Japon tasarımcı Jiji Kim ile kullanıcı deneyimi tasarımı üzerine
Tokyo merkezli telekomünikasyon devi NTT Communications’ta Lead UX Designer olarak görev yapan Jiji Kim ile Japonya’daki kullanıcı deneyimi tasarımı algısı ve sektörün geleceğini konuştuk.
Japonya’nın en köklü kuruluşlarından ve dünya çapında telekomünikasyon devlerinden biri olan NTT Communications’ta Lead UX Designer olarak görev yapan Jiji Kim ile Japonya’daki UX Design algısı ve kullanıcı deneyimi tasarımının geleceği hakkında bir röportaj gerçekleştirdik.
NTT Communications hakkında:
Dünyanın en büyük telekomünikasyon kuruluşlarından biri olan ve Fortune Global 500 listesinde ilk 100’de yer alan NTT (Nippon Telegraph Telephone) bünyesindeki NTT Communications, dünya çapında, şirketlere ICT (Information and Communications Technology) hizmeti veriyor. Merkezi Tokyo’da bulunan şirketin 40’tan fazla ülkede, 110’dan fazla şehirde ofisleri ve alt şirketleri bulunuyor.
Bu içerik ücretsiz!
Okumaya devam etmek ve SHERPA Blog okuru olmak için aşağıdakilerden birini seç. Her hafta yenileri eklenen yüzlerce içeriğe ücretsiz ve sınırsız eriş.
NTT Communications bünyesinde strateji geliştirmeden sorumlu olan Kurumsal Planlama bölümüne bağlı olarak görev yapıyoruz. Yedi kişilik ekibimizin temel görevi, “Digital Improvement Design” olarak adlandırılan çalışmalar dahilinde şirketin dijitalleşme sürecini yönetmek ve kullanıcı deneyimi tasarımının şirket içinde benimsenme oranını artırmak. Ayrıca beş kişilik bir teknoloji geliştirme ekibiyle birlikte ortak çalışmalar da düzenliyoruz.
Şirket içinde kullanıcı deneyimi tasarımının benimsenmesi amacıyla çalışmalar yaparken ne gibi güçlüklerle karşılaşıyorsunuz?
Şirketimiz çalışanları kendi işlerini çok önemsiyorlar ve yeni bir düşünce yapısını, yeni bir çalışma yapısını benimsemeye karşı direnç gösteriyorlar ve bu direnç de oldukça kuvvetli. Bunu idare edebilmek ve değişim durumunda çalışanların motivasyonlarını yüksek tutabilmek oldukça zor.
Yakın zamana kadar şirket bünyesindeki farklı birimlerle ortak UX projeleri gerçekleştirip pilot case’ler oluşturmak şeklinde bir yaklaşımla ilerliyorduk fakat altı ay kadar önce kapsamlı bir plan yaptık ve süreçlere daha yukarıdan bakan bir yaklaşımla çalışma yönünde karar aldık. Bu noktada da, en önemli noktanın markalama (branding) olduğunu düşünüyoruz.
“NTT Communications nasıl bir şirket olmak istiyor?” sorusunu yanıtlayacak bir gelecek vizyonu inşa etmek ve çalışma tarzımızın nasıl olması gerektiği üzerine çalışmalar yapıyoruz. Yaptığımız çalışmaları da dört ana başlık altında topluyoruz: İlke, insan, süreç ve mekan.
NTT gibi büyük Japon kuruluşlarında kullanıcı deneyimi algısı nasıl? Farkındalık seviyesi hangi düzeyde?
Büyük şirketlerde olgunluk seviyesi düşük. Birçok şirkette, kullanıcı deneyimi tasarımı için “O kadar da önemli değil.” görüşü hakim. Fakat, bunun neden önemli olduğu kendilerine doğru bir şekilde açıklandığında aslında önemli olduğuna ikna oluyorlar. Şirket çalışanlarının birçoğunun UX’in tam olarak ne olduğunu bilmediğini söylediği durumlar sık sık yaşanıyor. Değişim yavaş da olsa gerçekleşiyor ama “farkındalık yüksek” diyebilmek için henüz erken olduğunu düşünüyorum.
Nasıl bir çalışma alanınız var?
Çalışma alanında çok obje olduğunda beyinde algısal bir yük yaratıyor ve dikkati dağıtıyor. Bu nedenle kalabalığa mümkün oldukça izin vermiyorum.
Kullanıcı deneyimi tasarımı hakkındaki görüşlerinizi de öğrenmek isteriz.
Sizce örnek bir kullanıcı deneyimi hangi unsurları barındırmalı?
Yakın zamanda şirket içinde kullanılmak üzere UX Design Studio adında bir web sitesi oluşturduk ve burada kullanıcı deneyimi tasarımının önemine ilişkin bilgilerin yanı sıra SUPARC adını verdiğimiz bir modeli paylaştık.
Bu modele göre, iyi bir kullanıcı deneyimi altı temel özelliğe sahip:
1. Hikaye anlatan 2. Çekici 3. Güvenilir (Bu ayrıca önemli, çünkü NTT’nin marka olarak müşterilere verdiği temel söz güvenilir olması) 4. Tutarlı 5. Kullanılabilir 6. Hızlı
Kullanıcı deneyimi tasarımının geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce hangi teknolojiler belirleyici olacak?
Japonya’da kullanıcı deneyimi tasarımı hâlâ gelişme aşamasında. Dünya genelinde bu gelişim hızla arttığı için biz de yeni şeyler düşünmek zorundayız.
AI, IoT ve VR gibi birçok teknolojiye doğru dönüşüm yaşanması sebebiyle, bu teknolojilerden faydalanarak yeni değerler yaratma gereksinimi olduğunu düşünüyorum. Tasarımcıların da bu teknolojilere hakim olmak için gerekli bilgileri edinmeleri gerekiyor. Ayrıca, bu teknolojilerin kullanımıyla elde edilecek verilerin insanlara doğru ve etkili bir biçimde aktarılabilmesi için human factors konusunda da araştırma yapılması gerektiğini düşünüyorum.
Son zamanlarda, tasarımını çok beğendiniz bir ürün oldu mu?
Aklıma ilk gelen, aslında oldukça analog bir ürün. Çok kahve içtiğim için bir Japon markası olan Hario’nun kahve makinesini satın aldım. Kahveyi koyu içmeyi severim ve bu ürün bana tam istediğim tadı sunuyor. Kullanım basitliğinin yanı sıra fiyatı da çok pahalı değil. Tam olarak amaca yönelik, odaklanmış bir ürün.
Peki, son zamanlarda tasarımıyla sizi etkileyen bir web sitesi oldu mu?
Örnek olarak aklıma bir web sitesi gelmiyor, fakat ilham verici tasarımlara bakmak için io3000.com adlı web sitesini sık sık ziyaret ediyorum.
Son olarak, DaaS hakkında fikirlerinizi duymak isteriz.
DaaS (Design as a Service) iş modelini duymuş muydunuz? Japonya’da bu model uygulanıyor mu?
“Design as a Service” kavramını yabancı kaynaklardan duymuştum, fakat bildiğim kadarıyla Japonya’da bunu bir iş modeli olarak uygulayan bir şirket yok. Burada zaman zaman tasarım şirketleriyle çalışıyoruz ve onların yaptığı çalışmaları takip etmek ve bu çalışmalara katılabilmek en temel taleplerimizden oluyor. DaaS’ın bu noktada oldukça faydalı olabileceğini düşünüyorum çünkü müşteri ve tasarım şirketi arasındaki çalışmaya esneklik kazandırıyor.