İnternet deneyimimizin vazgeçilmez unsuru "geri" butonları, yanlış kurgulandığında kullanıcınıza sunduğunuz deneyime zarar verebilir, hatta sadece yanlış kurguladığınız bir geri dönüş aksiyonu, ziyaretçinizin sitenizi hiç düşünmeden terk etmesine neden olabilir.
İnternet deneyimimizin vazgeçilmez unsuru “geri” butonları, yanlış kurgulandığında kullanıcınıza sunduğunuz deneyime zarar verebilir, hatta sadece yanlış kurguladığınız bir geri dönüş aksiyonu, ziyaretçinizin sitenizi hiç düşünmeden terk etmesine neden olabilir.
Peki, “geri” butonları neden var ve nasıl kullanılmalı?
İnternetin genel kullanıma açıldığı ilk zamanlardan beri web siteleri çok değişti. Onları görüntülemek için kullandığımız araçlar (tarayıcılar) da, diğer yazılım ürünleri gibi hızla evrimleşmeye devam ediyor. Örneğin, yaygın tarayıcılardan ikisi olan Chrome ve Firefox, 2015 yılı içinde ortalama ayda bir kereden daha sık güncellenmiş. Ancak, 90’lı yıllardan hatırlayacağımız ilk tarayıcılar olan Internet Explorer ve Netscape Navigator’dan bu yana değişmeyen bir şey var: “Geri” butonu.
Kökeninin ölüm korkusuna dayanıyor olması muhtemel olan “risk” kavramı; ekonomik, sosyal ve davranışsal boyutlarıyla, her gün, her dakika hayatımızı şekillendiren küçüklü büyüklü kararları alırken başvurduğumuz en önemli dayanak. Vereceğimiz bir kararın içinde barındırdığı risk ne kadar küçük olursa, o kararı almak o kadar basit oluyor. Diğer taraftan, hiçbir opsiyonun risk barındırmadığı durumlarda, karar almanın basitleştiğini de söyleyemiyoruz. Hatta hayatımızda bu tip durumları en aza indirgemek için icat etmiş olduğumuz “fırsat maliyeti” gibi soyut riskler de var; ancak bu yazı özelinde dolaylı riskleri kapsam dışı bırakmakta fayda görüyorum.
Bu içerik ücretsiz!
Okumaya devam etmek ve SHERPA Blog okuru olmak için aşağıdakilerden birini seç. Her hafta yenileri eklenen yüzlerce içeriğe ücretsiz ve sınırsız eriş.
Risk ile ilgili yukarıdakileri anlatma sebebim, tarayıcılarımızda bulunan “Geri” butonunun var oluşu ve kullanımının ardında yatan motivasyonun risk algısını azaltmak oluşu. Web sitelerinde gezinme bağlamı içinde varolan risk, bir bağlantıya tıkladıktan sonra, o bağlantının bulunduğu sayfaya yeniden erişememek. Web’in statik olduğu zamanlarda “Geri” butonu bu riski tümüyle ortadan kaldırıyordu, zira web sayfalarının temelde fiziksel sayfalardan pek farkı yoktu. Bir önceki sayfaya dönmek; her seferinde, kullanıcının tarayıcıda görmeyi beklediği görüntüyle karşılaşmasını sağlıyordu. O zamanlardan günümüze web standartlarında çok fazla gelişme oldu. Bu durum internet ile olan ilişkimizi çok ileri boyutlara taşımış olsa da, zaman zaman kadim dostumuz “Geri” butonunun güvenilirliğine zarar verebiliyor.
Temelde “Geri” butonunun güvenilirliğinin sizin web sitenizin güvenilirliği ile elbette bir ilgisi yok. Fakat risk algısı, ziyaretçilerinizin liste ve ürün sayfalarınız arasındaki dolaşımını etkileyerek deneyime büyük zarar verebiliyor.
Baymard Institute’un yaptığı araştırmalara göre, “Geri” butonunun beklendiği gibi çalışmaması ziyaretçilerin bir web sitesini doğrudan terk etme nedenlerinden biri. Bu da, ziyaretçinin yeni bir bağlantıya tıkladığında, üzerinde bulunduğu sayfanın içeriğini kaybetmesi riskinden kaynaklanıyor.
