Makaleler

Gerçek hayattan örneklerle bilişsel önyargılar

Burcu Akpunar Tayiz, tasarım kararlarımızı olumsuz yönde etkileyebilen onlarca farklı bilişsel önyargıdan 4 tanesini gerçek hayattan örneklerle anlatıyor.

Burcu Akpunar Tayiz 13 Ağustos 2021

Bazen iyi bir tasarımı öldürme yollarından biri önyargı olabilir mi diye düşünüyorum. Tasarım dünyasında bilinen bir tabir vardır: “Çocuğunu kesmek”. Bazen tasarımını o kadar seversin ki ona çok bağlanırsın; tasarımın şu ya da bu sebeple kabul görmediğinde onunla vedalaşamazsın. İşte o zaman bir ekip arkadaşın karşına geçer ve “Çocuğunu kes lütfen!” der. Ya durum farklıysa ve tasarımımızı, insanların beyninin oynadığı bir oyun için kurban ediyorsak?

Kısaca tanımlayacak olursak; bilişsel önyargı, insan beyninin bilgileri işlerken ve yorumlarken karşılaştığı sistematik bir düşünme hatasıdır. Bunu beynimizin bug’ı gibi düşünebilirsiniz; peşin hüküm verip kararlarımızı olumlu ya da olumsuz yönde etkilerler.

Bilişsel önyargı kavramı Amos Tversky ve Daniel Kahneman tarafından 1972’de tanıtıldı. Geçen süreçte sosyal bilimciler, araştırmacılar hatta ekonomi uzmanları bir çok konuda farklı önyargılar tanımladılar. Günümüzde hafıza, toplum, öğrenme, inanç, para ve siyaset kategorilerinde 50 civarında bilişsel önyargı olduğu söylenir. Bu önyargıları topluca görüp incelemek isterseniz şu makale referans olabilir.

Peki, bu önyargıların hangileri tasarım süreçlerini etkiliyor dersiniz? Şimdi benim karşılaştığım birkaç önyargıyı gerçek olayları hayal ürünü haline getirerek anlatmaya çalışacağım. Akademik açıklama niteliğinde olmayan bu anlatımı ise, naçizane kendi yorumumla harmanladığım açıklamalarla destekleyeceğim.

Haydi başlayalım!

Bu içerik ücretsiz!

Okumaya devam etmek ve SHERPA Blog okuru olmak için aşağıdakilerden birini seç.
Her hafta yenileri eklenen yüzlerce içeriğe ücretsiz ve sınırsız eriş.

Üye misin?
Senin İçin Öneriyoruz