Alışveriş sepetiniz şu an boş
Tüm eğitimlere göz atarak ilgi duyduklarını sepetine ekleyebilirsin.
Alışveriş sepetiniz şu an boş
Tüm eğitimlere göz atarak ilgi duyduklarını sepetine ekleyebilirsin.
En büyük iki tutkusu arabalar ve arayüz tasarımı olan bir tasarımcı, sadece iki gecede tamamladığı Tesla Model 3 dashboard tasarımıyla dünyanın dikkatini üzerine çekmeyi başarır.
Glasgow, İskoçya, Silikon Vadisi’nin teknoloji dünyasından yaklaşık 8000 km uzaklıktadır. Sofistike bir yazılım üretme merkezi olmaktan ziyade, gemi yapımındaki başarısıyla tanınır. Oysa bu soğuk, orta çağ kentinde gelişen bir dijital tasarım topluluğu var ve aralarında, keskin estetik anlayışı dünyanın dikkatini çeken tek bir kullanıcı deneyimi tasarımcısı bulunuyor.
Doğruyu söylemek gerekirse, zamanlama daha iyi olamazdı. Dünya, Tesla’nın Model 3’ün kontrollerinin nasıl çalıştığı hakkında ayrıntılı bilgi beklerken, kendini “gadget guy” olarak isimlendiren Andrew Goodlad devreye girdi ve “bu işlerin nasıl yapılacağını” herkese gösterdi. Ürettiği şey o kadar çarpıcıydı ki, kamuoyunun dikkatini çekmekle kalmadı, Tesla’dan da bir yanıt almayı başardı.
Okumaya devam etmek ve SHERPA Blog okuru olmak için aşağıdakilerden birini seç.
Her hafta yenileri eklenen yüzlerce içeriğe ücretsiz ve sınırsız eriş.
Arabalarla ilgili neyi sevdiğini sorduğunda, Andrew “Her şeyi” diye yanıtlıyor. “Ebeveynlerim bana bir oyuncak araba verdiklerinde her şeyi unutur ve sadece onunla oynardım.”
Büyüdükçe, şık tasarımın onu büyülediğini fark etti. Yüksek performanslı motorların zarif sesi onu çok etkilerdi ve ailesiyle uzun yollara giderken tattı özgürlük hissini. Ancak motorlarla birlikte, kişisel ilgisinde de vites artırma ihtiyacı duydu…
“İyi bir motorun sesini seviyorum” diyor Andrew, “Ancak elektrikli hale dönüştükleri anda ilgim daha da büyüdü. Daha hızlılar, daha sessizler. Resmen gelecek.”
Kullanıcı deneyimi, otomobil şirketleri için hiçbir zaman bir öncelik olmadı. Ama artık işler değişiyor…
Üniversiteye başlamadan önce bir eğitim danışmanının yönlendirmesiyle sevdiği ürünleri tasarlamak için en iyi yolun grafik veya web tasarımı okumaktan geçeceğini öğrendi ve bu yoldan devam etti.
Üniversiteye girdikten sonra ise yazılımların arayüz tasarımlarından resmen büyülendi ve arabalara olan ilgisi bir anda geri planda kaldı. Kullanıcı deneyimi ve arayüz tasarımı ile ilgili kitapları okudu, sabahın erken saatlerine kadar eğitim videoları izledi ve birkaç yıl sonra, bir arayüzü gördüğü anı takip eden dakikalar içinde yeniden tasarlayabildiği bir noktaya geldi. Sonra bir gün arayüz tasarımı ve araba tutkusu bir araya geldi ve Tesla Model 3’ü gördüğünde aşırı heyecanlandı.