Ziyaretçiler “Geri” butonundan ne bekliyor?
Kısaca açıklamak gerekirse, ziyaretçiler “Geri” butonuna bastıklarında bir önceki sayfa olarak algıladıkları görünüme geri dönmeyi bekliyorlar. Algı kısmı burada çok önemli; zira, teknik olarak yeni bir sayfa olmayan görünümler yeni bir sayfa olarak algılandığında, “Geri” butonuna basıldığında karşılaşılan görünüm, beklenen görünümden ayrışıyor.
Sorunun temelinde, ziyaretçilerin aslında teknik olarak aynı sayfa üzerinde iken farklı bir sayfa görüntüledikleri algısına kapılmaları yatıyor. Eğer bir sayfanın görünümü görsel olarak çok değişir ya da kavramsal olarak yeni bir sayfa hissiyatı verirse, yeni bir sayfa olarak algılanır. Dolayısıyla bu durumun web sitenizdeki pop-up, lightbox, akordiyon menü, form, pagination (sayfalandırma) ve filtre gibi elementlerini kurgularken göz önünde bulundurulması önemli.
Ziyaretçilerinizin büyük çoğunluğunun bu alandaki teknik bilgisi kısıtlı olduğundan; adres çubuğunda yazan ve sayfa değişimine işaret eden dizinin değişmesi gibi bazı ipuçlarını değerlendirmek yerine, algılarını tarayıcı ekranında gördüklerine ve daha önce ziyaret ettikleri web sitelerindeki deneyimlerine dayanarak şekillendiriyorlar.
Bu kadar teori yeter. Gelin, pratikte ziyaretçilerin beklentilerinin gerçeklikten sapmasına sebep olduğu en sık gözlenen 4 web arabirimi elementine göz atalım:
Pop-up ve Lightbox’lar
Pop-up ve lightbox’lar, teknik olarak ziyaret ettiğiniz sayfanın üzerinde farklı bir sayfa açılması prensibiyle çalışırlar. Dikkat çekmesi için tasarım anlamında arkaplanda kalan sayfadan ayrıştırılır, hatta arkaplandaki sayfanın rengi koyulaştırılarak daha da ön plana çıkartılırlar.
Bu nedenle, özellikle sayfada alınan bir aksiyon ile görüntülenen pop-up ve lightbox’ların, ziyaretçiye farklı bir sayfa görüntülemekte olduğu hissiyatını veriyor olmalarına şaşırmamak lazım.
Bu nedenle, görüntülenen lightbox’tan kurtulmak için “Geri” butonunu kullanan ziyaretçiler, arkaplanda kalan sayfa yerine bir önceki sayfaya (hatta bir önceki web sitesine) yönlendiklerinde, yaptıkları işleme kaldıkları yerden devam etmeleri zayıf bir ihtimal haline geliyor.
Filtreleme ve Sıralama
Özellikle e-ticaret web sitelerinin kategori ve arama sonucu sayfalarının olmazsa olmazları filtreleme ve sıralama fonksiyonları, etkileşim sonrasında -sayfa yeniden yüklenmese bile- ziyaretçinin görüntülediği içeriği tümüyle değiştirdiğinden, filtre ve sıralama alanlarında yapılan her değişikliğin ardından farklı bir sayfa görüntülendiği algısı yaratıyorlar.
Hatalı bir filtre eklenmesi ya da istenen kriterlere uygun sonuç bulunamaması gibi durumlarda, ziyaretçiler içgüdüsel olarak son yaptığı değişikliği geri almak için “Geri” butonuna yöneliyorlar. Bu durumda bir önceki görünüm yerine bir önceki sayfaya dönmek (e-ticaret bağlamında bu üst kategori sayfası hatta çoğunlukla ana sayfa oluyor), son birkaç dakikadır yapılan tüm işlemleri tekrarlamak gerektiği anlamına geliyor. Ziyaretçilerinizin büyük çoğunluğu bunu farkettiğinde, uygun bir küfür eşliğinde web sitenizi terk ediyor.
