Bu makalede, kullanıcı deneyimi yazımının (UX writing) ne olduğuna değinip, özelikle teknolojik ürünler ve servisler ekseninde gündemi neden bu kadar meşgul ettiğini birlikte anlamaya çalışacak, ardından ise konu hakkında bazı pratik ipuçlarıyla etkili UX yazımı konusunda bilgi edineceğiz.
Son iki yıldır dijital tasarım ekosisteminde hızla öne çıkan tartışma konularından biri de kullanıcı deneyimi yazımı (UX writing) olgusu. Terim birçok insanın, hatta bazı tasarım profesyonellerinin bile, aklını karıştırıyor. Kimileri, kullanıcı deneyimi tasarımının yeni ismi olduğunu düşünürken; kimileri de UX dünyasının, içerik üretimiyle ilgili alt başlıklarından biri olarak görüyor. Şimdi bu makalede, kullanıcı deneyimi yazımının ne olduğuna kısaca değinip özelikle teknolojik ürünler ve servisler ekseninde gündemi neden bu kadar meşgul ettiğini birlikte anlamaya çalışalım. Ardından, etkili UX yazımı hakkında bazı pratik ipuçlarıyla konuyu bağlayalım.
Daha önce yayınlanan iki ayrı makalede, bu yeni terimin potansiyelini; dil, iletişim ve pazarlama ile ilişkisi ve de bu potansiyeli aktüele dönüştürme sorumluluğunu üstlenen — kullanıcı deneyimi tasarımı takımlarının yeni üyesi — UX Writer rolünün tanımı bağlamlarında tartışmıştık. Ancak terimle ilgili olarak kafalar zaten böyle karışıkken, bilhassa konuya henüz giriş yapan okurlar için, işe kısa bir tanımla başlamak anlamlı olacak gibi.
Bu içerik ücretsiz!
Okumaya devam etmek ve SHERPA Blog okuru olmak için aşağıdakilerden birini seç. Her hafta yenileri eklenen yüzlerce içeriğe ücretsiz ve sınırsız eriş.
Terim yeni olsa da işaret ettiği süreç oldukça uzun süredir hayatımızda. Kullanıcı deneyimi yazımı, bir ürün ya da servisin kullanıcılarına doğrudan rehberlik etmek ve ürün ya da servis ile etkileşimde bulunmalarını sağlamak için kullanıcı arabiriminde yer verilen içerikleri üretme pratiğidir. Temel amacı, kullanıcılarla dijital ürün ya da servis arasındaki iletişimi sağlamaktır.
Kullanıcı deneyimi yazarı (UX Writer) tarafından oluşturulan metin içerikler “microcopy” olarak da bilinir ve kullanıcılar için ipuçları sunan, küçük metin bileşenlerini ifade eder. Daha spesifik olmak gerekirse microcopy; buton ve menü içerikleri, hata mesajları, güvenlik notları, hükümler ve koşullar ile birlikte ürün kullanımı ile ilgili her türlü içeriği kapsar.
Peki, nereden çıktı bu kullanıcı deneyimi yazımı?
Microcopy, dijital ürünlerin olduğu her yerde doğal olarak varolan bir şeyken, ne oldu da artık onun üretim sürecini kullanıcı deneyimi yazımı diye isimlendirmeye başladık?
Kullanıcı deneyimi yazımının ortaya çıkışının öncelikli nedenlerinden biri, kullanıcı arabirimlerinde içeriğin rolünün ciddiyetinin — giderek artan şekilde — farkına varılması. Pazarlama ve UX profesyonellerinin hemfikir olduğu konulardan biri, içeriğin hem kullanıcı arabirimini (UI) hem de kullanıcı deneyimini (UX) etkileyen önemli bir unsur olduğu. Amacına hizmet etmeyen bir içerik, dünyanın en iyi kullanıcı arayüzünü rezil edebilir. Bununla birlikte, gerçekleştirilen pek çok kullanıcı testi de gösterdi ki en az bilgi mimarisi ve navigasyon sistemi kadar microcopy de kullanıcı deneyimini etkileyen faktörlerden biri.
Bir ürüne kullanıcıların bakış açısıyla bakarsak, küçük ipuçları barındıran içeriklerin onlar için ne kadar faydalı olduğunu görebiliriz. İnsanlar yeni bir yazılımı deneyimlemeye başladığında, çoğunlukla metin içeriklerden oluşan kısa ipuçları adaptasyon sürecini hızlı ve kolay hale getirir. Bununla birlikte, menü içeriği de profesyonelce yazılmışsa, navigasyon sisteminin kullanımı da çok daha nettir.
Tüm bu tespitlerin ortak kabulünün sonucu olarak, microcopy’nin kullanıcı deneyimi üzerindeki olumlu etkisi dikkate alındı ve metin yazarlığında yeni bir yön ortaya çıktı. Bu noktada, UX yazımının kapsamını genişleterek; herhangi bir dijital arayüzün kullanıcı deneyimini geliştirmeyi amaçlayan microcopy elementleri inşa etme süreci olduğunu söylemek mümkün.
Kullanıcı deneyimi yazımını etkili yapan şey nedir?
Bazıları, UX yazımı çoğunlukla kısa içeriklerden ibaret olduğu için üretiminin birkaç dakika sürdüğünü düşünebilir. Yapmayın! Bir CTA (Call-to-Action) butonu için güçlü bir metin içerik oluşturmak bazen — şu an okuduğunuz gibi — bir makale yazmaktan çok daha fazla zaman ve emek ister.
