yaptığımız şeyse; temel personaları, elimizdeki analitik verilerle eşleştirme işlemidir.
Eğer ürün geliştirme adına hali hazırda devam eden bir süreç varsa, bu alandaki aksiyonlar değiştirilebilir olmasının yanında farklı faktörler de devreye girmektedir.
Bir UX stratejisi izliyor musunuz?
Tutarlılık sağlamak için bir UI kütüphaneniz var mı?
Yol haritanızda kullanıcılarınızla olan ilişkinizi etkileyebilecek herhangi bir değişiklik var mı?
Tüm bu sorular, ürününüzü optimize etmeye yönelik hipotezler üretmeden önce mutlaka bir şeyi başarmayı amaçlar. “Ekip ne kadar ileri gidebilir?”
Bir deneyimden yola çıkarak, yeni ve yerleşik ürünler kategorisinde projelerimiz vardı. Sıfırdan yeni bir marka ve e-ticaret ürünleri yarattıktan sonra işte ilk soru şöyle oldu: Hedefimiz nedir?
Kullanıcılara olabildiğince çok ürün mü göstermek istiyoruz? Yoksa onları en hızlı biçimde ödeme sayfasına yönlendirmek mi?
Bir işletme olarak biz kimiz? Gücümüzü kimden / nereden alıyoruz?
Görüldüğü gibi bu soruların tamamı işin henüz kurgulandığı ilk güne yönelik.
Spektrumun diğer ucunda ise optimize edilmesi gereken tüm kısımlar için işe koyulmuştuk. Tüm bu işlemlere başlamadan ise proje özelinde ana KPI’ları belirleyip, genel stratejide hemfikir olabilme adına ürün takımıyla bir araya gelerek yapılacakları listelediğimiz bir plan hazırlamıştık. Kısaca, yatay düşünüp işletmenin realitelerine uygun, dikey bir şekilde hareket etmekteyiz.
Stratejide uzlaşmak
Belirlenen aksiyonların yanı sıra genel strateji ile ilgili kilit nokta; harici ve dahili ekipleri hep aynı doğrultuda bir arada tutabilmekten geçerken, danışmanlar olarak görevimiz, tutarlılık konusunda uyarılarda bulunmaktır.
Dikey takımların yapıları, hızlı test ve aksiyonlar için avantaj olmasının yanında ellerindeki bulmacaya ait parçalara odaklanmalarında kolaylık sağlarken, büyük resmi denetlemek ve bir parçanın alana sığmadığı durumları belirlemek için de ekipte yine harici bir göze ihtiyaç duyuluyor.
Bu alanda kullanıcıların fikirlerini hesaba katmak ve seslerinin duyulmasını sağlamak için yeni bir ekip üyesinin de sürece dahil olabilme durumu söz konusuyken, UX sorunlarının çözümü ve teknik geliştirmeler için yatay bir yaklaşım, her dikey bloğun iş anlayışını pekiştirmek için de bir zorunluluk haline geliyor.
E-ticaret ürününüz için dikey bloklar oluşturup üzerinde çalışmak, deneme sürecini kolaylaştırırken, ürünün yatay bağlantılılığı söz konusu olduğunda her takımın birlikte olması gerektiği öne çıkıyor.
Yatay faktörleri göz önünde bulundurmadığınız takdirde ise bir kelebeğin kanat çırpması, kullanıcılarınızın bir gün rakiplerinizin ürünlerini satın almasına neden olabilir.