Ataköy'de doğup, büyüyen ve hala da orada yaşayan Görkem, İstanbul’un nadir yeşil alanlarından birine ev sahipliği yapan bu güzide mahallede oldukça keyifli bir çocukluk geçirir. Ağaçlara tırmanır, çayır çimende koşturur ve bunun değerini hala bilir, kendini şanslı sayar. Çocukluğunda okul sonrasında parkta futbol, basketbol oynar ya da çoğu ’90’lar çocuğu gibi arkadaşlarıyla yeni video oyunlarını oynar. Artık çok vakit ayırmasa da, oyun içi videolarını takip etme alışkanlığı o dönemden kendine miras kalır.

Eğitim hayatına önce Notre Dame de Sion Lisesi, ardından Yeditepe Üniversitesi ve son olarak da Bilgi Üniversitesi’nde yüksek lisans ile devam eden Görkem, bu yıllar içinde kendini en şanslı ve ait hissettiği yeri Notre Dame de Sion olarak tanımlıyor. Kültürel gelişiminde lisedeki eğitmenlerinin ve arkadaşlarının etkisi her zaman zihninin bir köşesinde tutuyor ve lise hayatı boyunca vakit harcadığı müzik hobisini de bu okulda kazandığını belirtiyor.

Hayatında en çok istediği karakter özelliğini “ne olursa olsun düştüğü zaman kendinde güç bulabilen bir insan olmak” olarak tanımlayan Görkem, müzikal hayatına da yön veren David Gilmour’a büyük hayranlık besler. Müzik hayatının olmazsa olmazıdır ve onsuz yapamaz. Çalışırken, yürürken, otobüste, metroda, sabah ilk uyandığında her zaman müzik dinler. Yeni türler ve müzisyenler keşfetmek için -tabiri caizse- mesai harcar. Müziği “İçinde bulunduğun durumu değiştirebilecek, en iyi ifade edebilecek yegâne şey” olarak tanımlar. Bu tutkusu onu bugün eğlenceli, yeni yerleri keşfetmeyi seven, sahil kenarlarında ve bilmediği sokaklarda müzik dinleyerek gezen ve seyahati ve kaliteli yemeği hayatının merkezine koyan biri haline getirir.

Görkem, ilk ajans deneyimi esnasında arayüz tasarımı süreçleri ile tanışır. Süreç optimizasyonu ile uğraşırken de ufak ufak wireframe benzeri çıktılar yaratmaya başlar ve araştırma esnasında da SHERPA ve SHERPA Blog ile tanışır. Kendini kullanıcı deneyimi konusunda geliştirmeye de bu esnada başlar ve aradan geçen birkaç senenin ardından da ekipteki haklı yerini alır.