Arkanıza yaslanın.
Gözlerinizi kapatın.
İçinde “metaverse” olan bir cümle hayal edin ve onu “siber uzay” ile değiştirin.
Evet, bingo!
On denemeden dokuzu, cümlenin anlamının önemli ölçüde değişmediğini gösteriyor.
Bunun nedeni, meta veri deposunun belirli bir teknoloji türüne atıfta bulunmaması, daha çok, World Wide Web’in yeni bir versiyonunu oluşturmak için teknolojik geliştirmenin bir parçasını oluşturması olabilir mi? Neden olmasın!
Web 3.0. özünde meta veri deposu, günümüzün sosyal ağ ortamlarının daha etkileşimli bir versiyonudur diyebiliriz.
İçinde bir birey olmasa bile var olmaya devam eden sanal alanlar olarak nitelendirilen sanal gerçeklikten (VR) ve dijital ve fiziksel dünyaların özelliklerini birleştiren artırılmış gerçeklikten (AR) oluşabilir. Ancak, düşündüğümüzün aksine VR ve AR, meta veri evreninde yer almak için kritik araçlar değildir. PC’ler, oyun konsolları ve hatta telefonlar aracılığıyla erişilebilen Fortnite gibi sanal dünya yönlerine sahip alanlar metaversal olabilir.
Meta veri deposu aynı zamanda NFT’ler oluşturabileceğiniz, satın alabileceğiniz ve satabileceğiniz bir dijital ekonomiyi de içinde barındırır. Örnek verecek olursak, bu eylemler Fortnite üzerinde gerçekleştirilebilirken, bu mutlaka Fortnite’ın “metaverse” olduğu anlamına gelmez. Bu söylem “Google internettir.” önermesi ile eşdeğer olarak düşünülebilir. Öte yandan, Google’ın internetin bölümlerini oluşturduğunu söylemek doğru olacağı gibi, Fortnite’ın yaratıcısı Epic Games’in metaverse’ün bazı bölümlerini inşa ettiğini söylemek de aynı şekilde doğrudur. Benzer bir yatırıma başlayan başka şirketler elbette var ve bu durum çoğalarak devam edecek. Bu daha başlangıç, geliyor gelmekte olan!
Ne de olsa Metaverse el birliğiyle yarattığımız bir evren!
Metaverse söz konusu olunca, İK süreçlerinde dönüşüm hangi alanlardan başlayabilir?
Yetenek kazanımı
Hâlihazırda sürmekte olan gözle görülür bir değişim furyası içerisinde, işyerinde metaverse uygulamaları ve şirketlerin adaptasyon için teknolojik altyapı hazırlaması, işletmelerin omuzlarında ağır bir yatırım gibi görünüyor. Ayrıca bu yatırım için gereken iş gücünün tedariğine yönelik olarak kapsamlı çalışmalar yürütülüyor. Doğru adaylara doğru şekilde ulaşarak işe alım süreçlerini tamamlamak için metaverse yine biçilmiş bir kaftan olarak karşımıza çıkıyor.
Sanal işe alım fuarları yoluyla, adayların potansiyel işverenlerle ilişki kurma fırsatı bulması ve ne tür bir şirket için çalışabileceklerinin gerçek bir gösterimini izlemelerine fırsat sağlıyor. Günümüzde potansiyel çalışan adayları ofis kültürünün bir ön izlemesini sağlayacak sanal turlar sunan işletmelere kendini daha yakın hissetmeye başladı bile.
Örneğin, Blend Media tarafından geliştirilen Deloitte sanal tur‘una bir göz atalım. Bu tur, potansiyel adaylara işyerinde bir tur atma olanağı tanıyarak sürece katkı sağlıyor. Tur, sürükleyici bir deneyim sunmak için bir çift kulaklıkla birlikte adayların masaüstünde görüntülenebiliyor. Deloitte, adayların yeni ofislerinde kendilerini güvende ve rahat hissetmelerini sağlayan ilgi çekici ve etkileşimli bir 360 deneyimi oluşturmak için Blend Media’yı kullanarak metaverse alemine bir adım atıyor.