Andrew gibi otomobil tutkunları genellikle otomobil şirketlerinin uzun süredir kullanıcı arayüz tasarımı oldukça başarısız konusunda hemfikirdirler. USB bağlantı noktalarının, navigasyon arayüz tasarımı ve ses kontrollerinin arabalara dahil olması zaten uzunca bir vakit almışken, tüm bu deneyimlerin akıllı telefonlar gibi tüketici ürünlerinin ne kadar gerisinde kaldığını fark etmek hiç de zor değil. Andrew’a göre bunun 2 sebebi var: Araba şirketleri mevcut durumu bozmak istemiyorlar ve kullanıcı deneyimi tasarımı onlar için neredeyse hiçbir zaman bir öncelik olmadı. “Eski köye yeni adet istemiyorlar. Sınırları zorlamak ne demek bilmiyorlar. Ama şimdi yapmak zorundalar. ”
“Bunu Model 3’ü rezerve edenler için tasarlamıştım ve kullanıcı deneyimi ve arayüz tasarımı dünyası dışından bir ilgi olacağını hiç düşünmedim.”
Tamamen dijital bir kontrol paneline sahip ilk otomobil olan Tesla’nın Model 3’ü piyasaya sunulduğu anda tasarım dünyasını salladı. Artık otomobiller piyasaya sürüldükten sonra yazılım arayüz tasarımı güncellenebilirdi ve otomobil tasarımcıları da artık uzun gelişim döngüleri ile sınırlı kalmak zorunda değillerdi. Artık birçok otomobil şirketi Tesla’nın liderliğini takip ediyor ve otomobillerin içinde 17 inçlik büyük ekranlar sunuyorlardı. Ancak ne hikmetse Tesla, Model 3’ün arayüzündeki ayrıntılara can sıkacak derece özensizce yaklaşmıştı. Otomobil ve teknoloji yayınları daha fazla bilgi için homurdanmaya başlamıştı. İşte Andrew o zaman sahneye çıktı.
Andrew, Tesla’nın lansmanını, yani ilk 30 Tesla Model 3’ün sahiplerine teslim edilme törenini sabaha karşı saat 04: 00’te canlı izledi. Ne yazık ki onun için bir hayal kırıklığıydı. “Tesla’nın pek bir şey paylaşmadığını hissettim. Belki de Model X ve S satışlarına zarar vermemeye çalışıyorlardı.” diyor Andrew. Evde, farklı gazetecilerden test sürüşleri ve Bjorn Nyland gibi Tesla takıntılı YouTuber videolarını izledi. Çoğu muğlak içeriklerdi ve bu onu daha da merak ettirdi. “Kullanıcı arayüzünü sıfırdan tasarlamak harika olmaz mıydı?” diye söylendi. Tek sorun, bulanık ve net olmayan fotoğraflardan yapmak zorunda olmasıydı.
Aslında her şey, yaşadığınız topluma gerçek bir katma değer sağlayabilmenizle ilgili…
Andrew videoları geri sarıp ekran görüntülerini izledikçe, arayüz tasarımı temel parçalarının eksik olduğunu fark etti. Düğmelerin ve kontrollerin etkileşimlerine dair bir ipucu bile yoktu, ancak yine de yapabileceğini düşünüyordu.
Andrew, “Tasarım kalıplarını analiz edip ve boşlukları doldurmam lazımdı” diyor. Çok yoğun bir şekilde katmanlar kullandıklarını anlamıştı. Yıllarca süren yoğun çalışmalarını meyvelerini toplamaya başlamış ve harita ve oto pilot gibi ana kullanıcı etkileşimlerinin tek bir ekran üzerinde oluşturulduğunu anlayabilmişti.
Andrew, fark edip anlayabildiklerinden ekranın 3 ana bölümü olduğu çıkarımını yaptı. Kontroller alttaydı, ikincil fonksiyonlar ise sol tarafa yerleştirilmişti. Her şey, bu yapının üzerine katman katman yerleştirilmişti. 4 arka planda çalışan fonksiyonuizole etti: Şarj, navigasyon, arabanın park edilip edilmediği ve hızın artıp artmadığı. Bu noktadan da, InVision kullanarak, her sayfayı ve etkileşimi teker teker oluşturdu.