Microcopy’ler genellikle tek bir kelimeden kısa cümlelere kadar çeşitlilik gösterir ve çok sayıda fonksiyon barındırır. Dolayısıyla, UX yazımında her bir kelimenin büyük önemi olduğunu vurgulamakta fayda var. Tek bir sözcük, hem kullanıcıları odaklanmaya teşvik etmeli hem de ihtiyaç duyulan yönlendirmeyi sağlamalıdır. Dahası, CTA butonlarının ardında her zaman bir iş hedefi vardır ve bu, kullanıcı deneyimi yazımı esnasında muhakkak dikkate alınmalıdır.
Öte yandan, etkili bir kullanıcı deneyimi yazımı içeriği her zaman açık ve tutarlı olmak zorundadır. Kullanıcılar, bir buton üzerindeki metnin ne demek istediğini anlamaya çalışmamalı; insanların sezgisel olarak ürünle etkileşime girebilmesi için, içerik basit bir şekilde anlaşılır olmalıdır. Kullanıcılar kendilerine rehberlik edildiğini fark etmediği sürece, UX yazımı başarıyla çözümlenmiş demektir. Bununla birlikte, kullanıcı deneyimi yazımı — diğer tüm içerik üretme süreçleri gibi — bir bağlama ve hedef kitleye dayanmalıdır.
Bunlara ek olarak, içeriğin, etkililiği büyük ölçüde görsel sunuma bağlı bir tasarım öğesi olduğunu da vurgulamak gerekir. UX yazarlarının sorumluluklarından biri de içeriğin tasarım kompozisyonuna uyduğundan ve iyi göründüğünden emin olmaktır. Bu koşul, içerik uzunluğu ve görünümü konusunda UX yazarına kısıtlar getirir.
Daha iyi bir kullanıcı deneyimi yazımı için ipuçları
UX profesyonelleri kullanıcı deneyimi yazımının en iyi tekniğini ve yöntemlerini tespit etmek için bir yol haritası geliştirme konusunda hâlâ çalışıyorlar. Ancak yine de UX yazımının iyi çözümler sunduğundan emin olmanıza yardımcı olacak bazı ipuçlarından bahsedebiliriz.
Kullanıcıların gözünden bakın
Kullanıcılar için faydalı içerikler oluşturmak istiyorsanız, onların hangi noktalarda yardıma ihtiyaç duyduğunu anlamanız gerekir. Kullanıcı araştırmaları, hedef kitlenizi anlamanızı ve onların ihtiyaçlarını bilerek gereken ipuçlarını öngörebilmenizi sağlar.
Anlaşılır olmayan kelimeler kullanmaktan kaçının
Yukarıda bahsedildiği gibi, etkili UX yazımının en önemli özelliklerinden biri açıklık ve basitliktir. İçeriğin anlaşılması kolay olmalı. Bu nedenle, bugün artık kullanılmayan veya zor anlaşılır kelimeler, sunduğunuz deneyimi sekteye uğratacaktır.
Kısa yazın ve sonra yazdığınızın yarısını atın
Microcopy (mikro metin) ismi tesadüf değil. İçeriğiniz kısa ama anlamlı olmalı ki fazla dikkat çekmesin, kullanıcıları bir noktadan diğerine, varlığını hissettirmeden yönlendirsin.
İçeriğinizi farklı kullanıcılarla test edin
İçerik üretiminin ve UX tasarımının gurusu olabilirsiniz ancak; kullanıcı testleri yine de faydalıdır. Hedef kitlenizle örtüşen herhangi bir kullanıcı grubuna erişiminiz yoksa, en azından iş arkadaşlarınızla veya sosyal çevrenizden insanlarla içeriklerinizi test edin ve ne hissettiklerini sorun.
(Veriden beslendiği sürece) yaratıcı olun
Microcopy genellikle kısa ve bilgilendirici mesajlar içerir ancak bu, sıkıcı olmanız gerektiği anlamına gelmez. Yaratıcı olmaya ve kullanıcılarınızda olumlu duygular uyandırmaya odaklanın. Örneğin, bir hata iletisi yazarken bazı nazik espriler yapmayı deneyebilirsiniz. Bu, kullanıcılarınız yanlış bir şey yaptığında ortaya çıkabilecek gerginliği hafifletir ve öğrenmeyi kolaylaştırır. Ancak burada kritik olan şu; yaratıcılığın fazla ileri gitmediğinden — kullanıcı araştırmalarından beslendiğinden ve hedef kitleye uygun olduğundan emin olmayı unutmayın.
Görsel kullanın
Özellikle hata mesajlarında veya onboarding talimatlarında esprili ve uyumlu görsel kullanımı mesajları güçlendirmek için genellikle iyi bir fikirdir.
Markanın sesini yansıtın
Bir ürünün kullanıcılara verdiği talimatların daima markanın sesi olarak algılandığını unutmayın. İçerik üretmeden önce muhakkak markanın doğası — değerleri, kişiliği, dili — ile ilgili bilgi edinin. Microcopy’nin marka imajına uygun olmasını sağlamanın tek yolu bu.
Kıssadan hisse
Kullanıcı deneyimi yazımı, henüz keşfedilen ve potansiyeli yüksek yeni bir yol olarak önümüzde açılıyor. UX profesyonelleri onu, geliştirilmiş kullanıcı etkileşimi ve bir ürüne ilişkin memnuniyeti artırma yolunda bir başka önemli araç olarak dikkate almalı.