Çalışma yapısı
Pandemi ile birlikte mecburen değişmek zorunda kalan iş ve ekip yapıları büyük olasılıkla meta veri deposu bir ofis kurgusu içerisinde tekrar temel bir değişiklikten geçerek başkalaşmaya devam etmek zorunda kalacak. Hibrit çalışma düzeninin yaygınlaşmasıyla birlikte teknoloji platformlarında gerçekleşen toplantı ve işbirlikleri ile iş dünyasında metaverse’ün nimetlerinden yararlanılmaya başladı bile.
Meta veri deposu, dizüstü bilgisayarlar ve akıllı telefonlar yerine eller serbest cihazları (handsfree) ve avatarları kullanarak etkileşimleri teşvik ederek grup konuşmalarını ve işbirliklerini çok daha sürükleyici hale getirerek işi dönüştürmeye devam edecek.
Örneğin, Meta tarafından oluşturulan Horizon Çalışma Odaları uzaktan çalışma işbirliğini yeniden tasarlamak için planlanan alanlar olarak göze çarpıyor. Sosyal ağ devi, Workroom’u iş arkadaşlarının her yerden birlikte çalışabilecekleri sanal bir toplantı alanı olarak tanımlayarak dönüşüme öncülük ediyor. Bu kurguda Workrooms ile çalışanlar, bir toplantıya avatar olarak katılabiliyor veya bir bilgisayar aracılığıyla görüntülü arama yaparak sanal odalarına girebiliyorlar. Bu sanal odalar içerisinde fikirleri bir araya getirmek için sanal klavyeleri kullanabiliyor, bilgisayarlarını ve klavyelerini birlikte çalışmak üzere VR’a getirebiliyor ve ayrıca ilk zamanlarda çok özlenen kahve sohbetlerinin keyfini çıkarabiliyorlar.☺
Öğrenme ve gelişim
Bundan birkaç yıl önce çalışanlar için tasarlanan eğitim programları “herkese uyan tek beden” (one size fits all) yaklaşımını benimsiyordu. Ancak yeni dönemde kişisel tasarımların yaygınlaşması ile birlikte, bu teknik artık işlevselliğini yitirmeye başladı. Çalışanların özel becerileri, teknolojik akıcılıkları ve öğrenme yaklaşımları açısından analiz edilmesi ve yeterliliklerine göre eğitim analizi sonuçlarına yönelik eğitim yönlendirmeleriyle donanım kazanmaları sağlanması durumu ön plana çıkmaya başladı. İşletmeler bir program geliştirirken çalışanları iç müşteri olarak izleyerek, çalışanlar için kişiye özel eğitim modülleri içeren bir süreç tasarımı izlenmeye devam ediliyor. Bunun yanı sıra, işverenlerin, zamanlarını harcamayı seçtikleri mevcut platformlar aracılığıyla yetenekleri devreye sokarak öğrenmeye karşı her türlü direnci azaltmaları bekleniyor.
Tüm iş süreçlerinin başkalaşım yaşadığı dönemde, bu kadar köklü değişim arasında çalışanların değişen iş şartları ile birlikte meta veri deposu içinde nasıl çalışacaklarını öğrenmeleri gereklilikler arasında yer almaya başladı. Bu durum insan kaynakları departmanlarında sürekli gelişim kültürünü destekleyen programlar olarak yansıyor. Bu kültürü yansıtabilmek adına eğitim erişilebilirliği açısından dinamik (mobil ve isteğe bağlı), kişiselleştirilmiş ve sürekli destek sunan birden çok platform aracılığıyla verilmesi söz konusu olduğundan, tarihe tanıklık edecek değişim yönetimini metaverse veri tabanından yararlanan eğitim süreçleri ile sağlamaya devam etmeye yöneliyor.
