Türkiye’deki tasarım toplulukları bölüm II: Tasarım Mutfağı
Türkiye'deki Tasarım Toplulukları yazı dizimizde ülkemizin dijital tasarım kültürüne gönüllü olarak destek veren, etkinlikler düzenleyen, bu kültürü büyükşehirlerin sınırları dışına çıkarmaya çalışan ve sektöre hem iletişim becerisi hem de nitelikli bilgi kazandıran topluluklara yer veriyoruz. İkinci bölümde konuklarımız Tasarım Mutfağı kurucu üyeleri Arda Arıcan ve Orçun Kılıç.
“Tasarım ve teknoloji ile değişim yaratanların bilgi kaynağı” SHERPA Blog, yepyeni yazı dizisiyle karşınızda: Türkiye’deki Tasarım Toplulukları. Bu yazı dizisinde ülkemizin dijital tasarım kültürüne gönüllü olarak destek veren, etkinlikler düzenleyen, bu kültürü büyükşehirlerin sınırları dışına çıkarmaya çalışan ve sektöre hem iletişim becerisi hem de nitelikli bilgi kazandıran topluluklara yer vereceğiz.
Serinin ilk yazısında konuğumu UX’minimal olmuştu, ikinci bölümde ise Tasarım Mutfağı’nı konuk ediyoruz.
Keyifli okumalar!
Ne oldu da Tasarım Mutfağı diye bir oluşum ortaya çıktı? Neden böyle bir inisiyatif almak istediniz?
Orçun Kılıç: Üniversiteden beri aslında konuştuğumuz bir şeydi. Sürekli Türkiye’de bir tasarım topluluğu oluşturalım ve yeni insanlarla tanışalım istiyorduk. Yazılım tarafında bu tip topluluklar çok olmasına rağmen ne yazık ki tasarım tarafı için hiç yoktu ve biz kişisel olarak bunun yokluğunu fazlasıyla çekiyorduk. Biraz gecikmeli de olsa nihayet elimizi taşın altına koyduk ve bizim tabirimizle bir topluluktan daha çok artık bir girişim olarak yolumuza devam ediyoruz.
Bu içerik ücretsiz!
Okumaya devam etmek ve SHERPA Blog okuru olmak için aşağıdakilerden birini seç. Her hafta yenileri eklenen yüzlerce içeriğe ücretsiz ve sınırsız eriş.
Tasarım Mutfağı olarak en çok güzel insanlara ihtiyacımız var.
Orçun Kılıç, Kurucu Üye @Tasarım Mutfağı
TM’nin kurucu kadrosunu tanımak isteriz. Bize biraz kurucu ekipten bahsedebilir misiniz?
Orçun Kılıç: Tasarım Mutfağını Arda Arıcan ve Orçun Kılıç kurdu. İkimizde Bilgi Üniversitesi VCD mezunlarıyız ve şu anda aktif olarak Protel’de tasarımcı olarak çalışmaktayız. Kurucu ortak olarak 2 kişi olsak bile (Arda Arıcan ve Orçun Kılıç) hep dediğimiz gibi “Mutfak hepimizin.” Dolayısıyla kapalı Slack grubumuzda olan kişiler de, diğer sosyal mecralarda bizi takip edenler de mutfağın bir parçası. Desteklerini sürekli hissediyoruz ve onlar sayesinde bu topluluk büyümeye devam ediyor. Kurulduğumuzdan bu yana bize inanıp yaptığımız her işte bizi destekleyen mutfağın ana ve tek sponsoru Creathive ekibinin de mutfak üzerindeki rolü çok büyük.
TM bugüne kadar çeşitli etkinliklerle adını duyurdu. Etkinliklerden haberdar olmayan ya da etkinliklere katılamamış olanlar için kısa bir özet geçsek?
Birçok etkinlik yaptık, özellikle yaptığımız etkinliklerin sıradan olmaması için çok uğraştık. Tasarım Mutfağı olarak ilk etkinliğimizi Açık Mutfak adını verdiğimiz konsept ile yapmaya başladık ve çok iyi tepkiler aldık. Biliyorduk ki bir tasarım etkinliği oldugunda sahneye birileri çıkıp deneyim paylaşıyorlardı fakat eğer biz bir topluluksak o sahneye herkesin çıkmasını ve görüşlerini herkesle paylaşmasını hedefledik. Bu doğrultuda birçok kişi ilk konuşma deneyimini Açık Mutfak serilerinde edindi ve fikirlerini diğer insanlara aktarma şansı buldu. Geçtiğimiz sene bu tarihlerde Almanya’da kurulan “Phase” adında bir tasarım aracının CEO’sunu İstanbul’da ağırlama fırsatı bulduk ve topluluğumuza kendi süreçlerini ve yaptıkları bu aracı tanıttılar. Bu bizim için yurtdışıyla birlikte yaptığımız ilk iş olarak Tasarım Mutfağı tarihine geçti.
Bahsettiğimiz gibi farklı etkinlikler yapmaya gayret gösteriyoruz. Diğer etkinliklerimize müziği de katıyor ve birlikte harika sunumlar dinleyip sonrasında ise işi gücü unutup eğlenmeye çalışıyoruz. Ekip olarak zaten tasarım ve müziğin bir bütün olduğuna inanıyor ve her ikisinin de insanları birleştirdiğini düşünüyoruz…
Planlı ve düzenli bir çalışma sistemini sağlayabilmek için, ilk önce kendi adımıza iyi bir koordinasyona sahip olmamız gerekiyor.
