Ahmet Sülek: “Her ekip kendisine özel küçük bir ürün geliştirmeli…”
Startup Sohbetleri serimizin bu bölümünde konuğumuz, küresel ölçekte başarı yakalayan Türkiyeli bir girişim olan Panda ve kurucusu ve on parmağında on marifet bir "ürün insanı" olan Ahmet Sülek.
Startup Sohbetleri serimizin bu bölümünde konuğumuz, küresel ölçekte başarı yakalayan Türkiyeli bir girişim olan Panda ve kurucusu Ahmet Sülek.
Prisync, CollectUI, panda.network ve detox for facebook gibi birçok irili ufaklı, yerel ve global girişim, ürün ve servis tasarlayan, üreten, kurucu ortaklığını üstlenen kısacası on parmağında on marifet bir “ürün insanı” olan Sülek ile Panda’nın nasıl ortaya çıktığı, gelişim süreci, birden fazla girişime nasıl zaman ayırdığı, takım oluştururken nelere dikkat ettiği ve girişimlerin bir “şirket kültürü” yaratırken neler yapması gerektiği üzerine konuştuk.
İyi okumalar!
Bu içerik ücretsiz!
Okumaya devam etmek ve SHERPA Blog okuru olmak için aşağıdakilerden birini seç. Her hafta yenileri eklenen yüzlerce içeriğe ücretsiz ve sınırsız eriş.
Panda, bir önceki adı Geisha olarak 2013 yılında kuruldu. İlk etapta bir hafta sonu projesi olarak geliştirdiğim Panda, tasarımcılara ve yazılımcılara özel bir haber okuma deneyimi sağlıyor. Şu an ekibimiz gayet küçük, dört tam zamanlı ve üç yarı zamanlı kişi olmak üzere kullanıcılarımızın isteklerini geliştirip, kalan vakitlerimizde yeni versiyon ve çok kullanışlı bir iOS versiyonu üzerinde çalışıyoruz.
Sizi bu girişimi kurmaya iten şey neydi?
Daha önce üzerinde çalıştığım TheNews her gün mutlaka takip ettiğim Designer News ve Hacker News sitelerini yan yana gösteriyordu. Bir anda çok ilgi görmesi üzerine bunu bir adım daha geliştirerek ve daha çok kaynak ekleyerek Panda’yı kurdum.
Tam olarak şu anda girişiminizle ilgili neyle uğraşıyorsunuz ve bunu gerçekleştirmek için neler yapıyorsunuz?
Şu an yeni versiyon planlaması yapıyoruz. Harika bir iOS uygulamamız geliyor. Mevcut ürünü de Google Reader, Digg Reader gibi ürünlerin kapanması ile gelen kullanıcıları mutlu edebilmek üzerine aktif olarak geliştirmekteyiz.
Ürününüz piyasaya ilk çıktığında nasıldı — en güncel versiyonla benzer ve farklı yönleri neler?
İlk sürümünde sadece tek bir layout üzerinden altı kaynak okunabiliyordu. Şu an Panda Reader toplamda dokuz layout üzerinden altmıştan fazla kaynak ve ek olarak pro özellik ile birlikte limitsiz RSS kaynağını destekleyen alternatifi zor bulunan bir deneyim sunuyor. Bunun yanında açılış ekranınızı not defteri, saat veya bir fotoğraf olarak kullanabiliyorsunuz.
Birden fazla girişimi aynı anda ilerletmeye çalışırken zaman planlamasını nasıl yapıyorsunuz?
Bu konu en çok zorlandığım noktalardan birisi idi. Girişim ve side project ürettikçe bu sitelerin bakımı üzerinizde bir çığ etkisi ile büyüyor diyebilirim. Kendim de bu sebepten bir noktada durmak zorunda kaldım ve sonunda yaklaşık bir buçuk sene önce bu konuda da bir girişim üzerinde çalışmaya başladım. Basit bir ajanda uygulaması ile önceden gelen ve günlük işlerimin takibini kolaylaştırdım. Şimdilik iyi gidiyor diyebilirim 🙂
Bu girişimler arasında sizin için en zorlu olan hangisiydi?