Hız göstergesi gibi arayüz tasarımı elementlerinde oldukça zorlanmıştı. “Mockup üzerindeki hız göstergesine basmaya devam edersen saatte 220’ye kadar çıkabiliyor. Onu orada sınırladım çünkü dikkatli olmam gerekiyordu keza bir mock-up bile olsa Tesla hız sınırının 120 olduğu bir alanda 220 ile giden bir aracı göstermek istemeyebilirdi ”diyor Andrew.
Tüm bu sürecin, yani 31 sayfalık tasarımın, bir tasarımcı için haftalar alacak bir iş olduğunu düşünebilirsiniz. Andrew ise sadece 2 gece çalışmıştı… Tamamlandığında, Tesla’nın resmi videolarından alınmış gibi görünen bir kullanıcı arayüz tasarımı ortaya çıkmıştı ve oldukça interaktif bir tasarıma anlayışına sahipti.
Andrew, ilk başta, tasarımını tweetlemeyi ve Tesla’nın yanı sıra Electrek gibi birkaç yayını etiketlemeyi düşündü, ancak Tesla’nın bunu nasıl karşılayacağından bir türlü emin olamadı. Takdir mi görecekti yoksa yerilecek miydi? “Neyse ne işte!” diye düşündü ve tweetledi. Ardından da Tesla’nın Reddit kanalına gönderdi.
Tesla Model 3 UI ile oynamak isteyen herkes için videolardan
bir versiyonunu yeniden oluşturdum. t.co/VB17DlsDeO pic.twitter.com/4HsVMEK8QC
– Andrew Goodlad (@Ichorus) 2 Ağustos 2017
Yanıtlar anında akmaya başladı. Bir Reddit kullanıcısı “Tüm kahramanlar pelerin giymez,” diye yazdı, diğerleri ise müthiş etkileşimli mockuplara hayran kalmıştı. Electrek dergisinden bir editör ona tasarımını yayınlamak isteyen heyecanlı bir özel mesaj gönderdi ve birkaç etkileşim daha yapmayı düşünüp düşünmediğini sordu.
Andrew, “İlk kullandıklarında, kesinlikle her şeyin tıklanabilir olmasını bekliyorlardı, bu yüzden birkaç sayfa daha ekledim” diyor. Electrek, tasarımı hakkında bir makale yayınladı, TechCrunch ve Mashable da kısa bir süre içinde iletişime geçti. Sonrasında da Tesla’dan bir e-posta aldı…
“Tesla, tasarımımdan gerçekten hoşlandığını söyledi” diyor Andrew, ancak aralarında geçenlere dair detay vermekten kaçınıyor. Şaşırdığı şey ise, bütün bu olayın onun için oldukça sürprizli bir şekilde gelişmiş olması. “Bunu Model 3’ü rezerve edenler için tasarlamıştım ve kullanıcı deneyimi ve arayüz tasarımı dünyası dışından bir ilgi olacağını hiç düşünmedim.”
Andrew, o sıralarda bir iş aradığını ve bunun neredeyse mükemmel bir strateji olduğunu da kabul ediyor. Çalışmaları, aylık trafiği 80 milyonu aşan 3 yayının ön sayfasında göründü ve Tesla’nın kendisini ulaşmasını ve tebrik etmesini sağladı. Bütün bunlar bir tutkunun diğerine dönüşmesinin sonucu olarak yaşanmıştı.
Tasarımcılar yeteneklerini göstererek benzer başarılara imza atabilirler mi? Andrew bundan emin, ancak dikkatli olmaları gerektiğini de düşünüyor. Hızlı hareket eden dijital alanda, sadece dikkat çekmekten çok daha fazlası var. Bu, içinde varolduğunuz topluluğa gerçek bir katma değer sağlamakla ilgili. Çalışmalarınız onları heyecanlandıracak kadar iyiyse, dünyayı heyecanlandırmanıza yardımcı olacak kişiler de onlar olacaktır.
Olsun, hangimiz unutmuyoruz ki... Yeni bir şifre oluşturmak için e-posta adresini girmen yeterli.
Kapat