Türkiye’deki Tasarım Toplulukları serimizde, ülkemizin dijital tasarım kültürüne gönüllü olarak destek veren, etkinlikler düzenleyen, bu kültürü büyük şehirlerin sınırları dışına çıkarmaya çalışan ve sektöre hem iletişim becerisi hem de nitelikli bilgi kazandıran topluluklara yer veriyoruz. Serinin ilk yazısında UX’minimal‘i, ikinci bölümde Tasarım Mutfağı‘nı ve üçüncü bölümde ise UX Folks‘u konuk etmiştik. Sıradaki konuğumuz PechaKucha Ankara.
Ne oldu da PechaKucha Ankara diye bir oluşum ortaya çıktı? Neden böyle bir inisiyatif almak istediniz?
Biz üretilen her şeyin, ne kadar zorlu koşullardan geçtiğini deneyimlemiş bir ekibiz. Dolayısıyla üretilenin ve üretme çabasının çok kıymetli olduğuna inanıyoruz. Takdir etmenin önemini biliyoruz. Konseptlerimizde, bizim de kişisel olarak kafa karışıklığımız olan yerlerde aklına fikrine güvendiğimiz bu kıymetli insanları dinlemek / dinletmek, onlarla konuşmak / tartışmak; yani kıymetli bulduğumuzu gündemimiz yapmak derdimiz. Tabii bir de üretici kişinin yaşadığı bu zorlu koşulları atlatabilmesinin yolunun tanışıklıkların birlikteliklere dönüştüğü küçük topluluklar olduğuna emin gibiyiz. Birlikte olmanın iyiliğine ve gücüne çok inanıyoruz. Buna bir nebze sebep olmak, vesile olmak, katkıda bulunmak gayemiz.
Bu içerik ücretsiz!
Okumaya devam etmek ve SHERPA Blog okuru olmak için aşağıdakilerden birini seç. Her hafta yenileri eklenen yüzlerce içeriğe ücretsiz ve sınırsız eriş.
Önce cevabını en merak ettiğimiz soruyla başlayalım: “Pecha Kucha” ne demek ya da “Bu nasıl bir isim?”
Pecha Kucha’nın, Japonca’da çene çalmak, lak lak etmek gibi anlamları var. İsmin sebebi etkinliğin formatından ve Tokyo çıkışlı olmasından geliyor aslında. PechaKucha Nights’ta sunum yapan her konuşmacı, yaratıcı üretimini ya da ilham veren hikayesini 20 saniyede kendiliğinden değişen slaytlarla 20 görselde anlatmak zorunda. Bu da samimi bir ortamda 6 dakika 40 saniyelik, dinamik ve eğlenceli bir sunum yapmayı ve dinlemeyi sağlıyor!
Tokyo’da Klein Dytham Mimarlık firmasının başlattığı PechaKucha Nights, tasarım kültürünü yayma ve yaratıcı girişimciliği geliştirme amaçlı; kısa ve üreticinin anlatmak istediğinin gerçekten özünü anlatmasını sağlayan formatıyla isminin hakkını veriyor. Bugün ise 1000’den fazla kentte yaratıcı insanları buluşturan farklı disiplinleri bir araya getiren uluslararası bir çene çalma etkinliği. Türkiye’de de birçok kentte farklı ekiplerce uygulanıyor. Ankara bunlardan sadece birisi. Her şehir kendi kitlesine göre şekilleniyor.
PechaKucha Ankara’nın kurucu kadrosunu tanımak isteriz. Bize biraz kurucu ekipten bahsedebilir misiniz?
Ankara’daki uygulayıcı ekip olarak kendimize; hunharca kaynatıp gerektiğinde görevinin hakkını vermeye çalışan, gereksiz hassasiyetlerden kaçınan ve “mini çakallık”lardan tiksinen, alternatifsizliklerden rahatsızlık duyup beraber kaliteli işler üretme endişesi içine girmiş dev “tatlış” bir ekibiz diyebiliriz.
İki kişiyiz 🙂 Beyza ve Gonca. Gonca’nın söylediği Beyza’nın da çok beğendiği bir tabir var: İsviçre Çakısı. Ekip için bunu da diyebiliriz sanırız.
İkimiz okul arkadaşıyız. Endüstriyel tasarım okuduk. Aldığımız tasarım eğitiminin bu noktada ortaklaşmamızda büyük etkisi var.
Üniversite yıllarından beri, lokalde üreten farklı disiplinlerden yaratıcı insanları bir araya getirmek için çalışan çeşitli ulusal ve uluslararası etkinliklerde gönüllü olarak birlikte ve ayrı ayrı çokça yer aldık ve yer almaya devam ediyoruz.
