Fatih Akgöze

UX Engineer @SHERPA

Fatih, 1988 İstanbul doğumlu. Merak duygusuyla dolu çocukluğunu, Çengelköy’de bilinmeyene dair ne varsa bilmeye, kapalı kapılar ardına sızmaya çalışmakla geçiriyor. Bu, kimi zaman, arkadaşlarıyla terk edilmiş ve tekin olmadığı söylenen eski bir ahşap evin kapısını aralamaya çalışmak, kimi zaman büyükler tarafından açılmaması gerektiği salık verilen bir kömürlük kapısının ardına geçmeyi kafaya takıp, günleri ve geceleri buna kafa yorarak geçirmek şeklinde gösteriyor kendini. Bilgisayarın yani içinde türlü bilinmeyenler barındıran bu sihirli aletin, hayatına girip aklını ve kalbini kazanması da çocukluk yıllarına denk geliyor. O noktadan itibaren tüm ilgisini bu kapalı kutunun gizemlerini çözme mücadelesine kanalize ediyor.
İnönü Üniversitesi Biyoloji Bölümü’nde geçirdiği üniversite dönemiyle, bu ilgisinden vazgeçmiş gibi görünse de, aslında yine çok sevdiği bir alanın peşinden gitmeyi sürdürüyor. Merak duygusunu beslemeye ve keşif duygusunu taze tutmaya yetip de artacak malzemeyle baş başa olduğu bu eğitim döneminin ardından yine ilk aşkı olan bilgisayara dönüş yapsa da, aldığı bu eğitimden ve hayatı boyunca sevmediği herhangi bir şeyle meşgul olmak zorunda kalmamaktan çok memnun. Bugün bulunduğu görevin de, her gün yeni şeyler öğrenmek zorunda kaldığı için kendisi için bulunmaz nimet olduğunu düşünüyor ve yaptığı işe olabildiğince hakim olmak, hiçbir zaman soruların ve cevapların peşinden ayrılmamak istiyor.
İş dışındaki vaktini bisiklet üzerinde geçiriyor adeta. Özellikle ormanda bisikletle dolaşmak ve derdi tasayı unutup kilometrelerce bisiklet sürmek, Fatih’in vazgeçilmezleri arasında. En kıymet vermediği kitapta bile okuyacak bir şeyler bulabiliyor. Edebiyat ve sinemada özellikle fizik ve biyoloji temalarını, ütopya ve distopyaları seviyor.
Dışarıdan bakanlar için ser verip sır vermeyen bir yapısı olduğunu, kendisine dışarıdan baktığında ise, cevapların peşinde koşmaktan yorulmayan meraklı yapısından hoşlandığını düşünüyor.
Hayatını, Don Quijote’den aldığı ilhamla, hayallerinin peşinde ve sınır koymadan yaşamaya çalışmakta kararlı görünüyor.

Yazara ait içerikler

UX Efsanesi #14: “Siz de kullanıcılarınız gibisiniz.”
Makaleler

UX Efsanesi #14: “Siz de kullanıcılarınız gibisiniz.”

Bir web sitesi tasarımı yaparken, herkesin sizin gibi olduğunu varsaymak basittir. Fakat bu, kuvvetli bir ön yargıya sebep olur ve süreç yetersiz bir tasarımla sonuçlanır.

Fatih Akgöze
UX Efsanesi #7: “Grafikler sayfa öğelerini daha belirgin hale getirir.”
Makaleler

UX Efsanesi #7: “Grafikler sayfa öğelerini daha belirgin hale getirir.”

İnsanlar web sitesinde bir şey bulmaya çalışırken, aradıkları bilginin yazı ve bağlantılarda bulunabileceğini düşünerek onları tararlar. Çoğu zaman, sayfadaki renkli öğeleri reklamlarla karıştırıp, görmezlikten gelirler. Bu, hiçbir vurgu kullanamayacağınız anlamına gelmez. Karşıtlık oldukça faydalıdır ve içeriklerin öncelendirilmesinde ve böylece etkili tasarım yaratımında önemli rol oynar.

Fatih Akgöze
Erişim yoksa trafik de yok!
Makaleler

Erişim yoksa trafik de yok!

İnternetin bu kadar hızlı bir şekilde gelişmesiyle artık örümcek ağının ötesine geçtik ve sistemdeki karmaşa ve kaos çok daha fazla artmış durumda. Peki bu kalabalık içinden sıyrılarak kullanıcılarınızla yeteri kadar doğru bir iletişim kurabilmek mümkün mü?

Fatih Akgöze