Arda Arıcan, Kurucu Üye @Tasarım Mutfağı
Peki hem mesleki hem de kişisel açıdan en doyurucu ve tatmin edici bulduğunuz etkinliğiniz hangisiydi? Sebepleriyle birlikte anlatır mısınız?
Orçun Kılıç: Düzenlediğimiz her etkinlikte çok farklı insanlarla tanışıp, farklı hikayeler ve tecrübeler dinliyor ve bu doğrultuda bilgileniyoruz. Dolayısıyla bizim için düzenlediğimiz her etkinlik çok değerli, doyurucu ve tatmin edici.
Arda Arıcan: Ancak aralarından iki etkinlik biraz daha fazla sıyrılıyor dersek yalan olmaz. Birincisi Kolektif House’ta düzenlediğimiz diğeri ise Awesome Bros. ile düzenlediğimiz etkinlik. İlk olarak Kolektif House’ta düzenlediğimiz etkinliğin diğerlerinden sıyrılmasını sağlayan daha kolektif bir buluşma olması, yazılımcılar ve tasarımcılar farklı sunumları ile hem dijital hem de outdoor işlerin ve süreçlerin çok da farklı olmadığını, her sorunu herkesin benzer şekilde yaşadığını ve birbirimizi anlamamızı kolaylaştıran bir etkinlik oldu.
Awesome Bros.’un ev sahipliği yaptığı etkinlik ise artık sadece sunumlardan sıyrılmamızı bizlere gösterdi ve devamınıda çok iyi getirebildiğimizi gördük. Önceki etkinliklerimiz daha çok sunum ve dinleme ağırlıklı idi sonrasında bazı kişilerle devam ettiriyorduk tabii ancak artık afterparty kısmını da etkinliğin içine dahil etmeninin zamanı gelmişti ve bunu denedik. Çok da güzel oldu. İlk önce biraz ciddi oluyoruz sonra kendimizi tutamayıp dans etmeye başlıyoruz. Kaynaşmanın en etkili yolunun müzik olduğunu düşünüyoruz.
Bugüne kadar neleri başardınız diyebiliriz?
Arda Arıcan: Sanırım farklı bir bakış açışı ile bakmayı başardık. Bir tasarımcı topluluğu olarak ki bu topluluk tamamen mutfakta işin içerisinde olan insanların bir araya gelerek bildiklerini paylaşmasını sağlamak bizim en büyük başarımız.
Bizler müşteri olmadığımız için süslü sözler yerine sorunlarımızı çıkar gütmeden, kaygısız şekilde dile getirebileceğimiz bir platformu oluşturmayı başardık. Ancak bunla beraber hala başaramadığımız şeyler de var, mesela önyargı ve kaynaşamama, hala insanlar çekiniyorlar, konuşmak istemiyorlar. İşte bunu kırmak için etkinlik konseptimizde müzik (eğlence) ile söyleşi kısmını harmanladık ve olumlu şekilde geri dönüşleri gördük.
Kısaca 2 yılda 2 şeyi başardık:
Birincisi, bilginin tamamen olumlu/olumsuz şekilde paylaşılması, olduğumuz gibi işlerimizi tartışma ortamı. İkincisi ise farklı bir konsept ile etkinliklerimizi daha etkileşimli olacak şekilde konuşmaya ve tanışmaya dayalı bir ortam yaratmayı başardık diyebiliriz.
Peki nihai amacınız nedir? Yani neyi başardığınızda, “İşte bu ya!” diyeceksiniz?
Orçun Kılıç: İlk soruda aslında bunun ipucunu verdik. Tasarım Mutfağı bir topluluk olmaktan çıkıp bir girişim olarak yoluna devam ediyor. 2020’de hayata geçirmeyi istediğimiz birçok projemiz var. Zamanı geldikçe bunları sosyal medya hesaplarımızdan duyuracağız. Her şey yolunda giderse ve bahsettiğimiz projeler hayat bulursa Tasarım Mutfağı, insanlara hem kariyer, hem sadakat, hem network hem de üyelerinin gelir elde edebileceği 360 derece bir yapıya bürünecek. Tüm bunlar olduktan sonra ilk duyuruyu yaptığımızda da “İşte bu!” diyeceğiz.
Tabii ki o noktada da durmaya niyetimiz yok. Asıl en uzun vadeli ve büyük hedefimiz Tasarım Mutfağı’nı yurtdışına taşımak.
TM’nin neye ihtiyacı var? Amacınıza inanıp bir parçası olmak isteyenler size ne şekilde destek verebilirler?
Orçun Kılıç: Tasarım Mutfağı olarak en çok güzel insanlara ihtiyacımız var.
Arda Arıcan: Bizler farklı ofisler, ortamlarda etkinlikler yapmaya çalışıyoruz bu yönde bizlere mekan sponsorlukları ya da ofislerinin kapısını açmak isteyen tüm firmaların desteklerini bekliyoruz. Daha fazla mekan, daha fazla insan ile çok farklı konular üzerine etkinlikler düzenlemek istiyoruz.
İhtiyacımız olan şey, bizim gibi sektörde çalışan tasarımcıların ve yazılımcıların enerjisi. Yapılan işleri daha değerli kılmak ve hem planlı hem de düzenli bir çalışma sistemini sağlayabilmek için ilk önce kendimizin iyi bir koordinasyona sahip olmamız ve aynı frekansta iletişim sağlamamız gerekiyor. Bunu da birlikte zaman geçirerek ve konuşarak sağlayabiliriz.