Alışveriş sepetiniz şu an boş
Tüm eğitimlere göz atarak ilgi duyduklarını sepetine ekleyebilirsin.
Kullanım durumu, kullanıcıların bir web sitesi ya da uygulamadaki bir görevi başarıyla yerine getirmesi için yapması gerekenleri aşamalar halinde anlatan açıklayıcı metinlerdir. Kullanıcı ile sistem arasındaki etkileşimleri, kullanıcıların yaptıkları davranışlara karşılık, sistemin verdiği tepkileri tanımlar. Kullanım durumları bir sistemin yapısındaki karmaşıklığa bağlı olarak yüzlerce de olabilir.
Kullanım durumları sistemin nasıl çalıştığı, kullanıcılara verdiği tepkiler ve işlerliğini konusunda detaylı bilgiler verir. Ayrıca bir sistemde nelerin yanlış gittiği konusunda tartışırken, yapılacak değerlendirmelerde yardımcı olur. Kullanım durumları için öncelikli olarak hedefler belirlenir. Belirlenen bu hedefler sayesinde bir sistemin yapısındaki karmaşıklığın düzeyi ve maliyetinin belirlenmesinde de kullanılabilir. Proje takımları da kendi aralarında yaptıkları toplatılarda kullanım durumlarını değerlendirerek bir sistemin oluşturulmasında gerekli olacak fonksiyonları ve diğer ihtiyaçları daha kolay belirleyebilirler.
Kullanım durumları neleri içerir?
Kullanım durumlarına neler dahil değildir?
Kullanım durumları nasıl yazılır?
Form ekranlarında yer alan bileşenlerin yerleşiminden kaynaklanan sorunlar formların kullanılabilirliğini doğrudan etkiliyor. Kullanıcıların form ekranlarında veri girişlerine yönelik bir işlem (örneğin: kaydetme, giriş yapma, temizleme, iptal etme gibi) yapabilmeleri açısından düğmelerin yerleşiminin kullanıcı performansına olan etkisi önemli oluyor. Bu yazımızda form tasarımında birincil/ikincil düğme kullanımının kullanıcı performansını nasıl arttırabileceğini e-Devlet Kapısı örneği üzerinden anlatacağız.
Kullanıcı deneyimini etkileyen en önemli faktör, görsel iletişimde kullanılan imgelerdir. Arayüz tasarımında kullanılan animasyonlar ise bu imgelerin etkisini üst seviyeye taşımaya, canlı kısa hikayelere dönüştürmeye ve deneyimi daha akıcı hale getirmeye yardımcı olur. İyi bir animasyon bir hikayeyi herhangi bir kelime veya resimden daha hızlı anlatabilir. Bu nedenle deneyim tasarımcıları animasyonu kullanıcıları yalnızca eğlendirmek olarak görmemeli, başarılı bir kullanıcı deneyimi için önemli fonksiyonel bir araç olarak değerlendirmelidir.
Mobil cihaz kullanımı ve kişiselleşme ihtiyacıyla birlikte yükselişe geçen, uyarlanabilir içerik (adaptive content) kavramına giriş: Nedir, ne değildir?
Ürün, mekân, hatta kullanıcı ve tasarımcının düşünce yapısı nasıl hayatın dinamizmine uyum sağlayacak bir hızda esnek ve değişken olabilir?
Jakob Nielsen’in ilkelerine de ilham kaynağı olan psikoloji yasalarının video oyun deneyimine etkisine kısa bir göz atıyoruz.
Gamfed Türkiye gönüllülerinden Seray San ve Defne Angın, oyunlaştırma marifetiyle ebeveynlerin hayatını kolaylaştıran 7 mobil uygulamayı listeledi.
Onurcan Eki, mobil uygulamalarda sıkça karşılaştığımız onboarding (karşılama) ekranlarının gerekliliğini, Nielsen Norman Group tarafından gerçekleştirilen araştırma raporunun sonuçlarıyla beraber yorumladı.
Gülbüke Kınay, bizi Büyümenin Sınırları kitabının yazarı Donella Meadows'un kompleks sistemlerin geliştirilmesine yönelik önerileriyle tanıştırıyor.
Tasarlardığımız sistemlerin kullanıcılarına gönderdiği bildirimler sizce ne kadar bilinçli ve kullanıcıların beklentilerine ne kadar uyumlu?
"Deneyim deneyimdir işte! İyisi, kötüsü olur mu?" demek ne yazık ki deneyimi yaratmak konu olunca pek işe yarar bir yaklaşım değil. Peki, iyi bir deneyim nasıl olmalı?
Ürünlerinizin insanları hayal kırıklığına uğratmasını ister misiniz? Elbette hayır. Peki, önemseyen (mindful) tasarımlar için kendimize hangi soruları sormalıyız?
Geleneksel cüzdanın yenilikçi alternatifi mobil cüzdan mı? Kullanıcıların mobil cüzdan ve benzeri teknolojilere güvenmesini nasıl bir deneyimle sağlayabiliriz?