Kesinlikle Panda diyebilirim. Kitleniz interneti yaratanlar (ürün geliştiriciler, tasarımcılar ve yazılımcılar) olunca beklentiler de yüksek oluyor. Çok zorlandık ama çok güzel tecrübelerim oldu. O tecrübeler bana yeni ürünlerimde daha da oturaklı bir vizyon kattı.
Dünya çapında birçok başarılı girişiminiz oldu, bu başarı seviyesini koruyabilmek için nasıl bir yol izliyorsunuz?
Her gün neler var, neler çıkmış okuyorum, özellikle Hacker News ve Designer News. Zaten bu sürecimi hızlandırmak adına ürünler de geliştirdim 🙂
Panda ve diğer girişimlerinizde kullanıcı deneyimini ölçümlemek ve iyileştirmek için nasıl çalışmalar yapıyorsunuz?
Herkesin bildiği gibi analitikler çok faydalı olsa da kullanıcılarla birebir konuşmak kadar etkili olduğunu düşünmüyorum. Mümkün olduğunca kullanıcılarla birebir iletişim kuruyoruz.
Takımınızda yeteneklerin gelişmesi nasıl mümkün kılınıyor? Girişiminizin yapısı takımdakilerin kendilerini en iyi seviyeye taşımasını nasıl sağlıyor?
Takımımızda sürekli olarak yazılımcılar çalışmakta. Ekibimizdeki kişiler herkes tek bir uzmanlık üzerine katılıp Full-Stack dediğimiz birden çok uzmanlık ile kendini donattı. Bunu da kişilere çekinmeden sorumluluk vererek başardığımızı düşünüyorum.
Kendinizi 5 yıl sonra nerede görüyorsunuz?
Karşılaştığım sorunları daha geniş bir ürün yelpazesi ile çözmüş olarak görüyorum 🙂
Girişiminizi kurarken ne yaptığınıza, planınıza ve ticari stratejinize ve nasıl para kazanacağınıza ne kadar hakimdiniz?
Bunları gerçekten hiç düşünmedim, tamamen organik gelişti diyebiliriz. Tek hedefim pratik bir kısayol inşa etmekti. Kendim için çalıştığını gördüğümde bunu insanlarla paylaştım.
Girişiminizin kültürünü 3 kelimeyle nasıl tanımlardınız?
Global, tatlı, pratik.
Bu kültürel yapı girişiminiz genelinde homojen olarak yayılıyor mu, yoksa farklı takımların farklı kültürel görüş ve yaklaşımları var mı?
Tabii ki global çözümleri denemekteyiz ama her ekibin sorunu başka bir noktadadır. Biz bunun için kendim yazdığım küçük bir proje yönetim uygulaması kullanıyoruz. Diğer bir girişimimde ise tüm kullandığımız araçları bir araya getiren bir masaüstü uygulaması yazdım. Bunlar bize çok zaman kazandırıyor. Ben her ekibin kendi sorunları ne noktadaysa kendileri için küçük bir ürün geliştirmesini tavsiye ederim.
Harika bir yazı olmuş. SHERPA Blog’a zaten e-posta abonesiyim. Ama girip bu yazıya yorum yazmak istedim cidden. Bu güzel röpörtaj için hem Ahmet bey’e hem de değerli sherpa blog ekibine teşekkürler. Çok seviyorum burayı yahu 🙂
Tansel Türünz
Röportajı begenmenize sevindim 🙂 Tüm ekip adına teşekkür ederim.
Bunlar da ilgini çekebilir
Senin İçin Öneriyoruz
DAM BİLGİ TEKNOLOJİLERİ A.Ş. | SHERPA BLOG SİTE KULLANIM KOŞULLARI
Demek şifreni unuttun.
Olsun, hangimiz unutmuyoruz ki... Yeni bir şifre oluşturmak için e-posta adresini girmen yeterli.
Harika bir yazı olmuş. SHERPA Blog’a zaten e-posta abonesiyim. Ama girip bu yazıya yorum yazmak istedim cidden. Bu güzel röpörtaj için hem Ahmet bey’e hem de değerli sherpa blog ekibine teşekkürler. Çok seviyorum burayı yahu 🙂
Röportajı begenmenize sevindim 🙂 Tüm ekip adına teşekkür ederim.