Akordiyon ödeme akışı
Sepetten sonra gelen tüm alışveriş adımlarını tek sayfa üzerinde tamamlayabiliyor olmanın (onepage checkout), adımlar arasında sayfa yüklenmesinden doğan bekleme sürelerini ortadan kaldırdığından, alışveriş dönüşümünü artırdığına dair genel bir kanı var. Bu nedenle birçok e-ticaret web sitesinde ödeme ve teslimat adımlarının aynı sayfa üzerinde tamamlanmasına olanak veren akordiyon menü yapısı kullanılıyor.
Buraya kadar bir sorun yok; ancak ziyaretçileriniz bir akordiyon menü öğesinden bir diğerinde geçtiklerinde yeni bir sayfa görüntülediklerini hissediyorlar. Bu sebeple, önceki adımlardan birinde değişiklik yapma ihtiyacı duyduklarında, içgüdüsel olarak “Geri” butonuna yönelebiliyorlar. Bir önceki sipariş adımı yerine sepet sayfasıyla karşılaşmaları halinde, tüm bilgileri yeniden girerek işleme devam etmek yerine, kulaklarınızı çınlatıp web sitenizi terk etmeyi tercih etmeleri pek de şaşırtıcı değil.
AJAX Pagination
Teknik olarak yeni bir sayfa açılmadan bir sonraki sayfaya geçilmesine olanak veren AJAX pagination uygulamaları da, “Geri” butonuna basıldığında ziyaretçi beklentilerinden farklı sonuçlar verdiklerinden, dinamik çalışan filtreleme/sıralama fonksiyonlarında olduğu gibi, ziyaretçinizin bir önceki görünüme erişmeyi beklerken kendilerini üst kategori sayfasında ya da ana sayfada bulmalarına sebep olabiliyorlar.
Sayfa içinde bulunan showcase ya da farklı widget alanlarında kullanımında hiçbir sakınca olmamasına karşın, özellikle e-ticaret web sitenizin kategori ya da arama sonuçları gibi, liste görünümüne sahip sayfalarında AJAX pagination kullanımı web sitenizin kullanılabilirliğine zarar verebilir.
Geri butonunu nasıl kullanmalı?
“Peki ama, bu dinamik içeriklerden hiç mi faydalanmayalım? Bu öğeler bu kadar zararlıysa niçin bu kadar sık kullanılıyor?”
Böyle düşünüyor olabilirsiniz. Haklısınız!
İyi haber; tarayıcının “Geri” butonunun beklentilere uygun çalışması için HTML5’in sunduğu bir çözüm var: HTML5 History API. Daha da spesifik olmak gerekirse, history.pushState() fonksiyonu ile yeni sayfa açılmasına sebep olmayan etkileşimlerin adres çubuğunda görüntülenen URL’yi değiştirmesini sağlayabilirsiniz. Böylelikle, örneğin bir Lightbox açıldığında ziyaretçinin tarayıcı geçmişinde yeni bir öğe oluşturarak, “Geri” butonuna bastığında bir önceki görünüme dönme imkanı vermiş olursunuz. Aynı şekilde, sayfa değişmeden görünüm değişimine sebep olan, yukarıda bahsetmiş olduğum durumlarda da bu fonksiyonu kullanarak gerçekliği ziyaretçilerinizin beklentileriyle daha iyi örtüşecek şekilde bükmeniz mümkün.
Hayatta birçok güzel şeyde olduğu gibi, bu fonksiyonun kulanımını da tadında bırakmak önemli. Örneğin, showcase imajının her değişimini ziyaretçinizin tarayıcı geçmişine işlerseniz, bu kez ziyaretçilerinizin bir önceki görünüme dönmek isterken aynı görünümde kalmalarına sebep olursunuz. Bu durumda ziyaretçileriniz “Geri” butonunun web sitenizde herhangi bir işlevi olmadığını düşünerek tarayıcılarının en güvenilir butonu olan “Kapat” butonuna yöneleceklerdir.
Web sitenizin hangi durumlarda yeni bir sanal sayfa açması gerektiğine karar vermenin en iyi yolu ise, çoğu ürün kararında olduğu gibi, kullanıcı testleri ve davranışsal analiz yöntemlerinden geçiyor.