Zeynep, 1983 Kırıkkale doğumlu. Evlerinin güzel bahçesinde köpekleri, tavukları, hatta kaplumbağaları kovalayarak geçirdiği çocukluk yıllarını hala gülümseyerek hatırlıyor. Okumaya ve görsel tasarıma olan merakı, o yıllarda abisiyle beraber okudukları çizgi romanlara kadar dayanıyor. Bilgisayarla tanışması da yine bu yıllara tekabül ediyor. O dönemin efsanesi olan Amiga 500 bilgisayarının disketleri arasında kaybolup, şu anda piyasada olan birçok oyunun atalarını deneyimleyebilmiş olmayı büyük şans kabul ediyor.
Kırıkkale'de geçen çocukluk yıllarının ardından yolu Ankara'ya düşüyor ve lise eğitimini burada tamamlıyor. İkinci üniversite eğitiminin başına kadar da Ankara'da yaşamaya devam ediyor. Eğitim hayatı boyunca multi-disipliner yaklaşımlar onu hep heyecanlandırmış. Matematik alanıyla tanıştığında ortaya çıkan problem çözme sevgisi, zaman içerisinde yoğun bir sanat ilgisine dönüşmüş. Malum; bilim sorulara cevap verme hüneriyse, sanat da soru sorma hüneri. Zeynep bu ikisinin birlikteliğini bütün yaşamı boyunca deneyimlemeyi hayal ediyor.
Kitap okumayı da, müzik dinlemeyi de sinema filmleri izlemeyi de seviyor. Mesela Arthur C. Clarke da okuyor, Goethe de. Arthur C. Clarke'ı unutup unutup, her seferinde baştan okuyabilmeyi diliyor. Goethe okurken ise dönemler arasındaki farkların bu kadar az oluşundan etkileniyor. Yeni müzikler keşfetmeye bayılıyor. Miyazaki, Terry Gilliam, Woody Allen ve Thomas Anderson en sevdiği yönetmenler olsa da, Star Wars serisi hala kalbinin en kıymetli köşesinde.
Fikir üretmeyi ve paylaşmayı çok seviyor. Hele bir de bu fikirleri uygulamaya dökebilirse, keyfine diyecek yok.