İşyerindeki metaverse, aynı zamanda yeni teknolojilere yatırım anlamına da geliyor. Sanal insan kaynakları yönetiminin, çalışanları bu yeni teknolojiler ve yazılımlar konusunda nasıl eğiteceğini ve eğiteceğini yeniden değerlendirmesi gerekecek.
Şimdilik, meta veri tabanındaki İK, sanal gerçeklik yardımıyla çalışanlar için etkileşimli ve sürükleyici öğrenme deneyimleri yaratmayı tercih edecek gibi görünüyor. Eğitim ve gelişim departmanlarının koridorlarında, bir VR eğitim deneyiminin çalışan performansını %70-74 oranında artırabildiği konuşuluyor. İşverenler, çalışanları eğitmek ve onları yeni dünya düzenine hazırlamak için VR formatında gerçek hayat senaryolarını çalıştırmalarına yardımcı olarak metaverse’ye hızlı bir giriş yapıyorlar.
Örneğin; Make Real, Vodafone ile ortak çalışarak öğrencilerin cep telefonu altyapısını kurmak ve sürdürmek için saha mühendisi rolünü üstlenmelerini sağlayan bir VR uygulaması geliştirdi. Süreci tamamlayanlarla yapılan anketler sonucu, bir VR eğitim deneyimi yalnızca uzaktan öğrenmeyi ve beceri geliştirmeyi mümkün kılmakla kalmış, aynı zamanda eğitim süresinde %96’lık bir azalma sağladığı görüldü.
Meta veri deposunun HR’yi dönüştürmesi için gereken ilerleme için elbette daha yolun başındayız. Konuya büyük pencereyi görmek için uzaktan bir baktığımızda, “Meta veri tabanındaki İK’nın şu anda iş dünyasında başarılı olmak için iyi planlanan bir yolu var mı?” sorusu zihnimizi kurcalıyor. Cevap; şimdilik, hayır. ☺
Ayrıca, maliyetleri görünce bütçeyi metaverse evrenine adaptasyon sağlamak için kullanmak, çoğu işletmenin üstlenmeye istekli olacağı bir durum olmayabilir. Meta veri deposu teknolojisi hala geliştirme aşamasında ve benimsenip benimsenmeyeceği konusunda her şeye rağmen iş dünyası hala kararsız. Belki bu haliyle gelişip başkalaşmaya devam edecek ve bizler bir sonraki evrede bambaşka bir kavramı tartışıyor olacağız. Zaman neyi gösterecek bilmiyoruz.
En basiti, meta veriye erişmek için her çalışana bir VR kulaklığı almak, şirketlere uygulamak için çalışan başına en az 600 dolara mal olacaktır. Bu kadar pahalı bir benimseme, meta veri deposunun iş yerindeki rolünün daha fazla tanımlandığı bir dönemde muhtemelen mantıklı olabilir.
Bunun yanı sıra, meta veri deposu belirli bir teknoloji türünü değil, teknoloji ile etkileşim şeklimizde bir değişimi yansıtıyor. Bu nedenle, süreç yalnızca VR kulaklıklarını tedarik etmekle kalmıyor, aynı zamanda şirketlerin teknolojiyi desteklemek ve eğitim sunmak için çalışanlarına geniş içerik sunarak konu ile ilgili bilgi düzeylerini yükseltmelerine yardımcı olması gerekiyor.
Metaverse, işletmelerin ve İK departmanlarının bilmesi gereken heyecan verici yeni bir teknolojidir. Metaverse’de İK için fırsatlar henüz emekleme aşamasındayken, pratik uygulamaları ve bu teknolojiyi kullanma fırsatını değerlendirmek için zaman ayıran şirketler, organizasyonları içindeki etkileşimi geliştirmek ve maksimum faydayı elde etmek söz konusu olduğunda oyunun önünde olacak.
İşveren markası düşünüldüğünde çalışanların taleplerini karşılamanın her zamankinden daha önemli olduğu günümüzde, organizasyonlar bir sonraki büyük atılımın vakti geldiğinde eğrinin önünde kalmak için mümkün olan her şeyi yapmaya devam edeceklerdir.