Kullanıcı deneyimi yazarı (UX Writer) kimdir ve ne iş yapar?
Nihayet şirketler, içerik yazımının sadece pazarlama ekibindeki rollerden birinin konusu olmadığını fark etti. Türkiye için henüz bunu söyleyemesek de, UX Yazarı — kullanıcı deneyimi yazarı — arayışı son dönemde özellikle Amerika ve Avrupa’da teknoloji sektörünün önceliklerinden biri. Son bir yılda Google, Amazon, Dropbox ya da Paypal gibi dev şirketlerin art arda açtığı pozisyonlar, dijital ürün ya da servisler için kullanıcı deneyimi yazımı (UX Writing) nedir sorusuna da yanıt verir nitelikte.
Nihayet şirketler, içerik yazımının sadece pazarlama ekibindeki rollerden birinin konusu olmadığını fark etti. Türkiye için henüz bunu söyleyemesek de, UX Writer arayışı son dönemde özellikle Amerika ve Avrupa’da teknoloji sektörünün önceliklerinden biri. Son bir yılda Google, Amazon, Dropbox ya da Paypal gibi dev şirketlerin art arda açtığı pozisyonlar, dijital ürün ya da servisler için kullanıcı deneyimi yazımı (UX Writing) nedir sorusuna da yanıt verir nitelikte.
Kullanıcı deneyimi tasarımının bugün için gerçeği, teknolojiyle ilgili deneyimlerimizin gündelik hayatımıza daha sorunsuz biçimde entegre hale gelmesini sağlamak. Artık sadece konuşarak telefonumuzun bizim için maillerimizi kontrol etmesini, birini aramasını veya mesaj göndermesini isteyebiliyor ya da hava durumunu öğrendikten sonra yanımıza şemsiye almamızı tavsiye edip etmediğini sorabiliyoruz. Hiçbir şeye dokunamadığımız sanal gerçeklikte, sesimiz elimizde olmayan şeyleri yapmaya yetiyor.
Öte yandan, grafik kullanıcı arayüzleri (Graphical User Interface) ile ses kullanıcı arabirimleri (Voice User Interface) giderek daha fazla örtüşüyor. Bu da deneyim tasarımı ekipleri için yeni bir beceri seti gerektiriyor: Anlatım tasarımı (Narrative Design) ve etkileşimli tasarım (Conversational Design) hakkında derinlemesine bilgi sahibi olan kullanıcı deneyimi uzmanları. “Yazmaya odaklı kullanıcı deneyimi tasarımcısı” olarak da tanımlayabileceğimiz bu uzmanlık, deneyim tasarımının kritik bileşenlerinden biri artık.
Bu içerik ücretsiz!
Okumaya devam etmek ve SHERPA Blog okuru olmak için aşağıdakilerden birini seç. Her hafta yenileri eklenen yüzlerce içeriğe ücretsiz ve sınırsız eriş.
Kullanıcı deneyimi tasarımı ekiplerinde yazarın rolü, dijital teknolojilerin gelişimi ve tasarım trendleriyle birlikte ancak — haliyle — daha çok kullanıcı ihtiyaçlarına paralel olarak şekilleniyor. Bu rolün iş tanımı, tasarlanan ürün ya da servisin niteliğine göre bazı farklılıklar gösterse de değişmeyen temel sorumluluklardan bahsetmek mümkün.
– Araştırma: Kullanıcı deneyimi yazarlarının tamamından, UX ekibinin tam donanımlı üyelerinden biri ve kullanıcı odaklı tasarım sürecinin bir parçası olarak kullanıcı araştırmalarını yürütmesi veya bu çalışmalara ortak olması bekleniyor. Bir dijital ajans yaptığı iş tanımında şöyle diyor: “Kullanıcı verilerini analiz ederek tüm içerik ve genel tasarımı, inovatif ürün ve özellikler geliştirmek amacıyla yeniden değerlendirmek.”
– Yazma (Doğal olarak): Şaşırtıcı olmayan bu sorumluluk kullanıcı deneyimi yazarı rolünün merkezinde. Ancak burada söz konusu olan, yetenekli bir yazar olmaktan ziyade bir metinde kullanılan kelimelerin her biri için tercih nedenini açıklayabilir ve savunabilir bir disipline sahip olmak. Google, UX Writer takımını “yerleşik kelime ustaları” (resident wordsmiths) şeklinde tanımlayarak bu becerinin altını çiziyor. Amazon’un bir ilanında yer verdiği tanım ise şöyle: “Öncelikli sorumluluğunuz; yeni fikir ve deneyimleri dünyaya anlatmak üzere, yaratıcı ilhamı yaratıcı liderlikle birleştiren, inovatif, çarpıcı, kolay hatırlanabilen ve etkileyici metinler yazmak.”
– İşbirliği: Türkiye’deki iş ilanlarından aşina olduğumuz klasik tabirle; ekip çalışmasına yatkınlık. Bu, kullanıcı deneyimi yazarı rolüne özel bir sorumluluk olmasa da kullanıcı deneyimi tasarımı ekipleri için kritik bir öneme sahip. Nihayetinde herkesin kelimelerin kullanımı hakkında, zaman zaman farklı uzmanlıklara dayanan bir fikri var. Yine bir iş ilanında geçen şu ifadeye bakalım: “Metinlerin kimseyi sıkıntıya sokmayacağından emin olmak için pazarlama, iş geliştirme ve hukuk departmanlarıyla işbirliği yapmak.”
