Alışveriş sepetiniz şu an boş
Tüm eğitimlere göz atarak ilgi duyduklarını sepetine ekleyebilirsin.
Kart sıralama (Card sorting), kullanıcıların nesneleri nasıl gruplamaya eğilimli olduklarını ortaya koyma amaçlı bir araştırma metodudur.
Kullanıcılara belirli öğelerin isimlerinin yazılı olduğu kartlar verilir; bunları ilgili biçimde gruplamaları ve oluşturdukları grupları adlandırmaları istenir. Kullanıcıların bir internet sitesi ya da uygulamanın bilgi mimarisi hakkındaki zihinsel yönelimlerini tanımlamak için kullanılır.
Ekran tasarımında dikkate alınması gereken en önemli konulardan birisi bilgi mimarisidir. Genel olarak içeriğin organize edilmesi, yapılandırılması ve etiketlendirilmesinin doğru biçimde gerçekleştirilmesini amaçlar. Bu yazıda bilgi mimarisinin en önemli pratiği olarak kullanılan kart sıralama yönteminden bahsedeceğiz.
SHERPA Blog 2015 yılının Ocak ayında yeni bir misyonla canlanmaya başladığında yayınladığımız ilk içerik, o dönemde Türkiye’de yeni yeni yaygınlaşan kullanıcı deneyimi kavramını doğrularıyla ve yanlışlarıyla her kesimden insana anlatmamızı mümkün kılan UX Efsaneleri’ydi. SHERPA Blog’da bir dönemi geride bırakır ve yepyeni bir dönemin kapılarını aralarken UX Efsaneleri (UX Myths) içeriklerinin yaratıcısı Zoltán Kollin ve Zoltán Gócza’yı ağırladık.
Kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılayacak fonksiyonaliteyi keşfetmek, iyi bir kullanıcı deneyimi sunabilmek için birinci görev. İkincisi ise; kullanıcıları en çok ihtiyaç duydukları spesifik fonksiyonlara yönlendirmek. Kullanıcılar bir sonraki adıma karar verme süreçlerinde tıkanırlarsa; kafalarının karışması, hayal kırıklığı yaşamaları veya sitenizi terk etmeleri ihtimaller dahilinde.
Tasarım sürecinde kültürel farklılıklar neden önemli ve bu farklılıklara yönelik tasarım yapabilmek için doğru metodlar neler?
Çok sayıda ve çok çeşitli veriyi gruplayarak ve paketleyerek işlemenizi sağlayan bir yöntem var: Bağıntı şemaları oluşturmak.
Fjörd Kıdemli Servis ve Etkileşim Tasarımcısı Cansın Bozoğlu, üzerine sayfalarca okunup saatlerce konuşabileceğimiz bir yazıya imza attı: Bilgilerimizi her yeni bir gün, yeni bir uygulama ya da yeni bir oyunla sorgusuz sualsiz paylaştığımız bir dünyada, sence "etik tasarım" nedir?
İçerik pazarlaması faaliyetlerinizin “işe yaraması” ne anlama geliyor, hiç düşündünüz mü? En temel anlamı ile bu, içeriklerinizin pazarlama çalışmalarınıza ve işletme hedeflerinize katkıda bulunduğunu ifade ediyor. Peki içerik pazarlaması çalışmalarınızın gerçekten de işe yarayıp yaramadığını nasıl ölçümleyebileceğinizi biliyor musunuz?
Yıllardır söylenegelir: “Content is king” yani "İçerik kraldır" diye. Peki ama sadece içerik üretmek yetiyor mu? Blogunuzu açıp haftada 2 makale ekleyince organik trafik alıp başını gidiyor mu? Hayır. Öncelikle o içeriğe hak ettiği görünürlüğü sağlamak gerekiyor.
SSL geçişinde web sitenizin SEO açısından sorun yaşamaması, hatta tam aksine trafiğinizin olumlu yönde etkilenmesi için yapılması gerekenler.
Bir projede tasarımcının doğru noktaları sorgulayabilmesi, işi sadece estetik kaygıyla değil, markanın stratejisini daha ileri taşıma kaygısıyla da hareket ettiğini kanıtlar. Proje sahibinin amacını sorgulayabilmek, tasarım kararlarını belli rasyonellere oturtarak doğru çözümü üretmenin yolunu açar.
Uzun süredir tasarımcıların tartıştığı ve tartışmaya devam ettiği konulardan birisi de, kullanıcı odaklı tasarımının bazı sorulara yanıt verememesi ve başka sorunları da beraberinde getirmesi. Kullanıcı odaklı tasarımı iş yapma süreçlerinin merkezine koyan birçok şirket, kullanıcıların karşısına ne yazık ki karmaşık ve kafa karıştırıcı ürünlerle çıkıyor. Buna engel olmanın yolu ise aktivite odaklı tasarıma şans vermekten geçiyor.
Gerçek hayatta, bir müşteri alışveriş süreçlerini tamamlayıp kasaya geldiğinde, satın alacağı ürünleri görür; isterse sipariş listesinden çıkartır ve bu aşamanın tamamında terminal POS'un kendine dönük ekranında, ödeyeceği toplam bedeli görebilir. Dijital alışveriş deneyiminde de benzer bir akışı ve dönüm noktalarını göz önünde bulundurarak, daha iyi bir kullanıcı deneyimi kurgulamak mümkün.