Alışveriş sepetiniz şu an boş
Tüm eğitimlere göz atarak ilgi duyduklarını sepetine ekleyebilirsin.
Bir problem çözme pratiği olarak tanımladığımız tasarım, problemi çözerken gidilen yol, yöntem ve o yolun en verimli şekilde alınan hali de o işin metodolojisi. Bu kategoride dünyanın en büyük organizasyonlarından metodoloji örnekleri ve daha bir çok içeriğe erişebilirsiniz.
Her tasarımcının kendine ait geliştirdiği bir tasarım sistemi vardır. Bu tasarım sisteminin, sizin, müşterilerinizin ve kullanıcılarınızın ne kadar ihtiyacını karşılayıp, karşılamadığı önem kazanıyor. Birçok küçük parça ile dengeyi nasıl sağladığı ve hangi aşamalar ile işe yarayan tek bir bütün haline geldiği analiz edilmesi gereken noktaların başında gelir. Tasarım sistemleri hakkında çok şey söylenmiştir. En çok renkler, tipografi, grid sistemleri, texture gibi birçok tasarım kuralı üzerine odaklanılıyor. Son zamanlarda tasarım sistemleri üzerine daha çok düşünülmeye ve yazılmaya başlandı. Buyrun, birlikte inceleyelim!
Tasarım Prensipleri serisinin ilk bölümünde bütünlük, baskınlık ve beyaz alan konularını ele alıyoruz.
Kısık ateşte pişen PSD dosyası servis edilmesi için development departmanına geldiğinde hangi kıvamda olursa daha hızlı ve kolay servis edilir? Maddeler hâlinde bunları inceleyelim isterseniz.
Yemek programlarını izliyorsanız şu cümleyi sıkça duymuş olmalısınız: “Önce malzeme listemize bir göz atalım…” Bir kullanıcı deneyimi tasarlıyorsanız ve üretim süreci öngördüğünüzden daha uzun sürüyorsa ya da hedeflenen kullanıcı deneyimi ile final kullanıcı deneyimi arasında gözle görülür bir fark varsa klişelere son vermenin tam zamanı: Kervan yolda düzülmüyor ve yayında “toplamıyor”.
Analytics Taxonomy terimi hayatımıza, onyüzmilyon event'i olan ve Google Analytics üzerinde detaylı bir raporlamaya ihtiyacı olan Nesine projemiz üzerinde çalışırken girdi. Kurucumuz Yakup Bayrak “Ya bu böyle olmaz; bizim bu eventleri öncelikle sınıflandırmamız lazım!” demesiyle ortaya çıkan bir doküman aslında.
Evet itiraf ediyorum ben de bir Spotify hayranıyım. Yalnız kullanıcı olarak değil, büyüme yapılarına baktığınızda gördüğünüz growth hikayelerindeki hamlelerin, neredeyse hepsinin anlattığımız ve savunduğumuz sistematiklerle aynı hizada olduğunu gören, bu işe soyunmuş bir profesyonel olarak hayranım diyebilirim.
Bu konsepte, global çıkış noktası ve dünyadaki genel yaklaşımlar açısından da belki biraz daha makro bir perspektifle bakmamız faydalı olacaktır.
Websitenizi forma sokmak için yazı veya kışı beklemenize gerek yok çünkü kullanıcılar, yaz – kış demeden websitenizi ziyaret ediyor. Radore de bu şekilde düşünmüş olsa ki bizden radore.com da dahil toplamda beş sitesini forma sokmamızı istedi. Süreç boyunca neler oldu gelin birlikte bakalım.
Proje sahibi, satın alma müdürü, pazarlama müdürü veya The Boss; aşağıdaki fotoğraf sizi yanıltmasın. Ünvanınız her ne olursa olsun, üzgünüz, aslında bu proje sizin için yapılmıyor.