İstanbul Üniversitesi Amerikan Kültürü ve Edebiyatı okurken çalışma hayatına atılır ve ilk olarak Rocket Internet'te çalışmaya başlar. Öğrencilikten aldığı tadı işten alamamaya başlayınca yarı zamanlı başladığı işlere tam zamanlı geçiş yapar. 2013 yılında mezun olur, hız kesmeden çalışma hayatına devam eder.

Yerine duramayan, kabına hiç sığamayan birisi olarak kelimelerle de oynamaya bayılır. Bu serüven onu Yemek.com'a taşır. Tüm öğrenciliği boyunca kendi blogunda bir karşılık beklemeden ve hatta copyleft olarak yazdığı içeriklerden sonra Yemek.com'da maaşlı olarak yazmaya başlar. 500'e yakın içeriği yazdıktan sonra stratejinin tadını almaya başlar. İçerik stratejisi oluşturmak için aylarını geçirir, bazen yöneticisi ile kavga eder, saç baş yolduran kavgalardan çıkarak "Bu da geleceğe kalsın." diyebileceği bir strateji oluşturur.

İçeriğe olan aşkı asla bitmediği için Medium'da yazılar yazmaya devam eder. Attığı "gel-gel"li başlıklarla yüksek okunmalar elde eder. İçerikleri kısa değildir, onu okumak için bir fincan kahve ile arkaya yaslanmak gerekir.

Oyunlara duyduğu aşk bambaşkadır. Indie oyunların tutkunudur. Kendini en mutlu hissettiği anlar genellikle oyun oynadığı zamanlardır. Bethesda'da çaycı olarak dahi işe başlasa hayat onun için çiçek gibi açabilir. Bu hedefi için çalışmalara devam etmektedir.

Kedisi vardır. İçerikler yazarken ekranın kenarına sürtünüp ilgi bekleyen bu tatlı yavruya gözünün içi gibi bakar. Hayvanlara olan sevgisinden dolayı son olarak banabirak.com'un kurucularından bir tanesi olmuştur.

"İnsanlığa sunulmuş en güzel yaşam alanı bence başımızı yukarı kaldırdığımızda gördüğümüz o mavidir." der bu yüzden bir yerde olmaya inanmaz. Bir yerde uzun süre kalamaz. Hep gezmek ister, hep dolaşmak ve yeniden yaşadığını hatırlamak. Bundan dolayı da freelance çalışmaya aşıktır. 1,5 yıl boyunca freelance hayattan tam zamanlı çalışmaya geçtiğinde dahi freelancelerini bırakmamıştır. Onun için freelance gökyüzünün mavisi gibidir.

-----

"Ağacı sev, kağıdı öp" imzasıdır.