Alışveriş sepetiniz şu an boş
Tüm eğitimlere göz atarak ilgi duyduklarını sepetine ekleyebilirsin.
Alışveriş sepetiniz şu an boş
Tüm eğitimlere göz atarak ilgi duyduklarını sepetine ekleyebilirsin.
Konu kullanıcılardan geri bildirim almaya geldiğinde, amaçları tamamen farklı olmasına rağmen genellikle kullanıcı testleri ve odak grubu çalışmaları arasında karmaşa yaşanır. Gelin bu konuya göz atalım ve bu karışıklığı gidermeye çalışalım.
Kahve makinem her sabah ben uyanmadan kahvemi hazırlasa, hatta kahve hazır olunca beni e-posta ile bilgilendirse, çiçeklerim her gün ihtiyaç duydukları kadar sulansa, evdeki klimam ben eve yaklaşıyorken çalışmaya başlasa ve eve geldiğimde ev tam istediğim sıcaklıkta olsa; hatta, evim biraz keyiflenmem için beni güzel bir müzikle karşılasa. Peki bunu kendimiz bile yapabilsek? Çok güzel olmaz mı? Bizce de öyle. Öyleyse Internet of Things olarak adlandırılan “Nesnelerin interneti” konusunda bir özet yapalım.
Pek çok kurum Yeni Coca-Cola (Coke) veya Aeron sandalyeleri gibi geçmişte yaşanmış araştırma fiyaskolarını göz ardı ederek, insanlara internet sitelerinde veya hizmetlerinde ne tür değişiklikler görmek istediklerini sormaya devam ediyor. İnsanlara sorarken şunu unutmamak gerekir: insanlar gelecekteki davranışlarına dair kendinden emin ancak yanlış tahminlerde bulunabilirler; özellikle yeni ve aşina olmadıkları bir tasarım kendilerine sunulduğunda. Bir şeyi kullanmayı hayal etmekle, onu gerçekten kullanmak arasında büyük bir fark vardır. Dahası, insan tercihleri oldukça istikrarsızdır. Gelin, kullanıcı araştırmaları yaparken nelere dikkat etmek gerektiğini UX Efsanesi #21'de okuyalım.
İdeal dünyada kullanıcıların web sayfanızın tümünü tarayarak aradıkları ufacık bir bilgiyi bile bulması beklenir fakat araştırmalar bunun doğru olmadığını gösteriyor. Kullanılabilirlik testleri gösteriyor ki kullanıcılar gözlerine çarpan ilk mantıklı seçeneği tercih ediyor. Kullanıcıların tercihlerini nasıl yaptıklarını öğrenmek için UX Efsanesi #15'e mutlaka göz atın.
Birçok tasarımcı tekerleği yeniden icat etmeye girişmek yerine alışılagelmiş kullanıcı arayüzü şablonlarını adapte eder. Bununla birlikte, alışılageldik tasarımların önceden test edilip onaylanan kullanılabilirlik faktörlerinin iyi çalıştığını dikkate almak gerekir. Kullanıcılar bu arayüzleri iyi tanıdığından, herhangi bir açıklama yada kullanım talimatına gerek duymazlar. Arayüz tasarımı yaparken kullanıcı alışkanlıklarını nasıl değerlendirmeliyiz? Daha fazlası yazının devamında.
Kullanılabilirlik testleri ve göz-izleme çalışmaları, editoryal fotoğrafların ve diğer dekoratif grafik öğelerin, web sitesine nadiren değer kattığını, buna karşın çoğunlukla kullanıcı deneyiminin geliştirilmesine zarar verdiğini göstermiştir. Dekoratif amaçlı kullanılan görüntüler, web sitesindeki konulara ilişkin değildir ve işe yarar bilgiler içermezler. Kullanıcılar, editoryal fotoğrafları çoğu kez göz ardı ederek çabalarınızı boşa çıkarabilirler.
Internet kullanıcıları, ancak içerik onların gerçekten ilgisini çekerse kelime kelime okurlar. Büyük çoğunluk sayfalara; öne çıkarılmış anahtar kelimeler, anlamlı başlıklar, kısa paragraflar ve kolay taranabilir listeler aracılığıyla göz gezdirir. Aradıkları o küçük detayı bulma telaşı, kendileri için ilgisiz olan diğer tüm içerikleri yok saymalarıyla sonuçlanır.
Harlem Shake'ler, Planking'ler, Hadokening'ler (Makankosappo), neler neler gördük. Derken Facebook duvarlarımıza düşen bir link, yepyeni bir mikro-çağın başlangıç sinyalini verdi: Pharrell Williams - Happy
Olsun, hangimiz unutmuyoruz ki... Yeni bir şifre oluşturmak için e-posta adresini girmen yeterli.
Kapat