Tam bir “90’lar çocuğu”. 1990’da dünyaya geldi ve çocukluğunu California' nın güneşli mi güneşli bir sahil kasabasında geçirdi… Şaka şaka... Dünyayı ilk kez kadim kent Kars’ta gördü, ilk yıllarını da Silivri’nin herkesin birbirini tanıdığı küçük mü küçük, şirin mi şirin bir köyünde geçirdi. Zamanının büyük “Pokémoncu”larındandır. Kaldırımların dili olsa da üzerinde kırılan tasoları anlatsa…

Çocukluk ve ilk gençlik yıllarının çoğu kuzenleriyle futbol, basketbol gibi “maalle” oyunlarıyla, yazları ise Silivri’nin -o zamanlar- gök rengi sahillerinde yüzerek geçirir. Bir yandan küreselleşen dünyaya entegre olan Türkiye’deki Playstation “belasıyla” da o yıllarda tanışır. Boşuna “Tam bir ’90’lar çocuğu!” demiyoruz. 2002 Dünya Kupası’nı hiç unutmaz, Fenerbahçe'nin maçlarını ise asla kaçırmaz. Tüm bunlar zamanla değişse de, onun için değişmeyen tek bir şey: Peynire karşı olan nefreti… (Sebebini kendisine sormanız en iyisi.) Doğayı ve hayvanları çok sever. Özellikle de atlara karşı bir ilgisi vardır. Hem binip gezmeyi, hem de dağda bayırda denk gelirse yanlarına gidip gözlemleyi çok sever. Aynı zamanda iyi de bir köpek babasıdır, onunla vakit geçirmeyi de hiç ihmal etmez.

Genelde gerilim ve korku türünü sever, Stephen King'in hayranıdır. Müzikte ise zıtların uyumundan hoşlanır, art arda Metallica ve Yann Tiersen dinleyebilir, üzerine Kelt Halk Türküleri çalma listesiyle bu zıtlıkları bambaşka boyutlara taşıyabilir.

Ortaokul zamanında birkaç arkadaşı ile karikatür çizmeye başlarlar. Lise yıllarında ise resim derslerinde gölge ve perspektif ile tanışır. Böylece, ara verdiği çizim ilgisi tekrar canlanır. Öğretmeni ve arkadaşlarının tavsiyesiyle bu alana doğru yönelir. Ardından sırasıyla İstanbul Kültür Üniversitesi’nde Grafik Tasarım ve Reklamcılık bölümünde önlisans, İstanbul Aydın Üniversitesi Görsel İletişim Tasarımı bölümünde lisans ve son olarak da Arel Üniversitesi Grafik Tasarım bölümünde yüksek lisansını tamamlar.

Bu yıllarda edindiği bilgilerin de etkisiyle dokunduğu, baktığı ve gözlemlediği ne varsa kullanılabilirlik açısından sorgulamaya başlar. Kimi zaman kalemlik, kimi zaman bir Playstation oyunu, kimi zaman ise bir mobil uygulama… gördüğü tüm problemler için kafasında bir çözüm veya iyileştirme önerileri tasarlar. Bir süre reklam sektöründe çalışır ancak kullanıcı deneyimi alanı her zaman aklının bir köşesinde durur. Her alanda ve her zaman en doğru ve en iyi çözümleri bulmak veya geliştirmek onun için artık bir tutkudur.

Denemekten, yorulmaktan, öğrenmekten bıkmayan yapısının yanı sıra yardımseverlik, paylaşımcılık ve bildiğini öğrenmek isteyenlere öğretme isteği hem kişisel hem de profesyonel hayatında belirleyici bir oluşturmaya başlar. SHERPA ile de bu sıralarda yolu kesişir.