PechaKucha Ankara dışında ise farklı alanlarda, farklı konularda kendi işlerimizi yapmayı sürdürüyoruz.
PechaKucha Ankara bugüne kadar çeşitli etkinlikler gerçekleştirdi. Bu etkinliklerin hali hazırda olanlardan farkı neydi?
PechaKucha Ankara farkını objektif olarak söyleyebilmek açıkçası zor olabilir. Her yerde bıkmadan söylediğimiz — ama laf olsun diye değil — birlikte üretmenin, birlikte olmanın iyiliğine ve gücüne çok inanıyoruz. Ve bunun için egoların yıkıcı etkilerinden olabildiğince arındırılmış bir topluluk oluşturmaya çalışıyoruz. Çıkar hesaplarının güdüldüğü herhangi bir networking etkinliği olmaktan ısrarla kaçınıyoruz. Sanıyoruz ki bunu başarıyoruz, insanların rahatlıkla kendilerini dahil hissettikleri bir ortam yaratabiliyor olmamız PechaKucha Ankara’yı farklı kılıyor.
Paylaşıma önem veriyoruz; bilgiyi, tecrübeyi, tecrübesizliği, başarıyı ve başarısızlığı samimiyetle paylaşmanın güzellikleri büyüteceğine, çoğaltacağına güveniyoruz.
Peki hem mesleki hem de kişisel açıdan en doyurucu etkinliğiniz hangisiydi? Sebepleriyle birlikte anlatır mısınız?
Bize kalırsa, kişisel açıdan en doyurucusu 30 Mart’ta olan son etkinliğimizdi. Daha doğrusu etkinlik bittikten sonraki süreçti. 30 Mart’tan neredeyse bugüne kadar (Ağustos ayına geldik, yeni yeni atlatıyoruz) yaşadığımız garip olumsuzluklar bizi fazlasıyla üzüp yıpratsa da en çok tecrübeyi edindiğimiz dönem bu oldu diyebiliriz. Hem aramızdaki kişisel ilişkiyi hem iş yapışımızı hem de dünyaya bakışımızı değiştirdi. Ve sonuçta bu olumsuz dönemden yaralı ama daha aklı başında, daha yetişkin ve güçlü çıkıyoruz.
Bugüne kadar neleri başardınız diyebiliriz?
Bizim en çok gurur duyduğumuz; birçok insanın PechaKucha Ankara sayesinde tanışıp iş birlikleri yaptığını, daha da önemlisi anlamlı dostluklar kurup birlikte üretmeye başladığını bilmek. O kıymetli insanlar bizimle de bu güzellikleri paylaşıyorlar. İşte bunun için kesinlikle başardık diyebiliriz! Bildiğimiz çok iyi iş birlikleri oldu; çok da güzel sonuçlarını sevinçten delirerek takip ediyoruz.
Peki nihai amacınız nedir? PechaKucha Ankara nereye gidiyor, neyi hedefliyor?
Etkinlikleri yapmaya karar verdiğimizde kendimize söz vermiştik: Yaratıcı çeşitliliği sahiplenip birlikteliklerle daha iyisini yapacak, nedenleri anlamak için ön yargısız açık zihinlerle devam edecek, tecrübeye kıymet verecektik.
Hatalar yapmaya hep açık, “havalı” şeyler üretmek için ilham bulmak ve ilham vermek peşindeyiz. Bütün bunları merak açlığını beslemek, hayatlarımızı tasarlamak, paradokslarda kaybolmak, zevk almak ve eğlenmek için yapıyoruz .
PechaKucha Ankara’nın nihai hedefi ekip olarak bizim için de, etkinliğe bir şekilde dahil olan tüm güzel insanlar için de üç aşağı beş yukarı budur. Ve PechaKucha Ankara her nereye gidecekse böyle gidecektir.
PechaKucha Ankara’nın neye ihtiyacı var? Amacınıza inanıp bir parçası olmak isteyenler size ne şekilde destek verebilir ve nasıl ulaşabilirler?
Eğlenmeden, sevmeden iş yapmak — hatta zaten öyle bir durumda işin de yapılamadığını yaşayarak öğrendik — dışında aklınıza gelecek her şeye ihtiyacımız var. Ses için gerekli mikrofondan tutun da aklımız karıştığında bizimle bir şeyler içip sohbet edecek güzel insanlara kadar. Bizimle tüm sosyal medya hesaplarımızdan (Instagram, Facebook, Twitter, Youtube, Medium) ya da email göndererek ya da bir yerlerde karşılaştığımızda bizi durdurup konuşarak iletişim kurulabilir. Ulaşılması çok kolay iki insanız 🙂