Yapay zekanın günlük hayatımıza dahil olmaya başladığı günümüzde, bu karşılıklı diyaloğun çok daha yoğun ve insansı bir yapıda olduğu kuşkusuz. İki insan arasındaki diyalog nasıl karşılıklı etki-tepkiye dayanıyorsa, İnsan Bilgisayar Etkileşimi (Human Computer Interaction) de aynı prensibe dayanıyor. Bu sebeple de geribildirim (feedback), etkileşim kuramı ve tasarımının en temel kavramlarından biri olarak karşımıza çıkıyor.
Geribildirim kavramını tasarım dünyasında popüler kılan kişi, aynı zamanda UX alanında da adını sıkça duyduğumuz Don Norman. 1988 tarihli “The Design of Everyday Things” adlı kitabı, tasarımcılar için bir başucu kaynağı niteliğinde. 2013 yılında revize edilen kitap, etkileşim tasarımı dersi alanların ilk duyacağı kaynaktır demek yanlış olmaz.
Norman, günlük hayatta sıkça kullandığımız fiziksel objelerden yola çıkarak, etkileşim tasarımının temel prensiplerini altı ana madde altında topluyor ve geribildirim de bunlardan bir tanesi.
Geribildirimi nasıl tanımlayabiliriz?
Kullanıcı olarak bir sistemle etkileşime girdiğimizde ve bir eylem gerçekleştirdiğimizde, “ne oldu şimdi?” sorumuz geribildirim ile cevaplanıyor. American Heritage Dictionary, geribildirimi ‘bir süreç veya aktivitenin sonucuna ilişkin bilginin geri gelmesi’ şeklinde tanımlıyor. Wensveen, Djajadiningrat ve Overbeeke bu tanımı etkileşim tasarımına uyarlayarak “sistemden geri gelen her bilgi geribildirimdir.” sonucuna varıyorlar. Mouse kullanırken duyduğumuz “tık” sesi, asansörde bastığımız butonun etrafında beliren yeşil ışık, anahtarı çevirdiğimizde hissettiğimiz mekanik hareket de geribildirime birer örnek.
Geribildirim, kullanıcıların beklentilerini karşılamada ve bunları yönetmede büyük bir öneme sahip. Kullanıcının aldığı geribildirim olumsuz dahi olsa, bu, kullanıcıya güven verir ve kontrolün hala onda olduğu izlenimini yaratır. Hiç geribildirim almamak, kullanıcıyı hata yaptığını düşünmeye sevk eder. Peki, Norman’a göre geribildirimler nasıl olmalı?
- Anında gerçekleşmeli, geç kalmamalı; zamanını kaçıran bir geri bildirim, faydalı olmadığı gibi kafa karıştırıcı da olabilir.
- Bilgilendirici olmalı; yalnızca “teşekkürler” veya “hatalı giriş” şeklindeki geribildirimler her zaman yeterli değil. Birşeylerin yanlış olduğunu bize söylüyor fakat derdini tam olarak anlatamıyor.
- Doğru olmalı; yanlış geribildirim hiç geribildirim olmamasından bile kötü olabilir. Kullanıcının dikkatini dağıtır ve yanlış yönlendirir. Sinir bozucu olması da cabası.
- Kararında olmalı, çünkü fazla geribildirim göz çıkarabilir ve kullanıcının ürünü kullanmayı temelli bırakmasına sebep olabilir. Norman bunu, öndeki sürücüyü sürekli yönlendirmeye çalışan “arka koltuk sürücülerine” benzetiyor.
Renaud ve Cooper, 2000 yılındaki çalışmalarında geribildirimden beklenebilecek özellikleri şöyle sıralıyor:
- Beklenmedik durumların ve hataların bildirimi yapılmalı.
- Duruma özgü bildirim yapılmalı.
- Normalde görünmeyen olanı görünür kılmalı ve kullanıcının kontrol hissini güçlendirmeli.
- Kullanıcının yaptığı ve bunun sonucunda sistemin verdiği karşılık belirtmeli.
Peki ya ileribildirim?
Kullanıcı, geribildirim sayesinde nerede olduğunu ve ne yaptığını görebiliyor. Peki, bundan sonra ne olacağını, ne yapması gerektiğini, ya da neler yapabileceğini nasıl öğreniyor? İşte bu da ileribildirim (feedforward) ile oluyor. Kullanıcıyı sıradaki eylem için yönlendiren görsel, işitsel veya fiziksel tüm bilgi ve bildirimler, ileribildirim olarak tanımlanabilir.
İleribildirim, kullanıcının kullanım akışı içerisinde kaybolmaması, kullanım seçeneklerinden haberdar olması, ve kullanım amacına hızlı bir şekilde ulaşabilmesi için kritik bir öneme sahip. Örneğin, bir müzik uygulamasındaki hoparlör simgesi, kullanıcıya ses seviyesini değiştirme fonksiyonunu nerede bulacağı hakkında ileribildirim yapar. Bir web formunu doldurma sırasında, üstteki kutunun doldurulmasını takiben alttaki kutunun otomatik olarak aktif hale gelmesi, e-posta uygulamasının ikonu üzerindeki okunmamış posta bildirimi de aynı şekilde bir ileribildirimdir.
Etkili ve kullanıcı dostu bir arabirimin, kullanıcıya doğru bir şekilde hem geribildirim hem de ileribildirim vermesi gerekli. Kullanıcıya “şimdi ne oldu?” ve “şimdi ne olacak?” soruları üzerinde düşünme ihtiyacı hissettirmeyen, ve dolayısıyla kullanıcıya zihinsel bir yük bindirmeyen bir arabirim, geribildirim ve ileribildirim prensiplerini başarı ile uyguluyor diyebiliriz.
Referanslar:
- Donald A. Norman. 2002. The Design of Everyday Things. Basic Books, Inc., New York, NY, USA.
- Lucy A. Suchman. 1987. Plans and Situated Actions: the Problem of Human-Machine Communication. Cambridge University Press, New York, NY, USA.
- S. A. G. Wensveen, J. P. Djajadiningrat, and C. J. Overbeeke. 2004. Interaction frogger: a design framework to couple action and function through feedback and feedforward. In Proceedings of the 5th conference on Designing interactive systems: processes, practices, methods, and techniques(DIS ’04). ACM, New York, NY, USA, 177-184.
- Renaud, K., & Cooper, R. (2000). Feedback in human-computer interaction-characteristics and recommendations. South African Computer Journal, 26, 105-114.