91 Haziran doğumlu Oğuz. İstanbul Bakırköy civarında başlayan hikayesi bugünlerde Kadıköy dâhilinde devam etmekte. Çocukluk yıllarından hatırladıkları; bahçelerindeki meyvelere dadanılan onlarca müstakil ev, futbol oynayarak geçirdiği sayısız saat ve ilkokul boyunca ağzından düşürmediği başbakan olma hayali.
Lise yıllarının gündemi ise biraz daha farklı. Önemini yitiren futbol hadisesinin yanında başbakan olamayacağını fark etmesi ve başbakan olmanın anlamsızlığının zihninde yer bulması bu dönemin çarpıcı yanları. Analitik yanının gölgesine kanarak aldığı sayısal okuma kararı da dönemin hatalarından biri olarak göze çarpmakta. O senelerden yanına kar kalan ise bugünlerde dahi varlığını koruyan gönül köprüleri, biricik dostları.
İTÜ seçecek kadar geleneksel fakat Kontrol Mühendisliği seçecek kadar vizyoner tavrı ile başlayan üniversite hayatı ise başka bir hayal kırıklığı. Bölümüne ve kimi bölümdaşlarına sıkı sıkı bağlanamadığı, bölümünü değiştirecek cesareti de bulamadığı bu yıllarda; politikaya duyulan aşırı ilgi, düşünsel eşikleri kendi meşrebince aşma ve önüne çıkan herkesi ve her şeyi hunharca eleştirme ana başlıklar olarak sıralanabilir. Yeni gönül köprüleri kurmayı eksik etmemesine ise bir şapka çıkarmak gerekir bu yıllarda.
Mühendislik yapmayacağının kararını verdikten sonra sosyal bilimler yüksek lisans programlarının kapılarını çalan ve hüsrana uğrayan dostumuz, işletme yüksek lisansı ile yurtdışının havasını almaya ve olur da talihi dönerse yüksek lisanstan sonra geri dönmemeye odaklanır. Ancak yurtdışında aradığı işi bulamayan Oğuz, kolunun altında diplomasıyla gerisin geri ülkesine döner.
Türkiye’de piyasa işlerden birine tam konacak ve plazaların prensi olacakken mucizevi şekilde yolları SHERPA ile kesişir yoldaşımızın. Boş zamanlarında kullanıcı deneyimine ve start-uplara dair okumaktan, gereksiz kelimelere savaş açan Saramago’ya ve Samuel Beckett’a, akıllı deli David Wallace’a, Gemlik’ten geçişlerinde Orhan Veli Kanık’a ve incecik bacaklı heykellerin babası Giacometti’ye birer selam yollamaktan geri durmaz.
Yarınlara dair amacı keyfini bozacak gerçeklerle olabildiğince az temas etmek, SHERPA ile başlayan tatlı hikayesini aynı "tatlışlıkla" devam ettirmek olarak özetlenebilir.