Kullanıcı deneyimi yazarı için bu üç temel başlık dışında, her pozisyon için geçerli olmasa bile şu sorumluluklardan da bahsetmek gerekir:
Editöryal strateji oluşturma ve yönetme
İçerik stratejisi geliştirme ve uygulama
Pazarlama metinleri yazımı
Kullanıcı-dostu eğitim materyalleri hazırlama
İş tanımlarının farklılaşmasının nedeni
Kullanıcı deneyimi yazarı için tanımlanan sorumlulukların farklılaşmasının ana nedeni, sunulan ürün ya da servisin nitelikleri dolayısıyla beliren ihtiyaçlar olmakla birlikte şöyle özetlenebilir:
1. Şirketlerin, sadece kullanıcı arayüzü metinleri yazımı yerine görevlerarası (cross-functional) bir pozisyon açarak — kaba tabirle — bir taşla iki kuş vurmak istemesi.
2. Yazarlık ile içerik stratejisi geliştirme ya da yazarlık ile editöryal yeterlik gibi, farklı becerilere ilişkin anlayışın şirket bazında yeterince açık olmaması.
Her iki durumda da birbiriyle ilişkili ancak farklı yeteneklere sahip bir aday açıkça daha işlevsel olabilir.
Kullanıcı deneyimi yazarı ne değildir?
Bu rolün karıştırıldığı diğer bazı rollerden de bahsetmek gerekir. Kullanıcı deneyimi yazarlığı için bir resmi eğitimden bahsetmek henüz mümkün değil. Bu nedenle, herhangi bir kullanıcı deneyimi yazarının görevlerarası yetkinliğe sahip olması muhtemel. Ancak yine de bu spesifik rol aşağıdaki rollerle karıştırılmamalıdır:
Teknik yazar (Technical Writer): Kullanıcı deneyimi için değil, netlik ve doğruluk için yazan kişi.
İçerik stratejisti (Content Strategist): İçeriği büyük bir ölçekte planlayan kişidir ve yazmak zorunda değildir.
Bilgi mimarı (Information Architect): Sürdürülebilir bilgi yapılarına ve sınıflandırmalara odaklanır ve bunları oluşturur.
Pazarlamacı (Marketer): İnsanların ilgisini bir ürün ya da servise çekmek için strateji ve kampanyalara odaklanan kişi.
Şirketler kullanıcı deneyimi yazarında hangi nitelikleri arıyor?
Kullanıcı deneyimi yazarının iş tanımına değindikten sonra, şirketlerin gelecek vaat eden adaylarda hangi nitelikleri aradığını da özetleyelim.
İletişim bilimleri alanında bir eğitim geçmişi: Bu neredeyse evrensel bir tercih. Kullanıcı deneyimi yazarı arayışında olan şirketler gazetecilik, teknik yazarlık, yaratıcı yazarlık, iletişim, halkla ilişkiler gibi — yazma işiyle doğrudan ilişkili — konularda resmi eğitim almış adayları tercih ediyor. Bu tercih, diğer UX rollerinden, arayüzden ziyade iletişimin etkin bir şekilde nasıl tasarlanacağı konusunda sezgisel bir anlayış beklediği için ayrılıyor.
Kanıtlanabilir bir etkileyici yazım yeteneği: Şirketler, kelime tercihlerini bir görsel tasarımcı gibi açıklayabilen yazarları tercih ediyor. Kullanıcı deneyimi yazarının ister bir etiket için seçtiği tek bir kelimenin ister uzun bir metinde kullandığı kelimelerin, neden bir başka kelime ya da kelimelerden daha iyi olduğunu, araştırmaya dayalı olarak savunabilmesi bekleniyor.
Üstteki görselde MailChimp’in başarı mesajı örneğini görüyoruz. Bu metnin yazarına neden “Çak bi’ beşlik!” yerine “Bülteniniz yolda!” demeyi tercih etmediği sorulduğunda kendisinden aşağı yukarı şöyle bir yanıt bekleniyor: “Çünkü kullanıcı araştırmamızda, kullanıcıların çoğu zaman gönderdikleri bültenle ilgili, yazım hatası ya da mesajın doğru verilip verilmediği gibi konularda endişe yaşadıklarını gördük. Bu nedenle, kurumsal sesimizi arkadaşça bir tonda tutup ‘Çak bi’ beşlik!’ diyerek kendilerini güvende hissetmelerini ve işlerini hakkıyla yaptıkları mesajını vermeyi hedefledik.”
Esneklik ve inisiyatif: Kullanıcı deneyimi yazarlığı yeni bir rol olduğu ve çoğu şirket tarafından henüz net bir şekilde tanımlanamadığı için, farklı yetkinliklere sahip ve agile çalışma sistemine yatkın adaylar tercih ediliyor. Kendi sorumluluklarını tanımlayabilecek bir inisiyatif ve — wireframe oluşturma, sesli yönergeler geliştirme ya da editöryal strateji planlama gibi — görevlerarası etkin rol alabilme becerisi öne çıkan nitelikler. Başka bir deyişle, bir kullanıcı deneyimi yazarı pek çok şeyin net olarak belirli olmadığı bir ortamda işini iyi yapabilen ve aynı zamanda süreçte kendi sorumluluklarının önemini savunabilen kişiler arasından tercih ediliyor.
Dijital ürün ve servisler günlük yaşamımızla daha fazla bütünleştikçe, kullanıcı deneyimi tasarımında yazarların rolünün giderek daha fazla öne çıkması kaçınılmaz. Görünen o ki yetenek avcıları hangi kelimenin, ne zaman ve nerede kullanılması gerektiğini sezgisel olarak belirleme konusunda becerikli insanların peşine düşecek. Bu, yazarların anlatı deneyimlerini — kullanıcı araştırmaları sonuçlarından hareket etmek koşuluyla — teknolojinin sahnesine çıkarması için iyi bir fırsat.