Alışveriş sepetiniz şu an boş
Tüm eğitimlere göz atarak ilgi duyduklarını sepetine ekleyebilirsin.
Dijital olanın insana dair tasarlanması gerekliliği ile iç içe bir bakışla konuları ele aldığımız bu kategoride görsel tasarımdan kullanıcı deneyimine, araştırma tekniklerinden kişilik tiplerine kadar bir çok konuya ışık tuttuk.
Pek çok kurum Yeni Coca-Cola (Coke) veya Aeron sandalyeleri gibi geçmişte yaşanmış araştırma fiyaskolarını göz ardı ederek, insanlara internet sitelerinde veya hizmetlerinde ne tür değişiklikler görmek istediklerini sormaya devam ediyor. İnsanlara sorarken şunu unutmamak gerekir: insanlar gelecekteki davranışlarına dair kendinden emin ancak yanlış tahminlerde bulunabilirler; özellikle yeni ve aşina olmadıkları bir tasarım kendilerine sunulduğunda. Bir şeyi kullanmayı hayal etmekle, onu gerçekten kullanmak arasında büyük bir fark vardır. Dahası, insan tercihleri oldukça istikrarsızdır. Gelin, kullanıcı araştırmaları yaparken nelere dikkat etmek gerektiğini UX Efsanesi #21'de okuyalım.
İdeal dünyada kullanıcıların web sayfanızın tümünü tarayarak aradıkları ufacık bir bilgiyi bile bulması beklenir fakat araştırmalar bunun doğru olmadığını gösteriyor. Kullanılabilirlik testleri gösteriyor ki kullanıcılar gözlerine çarpan ilk mantıklı seçeneği tercih ediyor. Kullanıcıların tercihlerini nasıl yaptıklarını öğrenmek için UX Efsanesi #15'e mutlaka göz atın.
Bir web sitesi tasarımı yaparken, herkesin sizin gibi olduğunu varsaymak basittir. Fakat bu, kuvvetli bir ön yargıya sebep olur ve süreç yetersiz bir tasarımla sonuçlanır.
Tercih seçeneklerine sahip olmak iyi bir şey olarak kabul edilir. Tercihlere alışkınız ve kontrolün bizde olmasına değer veririz. Fakat, bir web sitesi ya da web uygulaması ne kadar çok seçenek sunarsa, arayüzü anlamak da o kadar zorlaşır. Araştırmalar gösteriyor ki, çok fazla seçenek genellikle karar felcine ve dikkat dağınıklığına yol açar. Genel bir kural olarak, kullanıcılar özelliklerin bol olmasına, ancak ürünü gerçekten kullanmaya başlamadan önce değer verirler. Ürünü kullanmaya başladıklarında en yalın çözüm en yüksek tatmini sağlar.
Kullanıcılar 90’ların ortalarında scroll etme alışkanlığına sahip olmasalar da bugünlerde scroll etmek çok normal karşılanıyor. Bir makale veya yönerge gibi uzun soluklu içerikler için içeriği parçalara veya sayfalara bölmektense, kullanıcıya scroll ettirerek bir defada içeriği tükettirme yoluna gitmek çok daha kullanıcı dostu bir yaklaşım olarak değerlendiriliyor.
Bize estetik görünen şeyler (kadın, erkek, çikolatalı kek, alışveriş sitesi, otomobil) ile kurduğumuz duygusal bir bağlantı var. Bu duygusal bağ onlar hakkında pozitif yargılar geliştirmemizi sağlayan insani bir zaafı açığa çıkarıyor. Ne kadar akılcı olursak olalım, ilişkilerimiz, beğenilerimiz ve satın alma kararlarımız bu zaaflarımız ile birlikte şekilleniyor. İlgimizi çeken tasarımlar da bu zaaftan nasipleniyor tabii.
İlk önce, Internet reklamcılığının emektar oyuncusu "banner"lardan bahsedelim. Topu topu 20 yıllık bir reklam aracı olan "banner"lar bu gün bir çok web sitesi tarafından gelir kaynağı olarak görülüyor. Peki ziyaretçiler tarafından ne olarak görülüyor dersiniz?
Bir tasarım ürünü kullanıcısına duygusal ya da fonksiyonel bir fayda sağlamalı. Bu faydayı doğru tanımlamak için öncelikle ürünün kullanıcısını doğru anlamak gerekiyor. Bu ürünün kullanıcısı kim, ne düşünüyor, nasıl davranıyor ve karar veriyor, kararını tetikleyen unsurlar, motivasyonlar ne, bu kullanıcı için belirgin görsel ve metinsel uyarıcılar neler?