Alışveriş sepetiniz şu an boş
Tüm eğitimlere göz atarak ilgi duyduklarını sepetine ekleyebilirsin.
Tasarım, teknoloji ve pozitif yıkıcı inovasyonların sürdürülebilirlik açısından SHERPA Blog yazarları ve uzman konuklar tarafından ele alındığı bu kategoride yeni fikirler, incelemeler, öngörüler ve çözüm önerilerine erişebilirsiniz.
Her fırsatta altını çiziyoruz: Tasarım problem çözmektir. Ancak yaşadığımız dünyanın problemlerini çözmek için artık sadece tasarım yeterli değil. Büyüyen ihtiyaçlar, bu ihtiyaçları karşılamaya çalışan karmaşık sistemler ve bu sistemlerin ihtiyaç duyduğu kısıtlı kaynaklar, tasarımın artık anlık değil uzun vadeli ve sürekli çözümler üretmesini zorunlu kılıyor. Bu nedenle artık yeni değerler yaratmak için sadece tasarımı değil sürdürülebilir tasarımı odak noktasına almak gerekiyor.
Accenture Interactive direktörü Markus Spiller, Brand Week İstanbul Efsaneleri’nin yedinci bölümünde konuğumuz oldu. Spiller ile “Lorem ipsum”dan içerik stratejisine pek çok konuda konuştuk.
Son yılların popüler kurumsal trendi “dijital dönüşüm”. Herkes durmadan dönüşüyor, dijitalleşiyor. Elimizi nereye atsak bir transformasyon, inovasyon, uçmasyon ve ne yazık ki desteksiz atmasyon…
Bunca bilgi, deneyim ve teknolojiye rağmen hepimiz için daha iyi bir dünyayı neden hâlâ tasarlayamadık?
Pek çok projede karşılaşılan “Müşteri ne istedi, kim ne anladı?” kaosu — genellikle — proje maliyetlerinin yükselmesiyle sonuçlanır. Proje yönetimi oldukça kapsamlı bir konu ancak basit düzeyde de olsa proje terminolojisi ve süreçlerini bilerek birçok konuda üretim ve yönetimi kolaylaştırmak mümkün.
Özellikle yapay zeka teknolojisinin gelişimiyle bize resmedilen geleceği kötüleme davranışı aslında insan türünün köklerinden gelen ve peşimizi hâlâ bırakmayan en ilkel dürtülerimizden biri. Kimilerine göre bu dürtü gelişimimizi yavaşlatarak bizi engellerken, kimilerine göre ise tedbirli davranmamızı sağlayarak daha büyük problemlerle karşılaşmaktan koruyor.
Hepimizin bir gündelik yaşam rutini var. Ancak bu rutinler çoğunlukla çevreye zarar veren davranışları içeriyor. Bu davranışları çevreyi gözeten şekilde dönüştürmek ise pek çoğumuzu alışık olduğu rutinden, dolayısıyla “güvenli alan”ından çıkarıyor. Bu noktada, çevreye duyarlı davranışların motivasyonunda kullanıcı deneyimi tasarımının (UX design) etkisi nedir?
Tasarım, ürünlerin üretiliş ve kullanılışı üzerinde büyük bir etkiye sahip ve bu sebeple kaynak verimliliği yüksek bir ekonomiye geçişte kritik bir unsur. Çalışmalar, ürünlerin üretim süreçleri ve malzeme konusundaki nihai kararların dörtte üçünün tasarım aşamasında alındığını gösteriyor.
Hem bireysel hem de kurumsal açıdan çevre bilincinin günden güne arttığı, tüketim odaklı ekonominin yol açtığı sorunların farkına varıldığı ve bunun için karşı eylem planlarının uygulamaya konduğu bu dönemde, kurumların çevre politikaları mevcut ve potansiyel kullanıcılar için her zamankinden daha büyük bir önem taşıyor.
Bu soruya doğru cevap verebilmek için öncelikle kendinize sormanız gereken soru şu: Süreçlerimiz nasıl işliyor ve ihtiyaçlarımız neler?
Bizim için gün, kolları sıvama ve kullanıcı deneyimi tasarımı süreçlerinde sürdürülebilirliğe nasıl yer açabiliriz sorusuna yanıtlar üretme günü.
Düşünün; sadece bir günlük süre içinde alışveriş yaptığınız mağazalarda ya da küçük işletmelerde, ödemesini yemek kartıyla yaptığınız restoranlarda, ATM’lerde kaç adet makbuz alıyorsunuz? Buruşturup attığımız bu bilgi fişleri için kaç ağaç yok ediliyor olabilir?